Hakkari'de madene karşı eylem 5’inci gününde: Coğrafyamızdan gitsinler

Hakkari'de madene karşı eylem 5’inci gününde: Coğrafyamızdan gitsinler

Hakkari (Marunis) bölgesinde maden faaliyetlerine karşı eylemde yer alan köylüler, maden sahalarının kapatılması dışında hiçbir anlaşmayı kabul etmeyeceklerini söyleyerek “Coğrafyamızı terk edip gitsinler” mesajı verdi.

Hakkari'nin Kavaklı (Marunis) köyünde 2007’den bu yana devam eden ve doğanın tahrip olmasına neden olan maden faaliyetlerine karşı Marunis halkının 22 Nisan’da başlattığı eylem 5’inci gününde sürüyor.

Marinus halkı eylemlerini, “Köy ve mera alanlarında bulunan maden ocağının faaliyeti derhal durdurulması, Çevreye verilen zararların tazmin edilmesi, köylülerin yaşam alanları eski hale getirilerek maden faaliyetinin bıraktığı tahribat ortadan kaldırması ve bölgede yeniden ağaçlandırma” talepleriyle sürdürüyor. Marunis köyünde kurulan maden sahalarının bulunduğu alanda süren eylem konusunda halkın talepleri ise halen sonuçsuz kalmaya devam ediyor. Köy halkı ise büyük bir irade, kararlılık ve moralle eylemlerini devam ettiriyor. Maden şirket tarafından aynı bölgede yüzden fazla maden tüneli açtığı ve eylem başlamasının ardından alelacele tünellerin kum ve taşlarla kapatıldığı görülüyor.

HAYVANLARA YAŞAM ALANI BIRAKILMADI 

Maden ocağında 8 yıl önce çalıştığını belirten Abdülkerim Seven, çalıştığı süre boyunca doğanın “acımasız” şekilde tahrip edildiğine defalarca şahit olduğunu ve bundan kaynaklı maden ocağından ayrıldığını söyledi. Dere yatağında hiçbir şekilde maden ocağının çalışılmaması gerektiğini söyleyen Seven, “ Ne yazık ki maden ocağı dere yatağındaki suyu zehirlemiş durumda. Hiçbir şekilde ve hiçbir hayvanın yaşama alanı bırakılmadı ve daraltıldı. Yıllar önce yaklaşık 20 bin koyun besin ihtiyacını buradan karşılarken, şuan hayvanlar açılan maden ocaklarından saçılan zehir nedeniyle hiçbir şekilde besin ihtiyacını karşılayamıyor. Maden oksitleri ve havaya salınan zehirli gazlar nedeniyle halkımız arıcılık, küçük ve büyükbaş hayvancılığını yapamıyor. Kısa bir süre önce birkaç koyun dere yatağında su içtikten sonra öldü. İnsanlar binlerce arı alıp, bal üretmek için emek harcıyor, sezon sonu geldiğinde tüm arıların öldüğünü görüyoruz” dedi.

OKSİJEN VEREN MEŞE AĞACIMIZI ÖLDÜRDÜLER’

Maden ocağı açılmadan önce bölgeden geçen dere yatağı kenarının üzüm, ceviz ve elma ağaçlarının bolluğundan görünmediğini, suyun berrak bir şekilde aktığını ifade eden Salih Kurt isimli yurttaş ise maden sahalarının açılmasının ardından bölgenin “çöle”, suyun da zehirli çamura dönüştüğünü vurguladı. Maden ocağından sonra tarımın da sona erdiğini vurgulayan Kurt, “Bize oksijen veren meşe ağacımızı öldürdüler. Bu bir doğa katliamıdır. Her yer delik deşik edilmiş, 14 bin insanın yaşamsal alanı tahrip edildi. Binlerce hayvan aylarca bu doğada beslenirken, bugün 10 keçi bile otlatma şansımız kalmamış” diye vurguladı.

EYLEMİ SAHİPLENME VE DESTEK ÇAĞRISI

Yaşamsal alanların tahrip edilmesi nedeniyle köye dönmek isteyen halkın, dönüş yapamadığını dile getiren Kurt, “Dere yok, dağ yok, taş yok, orman yok. Tek bir amacımız var o da maden işletmeciliğinin kapatılmasıdır. Yasal çerçevede anayasal haklarımızı kullanarak eylemimiz sonuç bulana dek sürecektir. Eylemden sonuç alanda dek buradayız. Tüm kamuoyuna, eylemi sahiplenmeli ve bizlere destek olma çağrısında bulunuyoruz. Çevre örgütleri başta olmak üzere tüm yetkilileri de harekete geçmesini talep ediyoruz” diye ifade etti. 

sfdgfhghm.jpg

Kaynak:Mezopotamyaajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
2 Yorum