CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, yılın ilk altı ayında; kredi kartı borcunu ve tüketici kredisini zamanında ödeyemeyen 603 bin vatandaşın, bankalar tarafından icraya verildiğini açıkladı. Bulut, borcunu zamanında ödeyemediği için bankalar tarafından takibe alınanların sayısının geçen yıla göre yüzde 75 oranında arttığını belirtti.

CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, yaptığı yazılı açıklamada; Covid-19 salgınında iktidarın karşılıksız kredi vermek yerine vatandaşları bankalar tarafından kolay verilen kredilere yönlendirmesinin, borcunu zamanında ödeyemediği için bankalar tarafından takibe alınarak, icraya verilen vatandaş sayısında patlamaya neden olduğunu belirtti.

Bankalar tarafından borcunu zamanında ödemediği için takibe alınanların sayısının, geçen yıla göre yüzde 75 oranında arttığını belirten Bulut, açıklamasında şu bilgileri verdi:

“Bu yıl ocak-haziran döneminde 474 bin vatandaş tüketici kredisi, 222 bin vatandaş da kredi kartı borcunu ödeyemediği için bankalar tarafından takibe alınarak icraya verildi. Hem tüketici kredisi hem de kredi kartı borcu nedeniyle takibe alınanlar tek kişi sayıldığında, bu yılın ilk yarısında toplam 603 bin vatandaş bankalar tarafından icraya verildi.

Geçen yıl aynı dönemde 206 bin kişi tüketici kredisi, 199 bin kişi de kredi kartı borcu yüzünden icraya verilmişti. Her iki borç için de aynı anda icraya verilenler tek kişi sayıldığında toplam 345 bin kişi takibe alınmıştı.”

Bulut, 1 Ocak- 13 Ağustos arasında icra ve iflas dairelerine, toplam 4 milyon 427 bin yeni dosya geldiğini, yeni gelen dosya sayısının geçen yılın aynı dönemine göre 924 bin artış olduğuna da dikkat çekerken, İcra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısını ise 22 milyon 659 bin olarak açıkladı.

İktidarın Covid-19 salgını süresince vatandaşı yalnız bıraktığını öne süren Bulut, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Artan enflasyon nedeniyle geliri düştüğü için ayın sonunu getiremeyen çaresiz vatandaş, kredi kullanımına yönlendirildi. Sonuç, vatandaş icralık oldu. Gelen veriler vatandaşın borcunu ödeyemediğini gösteriyor. Kredi ile vatandaşı borçlandırmak yerine gelirini artırmak gerekiyor. İktidar ise vatandaşı her geçen gün daha da borç batağına sürüklüyor.”