CHP'nin örgütlenmeden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, CHP'ye yeni katılımlar için bölgeye gideceklerini belirterek, "Amacımız ilk seçimde sürpriz yerlerden milletvekili çıkarmak. Diyarbakır, Van, Muş'tan milletvekili çıkaracağız" dedi. Salıcı, HDP ile ittifak tartışmalarına ilişkin ise "HDP'nin Millet İttifakı'nda olma talebi yok" görüşünü dile getirdi.

Doğu ve Güneydoğu'daki 24 ilde, CHP'nin örgütsel yapılanmasını genişletmek ve oy oranını artırmak için milletvekilleri ve Parti Meclisi üyelerinden oluşan heyetler aracılığıyla çalışma yürütüyor. Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı'nın sorumluluğundaki çalışmalar "Doğu masası" adı altında yapılıyor.

Saha çalışmalarının ardından Salıcı başkanlığındaki heyet, Perşembe gününden itibaren Cizre'den başlamak üzere Silopi, Hakkari ve Muş'ta gerçekleştirilecek 'partiye katılım törenleri' için bölgeye gidecek.

Salıcı, sahada yapılan çalışmalarla partisinin örgütsel kapasitesini artırmayı, buna bağlı olarak da bölgedeki oy oranını artırmayı hedeflediklerini vurguladı:

"Temel mantığımız şu, biz Doğu bölgesinde uzun süredir düşük oy alıyoruz. Yüzde 2 oy aldığımız yerler var, ama tabii bunların içinde 2 milletvekili çıkardığımız Gaziantep de var, birer milletvekili çıkardığımız Tunceli, Kahramanmaraş, Elazığ, çok düşük oy aldığımız Ağrı da var. Bunların tamamına ortak bakışla gidiliyor. Amacımız ilk genel seçimlerde Doğu'dan, batı kamuoyunun sürpriz olarak görebileceği yerlerden milletvekili çıkarmak."

Salıcı, CHP'nin Erzincan, Kars gibi yerlerden milletvekili çıkarmasının "sürpriz olmayacağını", ancak ilk seçimlerde bazı kesimlerin "şaşıracağı" sürpriz yerlerden milletvekili çıkaracaklarını vurgularken, bu illeri Diyarbakır, Van ve Muş olarak sıraladı.

'Bir partinin kapatılması üzerinden siyaset devşirmeyiz'

Peki CHP'nin bölgeye ilgisinin artmasında, HDP'ye yönelik kapatma davasının etkisi var mı, boşalacak alanda Kürt oylarını alma hesabı yapılıyor mu?

Salıcı bu yorumlara kesin bir dille karşı çıkarken, parti kapatma üzerinden oy hesabı yapma anlayışlarının olmadığını söyledi:

"Bizim çalışmalarımızın hiçbiri onunla ilgili değil. Biz bir siyasi partinin kapatılması üzerinden siyaset devşirecek bir siyaset anlayışa sahip değiliz. Parti kapatma yanlış bir iş. Geleneği boyunca sürekli kapatılmış bir siyasi partinin kapatmaya girişmesi de bir o kadar yanlış bir iş.

"Sadece seçim öncesi hazırlık çalışması değil bu çalışma süreci. Kırılma 31 Mart'ta oldu, 23 Haziran'da (İstanbul seçimi), Türkiye'ye yayıldı. Zaten zihinsel hazırlık yapıyorduk, şimdi sahasını organize ediyoruz."

Yapılan çalışmanın CHP'nin bölgedeki imajını olumlu yönde etkilediğini kaydeden Salıcı, Türkiye genelinde iktidardan uzaklaşma olduğunu, Doğu ve Güneydoğu'da da benzer tablonun görüldüğünü söyledi.

CHP'ye yönelik algının olumluya dönmesinde partili belediyelerin kimseyi ayırmadan hizmet götürmesinin etkisi olduğunu savunan Salıcı, "Demokrat Türkiye'nin geleceğinde söz sahibi, meselelere sahip çıkan, belediyeleri ile kimseyi ayırmadan hizmet götüren bir CHP algısı var, saha şu anda bunu gösteriyor" dedi.

'HDP'nin Millet İttifakı'nda olma talebi yok'

Belediye seçimlerinde CHP'nin adaylarına destek veren HDP'li Erol Katırcıoğlu'nun Kürt sorunu konusunda AKP'nin adım atması halinde "uzlaşılabileceği" yönündeki açıklamalarına ilişkin soru üzerine de Salıcı, bu konuda HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar'ın "AKP ile herhangi bir işbirliği içinde olmayız" açıklamasını esas aldıklarını söyledi. Salıcı, HDP üzerinden yürütülen ittifak tartışmalarına ilişkin ise şu görüşleri dile getirdi:

"Bu konuda bizim kafamız karışık değil. HDP Millet İttifakı'nın bir parçası olmak gibi bir çaba içinde değil. Bunu da Mithat Bey açıkladı. O nedenle Millet İttifakı'nın bu konuda bir karar noktasında olması da söz konusu değil."

'Erken seçim Türkiye'nin yarıdan fazlasında kabul görüyor'

Başta CHP olmak üzere muhalefet partileri son dönemde sık sık erken seçim çağrısı yapıyor. Sahadan gözlemlerini aktaran Salıcı, bu çağrıların seçmende karşılık bulduğu görüşünde:

"Vatandaş erken seçim olmazsa dertlerinin çözülemeyeceği konusunda ikna olmuş. Biz ilk erken seçimi telaffuz ettiğimizde iktidar, 'Erken seçim demek istikrarsızlık, seçim ekonomisi, işadamlarının önünü görememesi demek' diyordu. Şimdi baktığımızda bunların hepsi var; enflasyon yüksek, işsizlik artmaya devam ediyor, iş dünyası önünü göremiyor, döviz kurunun ne olacağı belli değil.

"İstikrarsızlıktan çıkmak için bizim erken seçime ihtiyacımız var. Bu iktidar değişmeden istikrarsızlığın ortadan kalkmayacağı aşikar. Böyle bir ortamda iktidar eğer kendisine bir hikaye, bir çıkar yol bulsaydı, zaten uygulardı. Uygulayamadığına ve sürekli patinaj yaptığına ve geriye düştüğüne göre Türkiye'nin bu istikrarsız dönemden çıkması için erken seçime ihtiyaç var. Bu Türkiye'nin yarıdan fazlasında kabul görüyor."