Emekliler dertli
Emekliler dertli: Yaşamın gerçeklerini akşam pazarında görüyoruzTürkiye'de emeklilerin yaşam koşulları sık sık tartışma konusu oluyor.
Türkiye’deki 13,5 milyon emeklinin 650 bine yakını Bursa’da yaşıyor. 2018 yılından itibaren emeklilere verilen bayram ikramiyelerinde bu yıl enflasyon oranında artış yapılarak ilk ödemenin mayıs başı, ikinci ödemenin temmuz ortasında yapılacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Emeklilerimiz bugün tarihlerinin en iyi gelir seviyesine sahiptir” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de en düşük asgari ücretten emekli olan bir kişinin aylığı bin 500 lira. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Araştırma Merkezi (DİSK-AR), üç yıldır bin lira olarak verilen bayram ikramiyelerinin asgari ücrete göre 763 TL, gıda enflasyonuna göre 677 TL ve ortalama enflasyona göre 556 TL eridiğini ortaya koydu.
Emeklileri temsil eden sendika şube başkanlarının görüşü ise ortak: Emekli mağdur ediliyor. Emekliler, bayram ikramiyesi değil, aldıkları maaş tutarında yılda 4 kez olmak üzere emekli ikramiyesi verilmesini talep ediyor. Ayrıca emekliler, yüzde 70’lerden yüzde 28’e kadar düşürülen bağlanma oranlarının yeniden düzenlenmesini istiyor.
DİSK / Emekli-Sen Bursa Şube Başkanı Sacit Çam, “Biz sadaka değil, insanca yaşayacak koşullar arıyoruz. Biz yılda 4 kez asgari ücret baz alınarak emekli ikramiyesinin ödenmesini talep ediyoruz. Emeklinin aldığı ücret her gün enflasyon oranında eriyor ama aldığımız ücret hep aynı” dedi.
2001 yılında emekli olan Çam, farklı bağlanma oranlarının mağduriyet yarattığına dikkat çekerek, emeklilerin bugünkü durumunu şöyle anlattı: “Yaşamın gerçeklerini saat beşten sonra pazarlarda görüyoruz. Emeklilerin ucuz meyve ve sebze almak için ne mücadele verdiğini biliyoruz. Emekli aylığının bağlanmasının gözden geçirilmesi şart. Bizim insanca yaşamamız için önce intibak yasasının onaylanmasına, sonra milli gelirden hak ettiğimiz payı almamız gerekir. Örgütlendiğimiz 13 ilçede ikinci işte çalışan emekliler hakkında gelen rakamlar ve durumlar ürkütücü.”
DİSK-AR’a göre geniş tanımlı işsizlik oranının yüzde 28, geniş tanımlı işsiz sayısının 10 milyonu aştığını söyleyen Çam, “Emekli genç işsize bakmakla uğraşıyor. Her işsiz, annenin, babanın, dedesi veya ninesi olarak onlara gölge olduğunu, sahip çıktığını görüyoruz. Emekli yalnız başına bırakılmıyor, bir de bu yönden mağdur ediliyor. Çalışan kesim Kod-29’la işten atılıyor” diye konuştu.
Bayram ikramiyesinin birer maaş tutarında verilmesinin 2018’de de asıl talepleri olduğunu belirten Tüm Emekliler Sendikası Bursa Şube Başkanı Günay Onayman, “İktidar bizim taleplerimizi dikkate almadı. Emeklilerin oylarını alabilmek adına “Biner lira bayram ikramiyesi vereceğiz” dediler. Bir özeleştiri yapalım. Emekliler de çok fazla sorgulamadan destek verdiler. Bu bayram ikramiyesi falan değil. Yaşam koşullarına bakıldığında bayram harçlığı denilecek durumda olmayan bir para” şeklinde konuştu.
4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 9 bine yaklaştığını anımsatan Onayman, “Emeklilerin yüzde yüzü böyle bir maaş almıyor” diyerek emeklilerin yaşam koşullarını şöyle aktardı: “Hepimiz açlık ve yoksulluk sınırı altında maaş almaya çalışıyoruz. Asgari ücretin altında bir maaşa mahkum edilmiş bir kesim. Şu anda faturalarını ödeyemez, çarşı pazara çıkamaz durumdalar. Karar vericiler, akşamüzeri bir pazara çıkıp emeklilerin ucuz bir şeyler bulabilmek için yaptıkları pazarı görsünler. Pandemi sürecinde yaş grubu itibariyle hem yaşamsal hem ekonomik olarak en mağdur kesim. Hatta işsiz çocuklarına, torunlarına bakacak koşulları yaşayan durumdalar.”
65 yaş üzerine toplu taşıma kullanma yasağına tepki gösteren Günay Onayman, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a seslendi: “İdareyi etkilemeye kalkmasınlar. 65 yaş üstüne toplu taşımanın yasak olmasının bilimsel bir yönü yok. Halk otobüslerinin gelirini hesaplayarak yasaklama var. Çünkü 65 yaş üstü vatandaşlar ücretsiz toplu taşıma araçlarını kullanma hakkına sahip.”
2002’den beri emekli olduğu belirten Şerafettin Coşkun ise, AK Parti iktidarında yaşadığı gelir kaybını şöyle özetledi: “20 yıllık süreçte her yıl biraz daha küçülerek geldik bugüne kadar. İlk emekli olduğumuzda emekli maaşıyla ev, araba taksiti ödüyorduk, kooperatife girebiliyorduk. Son on yıldır normal ihtiyaçlarımızın dışında bir şey yapamıyoruz. Tatil tamamen hayatımızdan çıktı. Biz çalışırken zaten kısıtlı imkanlarla yaşıyoruz. Emekli olunca bir şeyler yaparız diyoruz. Şimdi çalışırken yaparken şeyleri bile yapamaz hale geldik.”(DUVAR)