800 yıllık geleneği sürdürüyor
Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Veteriner Fakültesi’ndeki bazı gönüllü öğrenciler, üniversitesinin koyunculuk ünitesinde çalışıyor. Burada koyunların her türlü bakım ve tedavisini gerçekleştiren öğrenciler, son olarak koyunları özel ilaçlarla doldurdukla
Yaklaşık 200 küçükbaş hayvanın öğrenciler tarafından havuza tek tek sokulduğu anlar ise ortaya ilginç görüntüler çıkardı.
BUÜ Veteriner Fakültesi’de zootekni bölümünde öğrenim gören bazı öğrenciler, üniversitesinin koyunculuk ünitesinde gönüllü olarak çalışıyor. Burada hayvanların beslenmelerinden doğumlarına kadar her aşamasıyla ilgilenen öğrenciler, teorik eğitimlerini pratiğe döküyor. Çiftliğin temizliğini de kendileri yapan gönüllü öğrenciler, hastalanan hayvanlarla da özel olarak ilgileniyor. Gönüllü öğrenciler, Anadolu’da 800 yıllık gelenek olan koyunları dış parazitlere karşı özel hazırlanmış ilaçlı havuzlarda yıkama işlemini yapıyorlar. Yaklaşık 200 küçükbaş hayvanın öğreciler tarafından havuza tek tek sokulduğu anlar ise ortaya ilginç görüntüler çıkardı.
'ÖĞRENCİLER, 800 YILLIK GELENEĞİ SÜRDÜRÜYORLAR'
BUÜ Zootekni Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Üstüner, “Dış paraziti engellemek için hayvanlara banyo işlemi yaptırdık. Bu işlem Türkiye'de yaklaşık 800, bin yıldır devam eden bir gelenek. Özellikle Denizli tarafında daha çok bilinir. İçine dezenfeksiyon için koyduğumuz dış parazit ilaçlarıyla birlikte hayvanları bu banyodan geçirerek dış parazitten arınması, pisliklerden temizlenmesini sağladık. 800 yıldır devam eden geleneği ilerde veteriner hekim olacak olan meslektaşlarımıza da öğretmiş olduk. Bu arkadaşlar çiftlik gönüllüleri. Çiftliğimizde gönüllü olarak yaklaşık 2 yıldır çalışan arkadaşlar. Bu esnada çiftlik yönetimini görüyorlar. Hastalık tedavisini görüyorlar. Olayı bir bütün olarak işin içinde yaşayarak öğreniyorlar" dedi.
'SORUMLULUK SAHİBİ OLUYORUZ'
Sahada oldukları için hayvanların bakımı ve tedavilerini daha kolay öğrendiklerini belirten Veteriner Fakültesi 3'üncü sınıf öğrencisi Gökçe Öner, "İlk enjeksiyonumu bile burada öğrendim. Bir de burada hocalarımız çoğu işi güvenip bize bıraktığı için daha fazla sorumluluk sahibi olup, daha fazla iş yapabiliyoruz. Öğrenme açısından gayet iyi çünkü sahadayız. Destekçilerimiz genelde hocalarımız olduğu için rahat bir şekilde iletişim kurabiliyoruz, sorun olduğunda çözebiliyoruz. İlk başlarda zor geliyor ama bir şekilde öğreniyoruz. Çiftlikte bağ kurduğumuz hayvanlara kendi isimlerimizi veriyoruz. Benim oğlağımın ismi de Gökçe. Annesi ve ikiz kardeşi öldü. Gökçe anne sütü alamadı. Sürekli onu ben besledim. Böyle olunca ister istemez hayvanla bir bağ kuruyorsunuz" ifadelerini kullandı.
'İNSAN VE HAYVAN HAYATININ DEVAMI İÇİN ÖNEMLİ BİR MESLEK'
Veterinerlik mesleğinin insan ve hayvan hayatının devamı için önemli bir meslek olduğunu belirten Veteriner Fakültesi 3'üncü sınıf öğrencisi Ahmet Ziya Süman, "Bugün dış parazit için koyunları ilaçla yıkadık. Dış parazitin geçmesini sağladık. Gerçekten yorucu bir iş ama hayatın devamı için gerekli olan bir meslek. İnsanın yiyecek ihtiyacının bir kısmı da buradan doğuyor. İnsan yaşamının devamı için olması gereken bir şey" diye konuştu.