Partisinin Meclis'teki grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, iktidarın deprem bölgesinde 'yıkılan binaların yüzde 98'inin 1999 yılından önce yapıldığı' yönündeki açıklamalarına tepki gösterdi.

"21 yıldır iktidardasınız, çürük binalar için ne yaptınız?" diye soran Sancar, şunları söyledi:

"'Yıkılan binalar AKP iktidarından önce yapılmıştır' diye çetele tutacaklarına, bunca yıkıma neden olan kaç evraka imza atmışlar onu açıklasınlar.

"Önceliği ranta ve talana veren bu düzende hiçkimsenin yaşamı güvende değildir. 10 kent ilçeleriyle ve köyleriyle birlikte birer cinayet mahallidir.

"İnsanların cenazeleri enkaz altındayken, onlara ulaşılmadan enkaz kaldırmak insana, yasa, geride kalanlara hakarettir; suçtur."

Sancar konuşmasında şunları da söyledi:

"Deprem öncesinin tedbirlerini almayan raporların gereğini yerine getirmeyen iktidar ve liyakatsizlikle yönettiği devlet kurumları çürük binalar gibi çöktü. Ama halkımızın üzerine çöktü! Yollarla övünüyorlar, yolları çöktü. Büyük binalarla övünüyorlar, binaları çöktü. Büyük havalimanları açtıklarıyla övünüyorlar, havaalanları çöktü. Kendileri çöktü, halkın üzerine çöktü. Bunun hesabını sormak zorundayız."

Sancar, afet ve risk yönetimiyle ilgili tekliflerini dün Meclis'e sunduklarını belirtti ve önerilerini şu şekilde sıraladı:

• Afet Bakanlığı kurulmalı, bu konuda bir kanun teklifi hazırladık ve dün Meclis başkanlığına sunduk.
• Meclis'te afetlerle ilgili daimi komisyon kurulmalı.
• Yıllardır talep edilen Fay Hattı Yasası derhal gündeme alınmalı ve yasalaşmalı.
• Sıkı bir denetim mekanizması kurulmalı, denetim görevi tekrar meslek odalarına devredillmeli.
• İmar affı kapsamına giren kaçak yapılrın envanteri çıkarılmalı gereken önlemler alınmalı.

'Asıl afet yerin altında değil, yerin üstündekidir. Asrın felaketi bu rant, talan, savaş ve sömürü sistemidir.

Mithat Sancar, sözlerinin devamında, "Asıl afet yerin altında değil, yerin üstündekidir. Asrın felaketi bu rant, talan, savaş ve sömürü sistemidir. Fay hatları üzerindeki bu ülkeyi değiştiremeyiz ama bu yozlaşmış, çürük, talancı zihniyeti değiştirebiliriz." dedi ve ekledi:

"Dayanışma iyileştirici, onarıcıdır, yaraları iyileştirir hem de yeniyi inşa etmek için gerekli gücü sağlar. Denetlenebilir, şeffaf, hesap verebilen, her an halkın hizmetinde koordine olan yeni bir sistemi inşa edeceğiz.

"Bugün 21 Şubat Dünya Ana Dil Günü, depremde de gördük; ağıtlarımız, yardım çığlıkları anadillerinde yapıldı, ortak geleceği ve büyük dayanışmayı anadillerinin özgürlüğü, bütün inançların eşitliği üzerine kurabiliriz."