CHP'li Yılmaz, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin dış devletlerle olan ilişkilerini ve Suriye ile Irak politikasını değerlendirdi. Dış politikayı ilgilendiren kritik bir sürecin başladığını belirten Yılmaz, hükümetin önerilere kulak vermesini umut ettiğini söyledi. CHP'li Yılmaz, şunları söyledi: "Hem Suriye hem Irak'ta deprem etkisi yaratacak gelişmeler olacak bu yaz. Onun için önümüze dönük bir perspektif sunma gereği hasıl olmuş bulunmakta. Ve dile getireceklerimize umarız hükümet kulak veriri ve uygulamaya sokar. Bunlar Türkiye'nin çıkarlarını ilgilendiren bir siyasi partinin ötesinde bir durum teşkil eden hususlardır. Bir; Türkiye Irak'ın toprak bütünlüğünü gerçek manada destekliyor mu desteklemiyor mu? Eğer destekliyorsa bu gittiği yol nasıl bir yoldur. Desteklemiyorsa o zaman bunu da açıkça konuşma zamanı gelmiştir. Bölgesel Kürt yönetimi Ağustos ayında bağımsızlığa gideceğini açıkladı bir referandumla. Türkiye bu konunun neresinde durmaktadır? Irak'ın toprak bütünlüğünü destekliyorsa bu öneriye yaklaşımı nedir? Desteklemiyorsa ne düşünüyor? Irak'ta IŞİD sonrası dönem başlıyor. IŞİD'in şu anda elinde kalan alan Irak genelinin yüzde 5'ine düşmüş durumda. Kerkük'ün ilçesi Havice, Musul'un batı yakasının yüzde 30'ü ve Telafer'in kent merkezi kaldı. IŞİD çekiliyor. Türkmenlerin geleceği hangi yapıda görülüyor. Suriye'de bölünme devam ediyor. ABD; PYD konusundaki maskesini düşürmüş durumda"

"DİPLOMASİDE KANALLAR VARDIR, GİTMEDEN DE SÖYLEYEBİLİRSİNİZ"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, şöyle devam etti: "Peki bu yeni yapıda Türkiye'nin Irak ile politikasında Telafer, Musul'un geleceği ve Kerkük konusunda ne düşünüyor hükümet? Eğer Irak'ın toprak bütünlüğü konusunda bir plan devreye sokmak istiyorsa hükümet bu yerlerin durumu ne olacak. Düşünmüyorsa sessiz bir şekilde bunu acaba Bölgesel Kürt Yönetimine mi katmak istiyor? Türkmenlerin geleceği hangi yapıda görülüyor? ABD, PYD konusunda maskesini düşürmüş durumda. Suriye'nin geleceği konusunda Türkiye, hükümet ne düşünüyor? Suriye'nin toprak bütünlüğü çerçevesinde bir çözüm mü istiyor? İstiyorsa bu attığı adımlar, muhalifler olan ilişkisi bu tezle çelişiyor. Eğer Suriye'nin birlikte kalacağına inanmıyorsa elinde çok az manevra unsuru kalmış durumda ve Suriye'den dışlanmış durumda politika olarak. Suriye'nin geleceği konusunda ne düşünüyor Türkiye? ABD bir adım attı bir karar verdi. Biz Kuzey Kore kadar dik duramıyorsak o zaman büyük devlet idealinden vazgeçtiğimiz anlamına gelir. Bazen bir ziyarete gitmemek, bazen masadan kalkmak gitmekten daha fazla olumlu etki doğurabilir çıkarlar açısından. Efendim 'Ben gideceğim yüzüne söyleyeceğim'. Diplomaside kanallar vardır, gitmeden de söyleyebilirsiniz. Büyükelçiyi çağırırsınız dışişlerine, ayrıca başka kanallarda vardır. Türkiye ABD karşısında ezik duruma düşürülüyor. Bizim bu coğrafyada ayakta kalabilmemiz doğru dürüst bir politika takip etmek, ilkelere ve önceliklere sahip çıkmak ve dik durmaktan geçer. Bu tabloyu ona verdiğiniz anda kimse sizi dinemez bu coğrafyada. Sonra 'Biz söylüyoruz bize kulak vermiyorlar' demeyin"

"ABD'DE YÖNETİM DEĞİŞİYOR; AMA STRATEJİ DEĞİŞMİYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye'de Kürt güçlere ağır silah desteği sağlanması kararını ABD Başkanı Trump'a bildireceği açıklaması üzerinden bu görüşmeden nasıl bir sonuç çıkacağı konusunda görüşü sorulan Yılmaz, "Biz olumlu bir sonuç çıkacağını düşünmüyoruz. Çünkü bu yeni strateji değil, Obama döneminde devreye sokulan. ABD'de yönetim değişiyor; ama strateji değişmiyor. Suriye kontekstinde belirtmek istiyorum. Fırat'ın doğusunda ABD kendine bir ortak bulmuş ve bu yapılanmayı güçlendirmek istiyor. ABD, Suriye'nin toprak bütünlüğüne şekle inandığını söylese de inanmadığını ortaya koyuyor attığı adımlarla. Bir zamanlar Saddam'ı devirmek için peşmergenin silahlandırılmasıyla bugün IŞİD'i Rakka'dan kovmak için PYD'nin silahlandırılması arasında yöntem olarak pek fark yoktur. Türkiye'nin de dikkatli olması gerekli" diye konuştu. 

"SURİYE'DEKİ SİLAHLAR ABD'YE İADE EDİLEMEYECEK"

Suriye'deki silahların ABD'ye iade edilemeyeceğini söyleyen CHP'li Yılmaz, "Irak'a dışarıdan getirilen hiçbir silah iade edilmemiştir. Bu silahların bir kısmı pazarda satılmıştır. Irak'ta terör örgütleri dışarıdan silah ithal etmeden içerdeki silah varlığıyla kan dökmüştür. Suriye'de silahlar ABD'ye iade edilecek, diye düşünmesin. Irada kalacak ve onlar orada kullanılacak" dedi.