Babacan'dan Ergin açıklaması
Babacan'dan Sadullah Ergin açıklaması: Görevlendirdiği insanların hemen hepsi şu anda görevde
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sadullah Ergin'in, CHP'nin milletvekili aday listesinde Ankara 1. Bölge'de 4. sıradan aday gösterilmesiyle ilgili eleştirilere yanıt verdi. Babacan, "Sadullah Bey üzerinden CHP'nin yıpratılma tartışması oldu. Sonra bu konu kapandı. Sadullah Bey bu iddialara o kadar çok cevap verdi ki. Sadullah Bey'in Adalet Bakanı olduğu dönemde görevlendirdiği insanların hemen hepsi şu anda görevde" dedi.
Habertürk TV'de konuk olduğu Teke Tek programında gazeteci Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtlayan Babacan, "Görevden alınanlar, kaçanlar Sadullah Bey bakan olduğunda kadroda olan kişilerdir. Sadullah Bey'in 4,5 yıllık bakanlığı var. O dönemde çok başarılı düzenlemelere imza attı. Avrupa Konseyi, AİHM artık Türkçe de açıklama yapıyor. Sadullah Bey'in çabaları ile söz konusu oldu" dedi.
Sadullah Ergin, AKP'de olduğu dönemde 2009-2013 yılları arasında Adalet Bakanı olarak görev yapmıştı.
Ergin'in CHP listelerinden milletvekili adayı gösterilmesini eleştirenlerin hatırlattığı bir diğer gelişme de Ali Dibo olayıydı.
Babacan bu konuyla ilgili olarak, "Ali Dibo meselesini gündeme getirdiler. Mahkemenin tekzib kararı var. Yetmemiş Sayıştay sürecinden geçmiş. DDK denetlemiş. Artı savcılık süreci yaşanmış. Tamamında Sadullah Bey'in tertemiz olduğu rapora bağlanmış" dedi.
Şubat 2006'da dönemin Hürriyet gazetesi köşe yazarı Şükrü Küçükşahin, o sırada AKP Grup Başkanvekili ve Hatay Milletvekili olan Sadullah Ergin'in, bir bürokrata Hatay'da yapılacak ihalelerin partililere verilmesi yönünde talimat verdiğini yazmıştı. Soruşturma sonucu Hatay'da 271 kamu ihalesinin tamamının 17 AKP'li yerel yöneticiye verildiği ortaya çıkmıştı.
Ali Babacan, kendilerine verilen kontenjandan CHP'nin milletvekili listelerinde hangi sırada kimin milletvekili adayı olacağına kendilerinin karar verdiğini söyledi, "Önce boşlukları oluşturduk sonra onu biz doldurduk. Sadullah Bey seçim işleri başkanımız. Ankara'da olması gerekiyor. O yüzden Hatay'dan aday olarak koymadık" dedi.
CHP'nin Ankara adaylarını tanıttığı toplantıya Sadullah Ergin katılmadı
Babacan, "Nihayetinde Meclis'te güçlü şekilde var olmamız herkesin lehine olacaktı. Kendi simülasyon sistemine tabi tuttuğumuzda biz de bu gerçeği gördük. İşin matematiğine baktığımızda ilişki bir kazan kazan ilişkisi. CHP de bir fedakarlık yaptı" diye konuştu.
Babacan, Altaylı'nın, "Siz seçmeninizin ne kadarını Kemal Kılıçdaroğlu'na oy vermeye ikna edebileceksiniz?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Bu teklif CHP'den geldiğinde biz 'Kendi kitlemizin tamamını CHP listelerine taşıyamayabiliriz' dedik, 'Dürüst olmak zorundayız' dedik. Yani biz, 'Bütün oy kitlemizi olduğu gibi paket halinde buraya taşıyamayabiliriz' dedik. Onlar da 'Gayet doğaldır' dediler. İşin matematiği ile psikolojisinin farklı olmasının sebebi bu."
DEVA Partisi lideri, İzmir ve Kayseri mitinglerinde, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile beraber olacaklarını da açıkladı.
Babacan, Babala TV'de söylediği iddia edilen "İkinci tura Muharrem İnce ve Recep Tayyip Erdoğan kalırsa oyumu İnce'ye vermem" ifadesine ilişkin olarak, "Ben 'Muharrem İnce'ye güvenmiyorum, oy vermem' dedim ama program akışında bunu nerede, nasıl söyledim onu program yayımlandığında izleyicilerimiz izler" dedi.
Her iki sandıkta seçimi kazanmayı hedefledikleri ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin aslında bir referandum olduğu görüşünü tekrarlayan Babacan, "Vatandaş yoksulluğu mu seçecek, zenginliği mi? Keyfiliği mi seçecek, yoksa hukuk mu diyecek" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 14 yıl çok yakın çalıştıklarını ancak 2019'da partiden istifa ettiğini hatırlatan Babacan, "Türkiye'nin dış politikada, ekonomide başarılı olduğu yıllar 2013'e kadar olan süre" dedi ve ekledi:
"Şu anda 2023'te 2013'ü bile yakalayamadık. Sayın Erdoğan ne zaman ekonomi ile ilgili başarılardan bahsedecek olsa ister istemez beraber çalıştığımız yıllara dönmek zorunda kalıyor."