Dolmabahçe’de kritik toplantı
NATO'ya katılabilmek adına Türkiye’yi ikna etmek için harekete geçen İsveç’in ‘terör yasasını’ onaylamasının ardından, örgütün Genel Sekreteri Stoltenberg de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya geldi.
İsveç’in, Kuzey Atlantik İtiifakı olan NATO’ya üye yapılması önündeki Türkiye blokajı sürüyor. Örgüte katılabilmek için 31 üye ülkenin tamamının onay vermesini ‘beklemek zorunda’ kalan İsveç hükümeti, diğer yandan da Türkiye’yi ikna etmek için harekete geçmişti. Daha önce savunma ürünlerinin ihracatında Türkiye'ye uyguladığı silah ve teknoloji ambargosunu kaldıran İsveç, son olarak yeni bir ‘terör yasası’ oluşturduğunu duyurmuştu. Söz konusu yasa, 1 Haziran’da yürürlüğe girdi.
Özellikle Ankara’nın ‘terör örgütü’ kapsamına aldığı tüm oluşumlar ile bağlantısı olanları ilgilendiren bu yasa, İsveç’in, ‘terör örgütü faaliyetlerinde’ bulunanlara 4-8 yıl arasında hapis cezası vermesini ve ülkede terör örgütü lideri olarak tanımlanan şahısların, 20 ila 25 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilmesini içeriyor.
Bu kapsamda son olarak seçimi kazanarak tekrar Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan ile Dolmabahçe Ofisi’nde görüşen NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, sık sık tekrar ettiği ‘Temmuz’da Litvanya'nın başkenti Vilnius'da düzenlenmesi planlanan NATO Zirvesi öncesinde’ İsveç’in örgüte katılması önündeki engellerin artık kaldırılması gerektiği’ konusundaki tavrını yineledi. İsveç’te terör örgütlerini finanse eden veya destekleyen kişilerin gözaltına alınması ile yargılaması konusunda yetkilerin genişletildiği yasayı işaret eden Stoltenberg, “Türkiye'nin meşru endişelerinin farkındayız. İsveç kendine düşen sorumlulukları yerine getirdi, somut adımlar attı, yasalar değişti” şeklinde konuştu. Fakat görüşmeden herhangi bir karar çıkmaması da dikkat çekti. Ayrıca Stoltenberg, açıklamasında “İsveç'teki gösterileri organize edenler İsveç'in NATO'ya katılmasını engellemeye çalışmaktadırlar. NATO'yu zayıflatmak istemektedirler” ifadelerini kullanırken, yasanın iptalini isteyen bir grubun ise Stockholm’de Türkiye karşıtı gösteri yapılmasına polis eskortluğunda izin verildi. Tarafların 12 Haziran’da Madrid'deki anlaşma uyarınca kurulan ‘Daimi Ortak Mekanizması’ kapsamında tekrar bir araya gelmesi beklenirken, İsveç’in de NATO üyeliğinin tekrar masaya yatırılması bekleniyor.
İsveç’in ‘terör yasasını’ geçirmesinin ardından yapılan NATO-Türkiye görüşmesini Sputnik’e değerlendiren Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Türkiye’nin ‘uygulama görmediği’ için görüşmelerde sonuca varılamadığı görüşünde.
İsveç’in konuyla ilgili anayasasında da değişiklik yaptığına değinen Pekin, “Türkiye’nin ne istediği belli. Türkiye, ‘Bir göreyim’ diyor. İsveç’te 26 veya 28 tane dernek var PKK’yı destekleyen. Bu derneklerden 6-7 tanesi tekrar İsveç'te ilgili yargı makamlarına başvurarak isimlerini değiştiriyorlar. Bugün ayın 5’i, 1 Haziran’dan şimdiye kadar çok önemli bir şey olmadı. Hatta PKK’lılar gösteri yaptılar dün ile ilgili. Bu konuda Türkiye'nin dayatması gerek. Ama Stoltenberg başta olmak üzere tüm NATO ülkeleri Türkiye’ye baskı yapıyorlar. Baskı da 12 Temmuz'da Litvanya'nın başkenti Vilnius’ta yapılacak olan zirvede, İsveç'in NATO'ya kabul edilmesi gibi bir hedef ile ilgili” dedi.
Türkiye’nin sadece İsveç değil, tüm Batılı ülkelere seslendiğine dikkat çeken Pekin, “Türkiye, İsveç’e bir şey söylerken ‘Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla’ diyor. Yani İsveç'e bunu söylerken aynı zamanda hem Avrupa'ya hem de Danimarka Norveç gibi Kuzey ülkelerine ve ABD’ye söylüyor. Türkiye’nin ‘Benim müttefikimsiniz ama terör örgütlerini destekliyorsunuz, terör örgütlerine gereken muameleyi yapmıyorsunuz, para toplanıyor bunlar sizden toplanan paralarla büyüyor’ demesi lazım. Bütün bunları söylemesi gerekiyor, daha başka yapacağı bir şey yok ama şu anda İsveç’i buna zorlamak durumunda. Eğer Türkiye tüm bundan taviz verirse o zaman terörle mücadele konusunda bütün yaptıklarımız boşa gider” şeklinde konuştu.
Terörle mücadelenin ilk hedeflerinden birinin terörün dış desteğinin kesilmesi olduğunu söyleyen Pekin, “Destek derken Suriye'den Irak’tan falan değil; gerçekten dışarıdan gelen, ABD’den ve Avrupa'dan gelen desteğinin kesilmesi lazım. Türkiye ancak İsveçi zorlayarak bunu yapabilir. Daha büyük projelerde, daha başka projelerde Türkiye'nin bu konudaki hassasiyetini de biraz daha anlamış olurlar diye düşünüyorum” dedi ve ekledi:
‘Stoltenberg ile yapılan toplantıda bir sonuca varıldığını sanmıyorum’
“Dün hem yeni istihbarat başkanı olacak İbrahim Kalın hem de Milli Savunma Bakanı hem de Dışişleri Bakanı vardı. Dolayısıyla orada bunlar konuşuldu. Ben bu konuşmalarda bir sonuca varıldığını sanmıyorum. Türkiye tekrar bu konuda kendisinin kaldırılmasını istemiyor. Bu konuda gereken tedbirlerin alınmasını istiyor, süreyle ya da şunla bununla kaçınmalarını istemiyor. Dolayısıyla İsveç de bunu yapabilirse o zaman NATO üyeliğimizi bu anlamda kullanmış oluruz ama taviz verirsek ve ‘Evet’ dersek vesaire falan bu aynı zamanda diğer ülkelere ‘Türkiye bugün şunu diyor yarın evet diyor; biraz bekleriz ya da Türkiye'nin ağzına bir kaşık bal çalarız bu işi hallederiz’ algısını oluşturmuş oluruz. Türkiye'nin dünkü konuşmada bunları tekrar Stoltenberg’e söylediğini tahmin ediyorum.”
Haziran’ın 12’sinde yapılacak olan toplantıyı hatırlatan Pekin, “Toplantıda yine 2 ülkenin liderleri ve Stoltenberg bir araya gelecek. Orada da Türkiye'nin uygulama görmeyi isteyeceğini değerlendiriyorum. Uygulama olmadan Türkiye’nin buna evet diyemeyeceğini ve dememesi gerektiğini düşünüyorum çünkü Türkiye'nin eli, Avrupa’da şu anda biraz daha güçlü. Avrupa ve ABD’nin Türkiye'ye ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılım sürecinde neler yaşandı?
İsveç ve Finlandiya'nın NATO’ya üyelik süreçlerine ilişkin müzakereler kapsamında ‘Türkiye’yi ikna etmek’ adına yapılan görüşmeler, 2022 yılının Haziran ayında Madrid'de üçlü muhtıra imzalanması üzerine başladı. Üçlü Muhtıra çerçevesinde kurulan ‘Daimi Ortak Mekanizma’, Ocak ayında Stokholm’de Kuran’ın yakılması ve Türkiye karşıtı protestolara izin verilmesi nedeniyle durmuştu. Ankara’nın güvenlik endişelerini karşılamaları koşuluyla NATO’ya kabulü için görüşmeler yürütülen İsveç ve Finlandiya’nın üyelik süreçleri daha sonra Türkiye tarafından ayrıştırılmış, Finlandiya’nın NATO üyeliğine yeşil ışık verilirken, İsveç için ise sert eleştiriler yöneltilmişti.
3 Nisan’da NATO'ya katılma sürecini atılan imzalarla tamamlayan Finlandiya, askeri tarafsızlık döneminin sona erdiğini duyururken; Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Helsinki için “Üçlü muhtıradaki taahhütlerini yerine getirmek için samimi adımlar attığını gördük" derken, Stockholm’ü ise ‘teröristlere kucak açmakla’ suçlamıştı.