Cumartesi Anneleri / İnsanları serbest: Vazgeçmeyeceğiz
Cumartesi Anneleri/ İnsanları ve baro başkanlarının Galatasaray Meydanı’na yürümesi engellendi. 19 baro başkanı İHD İstanbul Şubesi'nde yaptıkları açıklamada, Cumartesi Anneleri/İnsanları'na yönelik hak ihlallerini raporlaştıracaklarını duyurdu.
Anayasa Mahkemesi'nin eylem yasağına hak ihlali kararı vermesine rağmen Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın eylemi bir kez daha engellendi.
MA'nın haberine göre; eylemlerinin 956. haftasında ellerinde karanfillerle meydana yürüyen Cumartesi Anneleri'nin bu haftaki eylemine birçok kentin baro başkanı ve çok sayıda kişi dahil oldu.
İstanbul Barosu önünde bir araya gelen grubun, Galatasaray Meydanı'na yürümesine polis, Beyoğlu Kaymakamlığı'nın "yasak" kararını gerekçe göstererek izin vermedi. Polis İstanbul Barosu önünde kitleyi ablukaya aldı.
Ablukadan geçip Galatasaray Meydanı’na yürümek isteyen Cumartesi Anneleri/İnsanları ve baro başkanlarına polis müdahale etti.
Basın emekçilerini alandan uzaklaştıran polis, gazeteci Fatoş Erdoğan' ı darp ederek yerde sürükledi. Daha sonra polis çok sayıda kişiyi kelepçeleyerek gözaltına aldı. Çevredeki yurtaşlar gözaltılara tepki gösterdi.
Bir yurttaş, eylemcilerin engellenmesine ve gözaltına alınması karşısında göz yaşlarını tutamadı. Yurttaş, "Buranın düzenini bozmak, insanları taraflaştırmak istiyorlar. Maside Ocak, Besna Tosun burada büyüdü. Onlar da birilerinin evladı" sözleriyle polise tepki gösterdi.
Eylemde gözaltına alınanların isimleri şöyle: Sevil Turgut, Aslı Saraç, Hanife Yıldız, Mikail Kırbayır, İkbal Eren, İrfan Bilgin, Ali Ocak, Meryem Bars, Hasan Karakoç, Ali Tosun, Maside Ocak, Besna Tosun, Eren Keskin, Gülseren Yoleri, Leman Yurtsever, İsmail Yücel, Nazım Dikbaş, Özge Efe Bakırcı, Meryem Göktepe, Hatice Onaran, Hüseyin Aygül, Hünkar Yurtsever, Salim Derelioğlu ve Ümit Efe
Cumartesi Anneleri/İnsanları Twitter hesabından engelleme ve gözaltılara "Hukuk yok, Anayasa yok, toplama özgürlüğü yok. Şiddet var, gözaltı var, kelepçe var" diyerek tepki gösterdi.
Barolardan destek: Sessiz kalmayacağız
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi toplantı salonunda basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya 19 kentin baro başkanı ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) İstanbul Milletvekili Özgül Saki ve çok sayıda kişi katıldı. Açıklamayı, Kayıplar Komisyonu'ndan Faruk Eren okudu.
Eren şöyle dedi:
“28 yıldır, kayıplarımızın bulunmasını, faillerin cezalandırılmasını istiyoruz. Artık bu topraklarda hiç kimse kaybedilmesin, artık hiçbir aile bu acıyı yaşamasın diyoruz. Kayıplarımızla buluşma mekanımız olan ve zaman içinde bir hafıza mekanına dönüşen Galatasaray Meydanı’ndaki barışçıl buluşmalarımız, 25 Ağustos 2018 tarihinden bu yana hukuka aykırı olarak yasaklanıyor. Bu tarihten itibaren Galatasaray Meydanı abluka altında ve bütün topluma yasaklanmış durumda. iktidar hukuk dışı tutumunda ısrar ediyor.”
“Biz hukuku, Anayasa’yı ve Anayasa Mahkemesi kararlarını hatırlattıkça baskının dozu artırılıyor. Sesimiz duyulmasın diye bizi yalnızlaştırmaya çalışıyorlar. Hukuku yok sayan bu keyfiyete karşı, ülkenin dört bir yanından gelen baro başkanları hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak adına bugün bize eşlik ediyorlar. 956’ıncı haftamızda baro başkanları ile birlikte demokratik değerlere, hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına saygı çağrısında bulunuyoruz.”
"Yanlarında olacağız"
Baro başkanları olarak Cumartesi Anneleri’nin yanında olduklarını vurgulayan Amed Baro başkanı Nahit Eren, eylemdeki hak ihlallerini raporlaştıracaklarını söyledi.
İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz da şöyle dedi:
“Devletin öncelikli görevi yurttaşlarının yaşam hakkını gözetmesidir. Bu eylemi yapan yurttaşlarımız kaybettikleri canların peşindeler. Devlete görevini hatırlatma peşindeler. Bugün burada ve daha önce yapılan tüm eylemler fikir ve düşünce özgürlüğüyle ilgili eylemlerdir. Yurttaşların söylemek istediklerini tek başına ya da toplu şekilde anlatabilmelerinin önünde resmi makamlarının asla durmaması gerekir. Özellikle son süreçte bizleri, halk savunucularını, baroları, sivil toplum kuruluşlarını baskı altına almak, sözünü söylemeyi engellemek ve vazgeçirmek istiyorlar. Vazgeçilecek mi? Asla. Bugüne kadar bu mücadelenin içinde vardık, olamaya da devam edeceğiz. Güçlenerek devam edeceğiz”
"Vazgeçmeyeceğiz"
Öte yandan, Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın eyleminde darp edilerek gözaltına alınan 24 kişi akşam saatlerinde serbest bırakıldı. Aralarında İnsan Hakları Derneği (İHD) Eşbaşkanı Eren Keskin’in de olduğu 24 kişi, emniyetteki ifade işlemlerinin ardından hastaneye sevk edildi, yapılan sağlık kontrolü ardından serbest bırakıldı.
Serbest bırakılanların isimleri şöyle:
Sevil Turgut, Aslı Saraç, Hanife Yıldız, Mikail Kırbayır, İkbal Eren, İrfan Bilgin, Ali Ocak, Meryem Bars, Hasan Karakoç, Ali Tosun, Maside Ocak, Besna Tosun, Eren Keskin, Gülseren Yoleri, Leman Yurtsever, İsmail Yücel, Nazım Dikbaş, Özge Efe Bakırcı, Meryem Göktepe, Hatice Onaran, Hüseyin Aygül, Hünkar Yurtsever, Salim Derelioğlu ve Ümit Efe.
Sanal medya hesapları üzerinden serbest kaldıklarını duyuran Cumartesi Anneleri, “AYM kararlarına rağmen her hafta maruz bırakıldığımız bu uygulama cezalandırma amacı taşıyan bir işkence halini almıştır. Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Ne olmuştu?
İstanbul Beyoğlu Kaymakamlığı 25 Ağustos 2018'de yapılan Cumartesi Anneleri'nin 700. buluşmasını 'herhangi bir bildirimde bulunulmadığı' gerekçesiyle yasakladı.
Galatasaray Meydanı'nda toplanan Cumartesi Anneleri'ne saldıran polis 23 kişiyi gözaltına aldı. Ardından 46 kişiye "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçlamasıyla dava açıldı.
1995'te gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın ablası Maside Ocak, darp edilerek gözaltına alınanlar arasındaydı. 82 yaşındaki annesi Emine Ocak da polis şiddetine maruz kaldı.
Maside Ocak, kolluk görevlileri ve amiri hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak Başsavcılık 'soruşturmaya yer olmadığına' karar vermesi üzerine başvurduğu İstanbul Sulh Ceza Hakimliği de itirazı kesin olarak reddedince Ocak dosyayı AYM'ye taşıdı.
Yüksek mahkeme, şubat ayında verdiği kararda Anayasa'nın 34. maddesinde düzenlenen "toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal" edildiğine hükmetti.
Maside Ocak'a 13 bin 500 TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.