Cizreli gence gelinsiz düğün yapıldı
Cizreli gençlerle taziyelere, düğünlere giden 25 yaşındaki Down sendromlu Can Caba, arkadaşlarının deyimiyle ‘Cano’nun damat olma hayali gerçekleşti.
Duvar'dan Hacı Bişkin'nin haberine göre; Down sendromlu 25 yaşındaki Can Caba’nın damat olma hayalini arkadaşları gerçekleştirdi. Caba’nın damat tıraşını, düğün yemeğini her şeyi Cizre esnafı karşıladı. Belediye itfaiyeleri ise düğünün yapılacağı alanda toz olmasın diye düğün alanını suladı… Can, arkadaşları tarafından çok sevildiği için kendisine ‘Cano’ deniliyor. Cizre’nin gençlerinden Veli Kurtuluş, Masrul Yural, Hazret Saygıdar, Mahir Saygıdar, Ömer Özalp, Emrah Soysal, İrfan Ülger, Cemal Kesem, Mahsun Demir ve Agit Cizre, Cano’nın damat olma hayalini gerçekleştirebilmek için bir düğün yapmaya karar verdi. Bütün düğün hazırlıkları tamamlandıktan Can’ın ailesine haber veren Can’ın arkadaşları ailenin ilk an ki tepkisini şöyle anlatıyor: “Can’ın annesine bunları söylerken göz yaşlarını tutamadı. Tabii bizler de bu duygusal atmosferde ağladık. Can’ın düğündeki mutluluğu her şeye değerdi… Yeryüzündeki melek damat oldu.”
‘KEŞKE BENİM DE DÜĞÜNÜM OLSUN DERDİ…’
Can, Cizre’nin Kale Mahallesi’ndeki arkadaşlarının yanından bir an olsun ayrılmıyor. Arkadaşlarıyla birlikte taziyelere, düğünlere ve birçok etkinliğe gider. Gittiği hemen hemen her düğünde arkadaşlarına, ‘Keşke benim de düğünüm olsaydı’ diyen Can’ın arkadaşları kendi aralarında para toplamaya karar verdi. Düğün masraflarını bedavaya getirdiklerini belirten Can’ın arkadaşlarından Emrah Sosyal, bunu sosyal medyadan duyurduktan sonra birçok yerden destek aldıklarını söyleyerek şöyle devam ediyor:
“Bir gün düğüne gittiğimizde Can’ın üzüldüğünü fark ettik. Neden üzüldüğünü sorduğumuzda bizlere, ‘Neden benim düğünüm olmuyor?’ dedi. Biz de arkadaşlarımızla bu konuyu tartıştıktan sonra kendi aramızda Cano’ya düğün yapmaya karar verdik. Bütün mahalle sakinleri, Cizre halkı seferber oldu. Biz de sosyal medya hesaplarımız üzerinden bütün Cizre halkını düğüne davet ettik. Cano’ya bu durumu anlatınca sevinçten uçacak gibiydi… O an görülmeye değerdi. Hem biz mutlu olduk, hem de Cano. Hele damatlığı giydiği an Cano mutluluktan uçacak gibiydi.”
‘ANNESİ İLK DUYDUĞUNDA GÖZYAŞLARINA HÂKİM OLAMADI’
Soysal, bütün hazırlıkları yaptıktan sonra bu durumu Cano’nun annesine anlatmaya karar verdiklerini söylüyor: “Fikrimizi Cano’nun annesine anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı. Kendileri de çok mutlu oldu. Biz de gittik gelin arabasını süsledik. Cano’ya en güzel takım elbiseyi alıp giydirdik. Sıra düğüne geldi. Düğün çok kalabalıktı. O atmosfer unutulmazdı.”
‘GELİN YOKTU AMA…’
Peki, gelin olmadan düğün yapılabilir mi? Soysal bu soruya ise şöyle cevap veriyor: “Bu konuyu çok düşündük. Ama gelin olmadan da düğün yapılabilir. Düğün esnasında Can,’Gelin nerede diyordu?’ Fakat düğün o kadar kalabalık ve ortam o kadar güzeldi ki Cano bu soruyu sorduktan bir dakika sonra hemen unutuyordu. Halayın başına geçip, mendili eline aldıktan sonra halay çekmeye devam ediyordu. Bütün arkadaşlarımızla birlikte çok mutlu bir gün yaşadık. Böylece hem Cano’nun hem bizim unutamayacağımız bir gün oldu. Şunu da söylemek istiyorum: Asıl engelliler engellileri görmeyenlerdir.