Babası ve dedesi dengbêj olduğu için 9 yaşında Kürt müziği ve dengbêjlik geleneğiyle tanışan Sarya Ertaş (20), 12 yaşında Aram Tigran Konservatuarı’nın çocuk korosunda müziğe başladı.

Yetişkinlerin bulunduğu koroya geçiş sağlamak üzereyken Güzel Sanatlar Lisesi’ni kazandığını öğrenen Ertaş, “Kendimi özgür hissetmek için doğru bir karar vermem gerekiyordu. Ya Aram Tigran Konservatuarı’nı seçecektim ya da devlet okulunu” diyerek tercihini “özgürlükten” yana yaptığını söyledi.
 
Aram Tigran Konservatuarı’nın kayyum tarafından kapatılmasından sonra MA Müzik Akademisi’nde müzik eğitimi alan Ertaş, özellikle dengbêj geleneği üzerinde yoğunlaştığını ve aileden gelen dengbêjlik gırtlağına sahip olmasının kendisi için bir avantaj olduğunu söyledi.
 
“Kürtçe müzik ile kendimi daha çok iyi ifade ediyorum” diyen Ertaş, Aram Tigran Konservatuarı ve MA Müzik Akademisi’ni seçmesinin en büyük nedeninin Kürtçe müzik üretilmesi olduğunu ifade etti. Ertaş MA Müzik’te aynı zamanda keman, piyano, solfej, doğal ritim eğitimlerini de aldığını belirtti.
 
Ailesinin de desteğiyle devlet okulu yerine müzik akademisini seçen Ertaş, “Karar verdikten sonra akademide devam ettim. Dengbêjliği geliştirmeye çalıştım. Hala solfej eğitimi alıyorum. Solfej alanında eğitimimi tamamladıktan sonra bu alanda ders vermek istiyorum” diyerek, MA Müzik’in kuruluş aşamasında yer aldıklarını ve yaşadıkları her türü sıkıntı karşısında ortak mücadele ettiklerini belirtti.  
 
En büyük destekçisi olan babası Dengbêj Axin Biro’nun tutuklanmasının ardından müziğe daha çok sığınan Ertaş, babasıyla her görüş günleri ya da mektuplar aracılığı aldığı mesajların kendisine güç verdiğini dile getirdi. Ertaş, babasının henüz tutuklanmadan kendisini müzik akademisine götürüp, “Sarya sizindir. Ona müziği öğretin” dediğini hatırlatarak, “O günden sonra tüm hayatımı müziğe verdim. Babamın bu hayallerini gerçekleştirmek için bir an olsun vazgeçmedim. Babam her ne kadar yanımızda olmasa da, büyük bir eksiklik yaşıyor olsak da, bu müzik alanında gelişmeme engel olmamalıydı. Cezaevinde de sürekli bana mektup ve mesajlar göndererek yardımcı oluyor. Bu da bana mutluluk veriyor. Müzik alanında attığım her adımdan sonra onun söylemleri aklıma geliyor. Bu da benim gelişmeme vesile oluyor” ifadelerini kullandı. 
 
Kürt müziğinin yanı sıra klasik müzikle de ilgilenen Ertaş, piyano ile Kürtçe müzik çalmasına ilişkin talepler alıyor. Ertaş, bu talepler doğrultusunda piyanoyla Kürt melodileri üretmeye çalışıyor. 
 
‘AYŞE ŞAN VE MERYEM XAN’DAN İLHAM ALIYORUM’
 
Kürt müziği ve dengbêjlik geleneğinde önemli yeri olan Ayşe Şan ve Meyrem Xan’ın yaşamlarından ve müziğe olan inançlarından ilham aldığını söyleyen Ertaş, “Onların hayatını okuduğumda daha çok onları kendime örnek alıyorum. Onlar o zorlu dönemde o sıkıntıları aşmasaydı belki bugün bizde burada toplum içerisinde özgür bir şekilde müzik üretemezdik. Onların müzik alanındaki mücadelesi bugün kadın sanatçıların önündeki tüm engelleri kaldırdı. Bugün onların öğrencileri olarak başlattıkları mücadelenin yolunda ilerlemeye çalışıyoruz” dedi.(MA)