Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınması talebiyle  açılan davanın bugün görülen duruşmasında TTB Konsey üyelerinin görevine son verilmesi kararına ilişkin TTB Genel Merkezi’nde basın toplantısı yapıldı. Toplantıyı Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, HEDEP Milletvekilleri, İnsan Hakları Derneği, Devrimci Parti, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Özgürlük için Hukukçular Derneği ile çok sayıda kişi destek verdi.

‘MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ’

Açıklamada konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, TTB’nin sadece bir meslek örgüt olmadığını belirterek, “13 aydır örgütsel arkadaşlarımız ellerinden geleni yaptılar. Bugün de bu örgütün ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha göstermiş olduk. Tabi ki biz yargının özellikle son yıllarda ortada kalkan karar olanaklarını izliyoruz. Pek çok davada bu karar almanın neden kaynaklandığını ya da nereden vaz edildiğini birlikte ve tanıklık ettik. Bugünde benzerini görmüş olduk. TTB Merkez Konseyi görevden almış oldular. Yıllardır pek çok daha da görevden alma hamlesi yapıp sonunda bu da içlerinde ukde olmuştu ve başardıklarını düşünüyorlar. TTB Merkez Konseyi üyeleri ile sınırlı olan bir meslek örgütü değildir. TBB üyelerinin bütünlüğü içinde var olan bir örgüttür. Bu mücadelede emek verilerek sürdürülen bir mücadeledir. Bu en iyi son yaşanan depremde gördük. Türkiye’nin dört bir yanında meslektaşlarımız TTB adına deprem bölgesinde emek vermeye gayret ettiler. Depremzede meslektaşlarımız ve insanları yalnız bırakmadılar. Bu nedenle burada sadece usulen tanınan bir konseyden söz etmiyoruz. Bir kocaman örgütten söz ediyoruz. Bu kocaman örgüt mücadele etmeye devam edecektir” diye konuştu.

‘KARAR SİYASİDİR’

Daha sonra söz alan HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise, mahkemenin kararının siyasi olduğunu belirtti. Hatimoğulları, iktidarın kendisine biat etmeyen herkese saldırdığını söyleyerek, “Burada otururken, TTB’ye yönelik gerçekleştirilen ev baskınları operasyonunu hatırlattım. Ankara’da yüreği demokrasiden insan haklarından yana olan bütün kesim burada bu görünen davadan alınan karar asla hukuki değil siyasi bir karardır. Tamda istidat rejiminin aratmayan, bugüne kendilerinin siyasi çizgisine boyun eğmeyeni açlıkla, yoksullukla ve KHK biat ettireceklerini zannettiler. Bugün Türkiye’nin onurlu kamu çalışanları hiç zaman zulüm rejimin geçit vermediler. Bu iktidar kendilerine biat etmeyen meslek odalara kafaya takmış durumda. Barolarda bir deneme yaptı. Belki salgın gerçekleşmemiş olsaydı aynı uygulamaları TTB’ye de yapacaktı. Salgın dönemini 84 yurttaşımıza burada hatırlatmak istiyorum. Bizler eğer TTB’ye ve sağlık emekçilerimize sahip çıkmasak sağlıklı bir yaşam nasıl sürdürebiliriz. Sağlık çalışanlarımız gece gündüz demeden salgın döneminde çalıştılar. Burada bir kez daha onlara teşekkür ediyorum. TTB hakkında verilmiş olan bu karar toplumun vicdanın en derinden yaralamıştır. Bu karar doğru bulmuyoruz ve hiç kayyım zihniyetini doğru bulmuyoruz. Bizler HEDEP olarak kayyımlarından çok çekmiş bir partiyiz. Belediyelerde nasıl zuhur ettiğini TTB’de nasıl zuhur ettiğini biliyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklama sonrası TTB Merkez konseyi basın kapalı toplantı gerçekleştirdi.