Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan, 8 bin yıldır kesintisiz tarımın yapıldığı Diyarbakır’ın Sur ilçesi sınırlarında yer alan Hevsel Bahçelerinde bulunan dut ağaçlarının büyüklüğü ve meyvelerinin lezzeti adından sıkça söz ettiriyor. 

Bahçede bulunan dut ağaçları 1900’lü yıllardan önce ipek böcekçiliğinin de gelişmesini sağlarken, Ermeni ve Süryanilerin ipek dokuma işinde başarılı olduğu kentte, 1900’lerin ilk çeyreğindeki soykırımla birlikte, ipek böcekçiliği de yok oldu. 

Dicle Nehri'nin bereketli havzasındaki Hevsel Bahçelerinde boy veren ağaçların dallarındaki dutlar, her yıl bahar mevsiminde kentin pazarlarına taşınıyor. 

Beyaz dut, ekşi dut ve kara dut olmak üzere bir kaç çeşidi bulunan bu meyveyi toplamak için haftanın belli günlerinde Hevsel Bahçesine gelen Bager Çiçek ve arkadaşları belirledikleri ağaçtan dut topluyor. Ağacın altına önce beyaz bir örtü seren gençler, ardından ağacı sallayarak meyvelerin dökülmesini sağlıyor. Tepsiye özenle yerleştirilen dutlar daha sonra pazardaki yerini alıyor. 

Ailesine ekonomik olarak yük olmamak için her yıl dut sattığını söyleyen Çiçek, 8 kardeş olduklarını ve sadece evde bir çalışanın bulunduğunu söyledi. Dut ağacından dutları toplamanın zor bir iş olduğunu ifade eden Çiçek, “Dut ağacının bir tarafı yerden daha yüksekken bir tarafa daha alçakta kalıyor. Yokuş olan tarafta çarşafı tutan arkadaş kayabilir. Ağaca tırmanan arkadaş düşebilir, bu nedenle tehlikelidir” dedi. 

GÜNDE 100 TL KAZANIYOR

Bir günde yaklaşık 40 kilo dut topladıklarını ve dutların kilosunu 10 TL’ye sattıklarını belirten Çiçek, günde 100 TL kazandığını söyledi. Dutun Diyarbakır’ın bir sembolü olduğunu ifade eden Çiçek, “Dutları 2 günde bir toplamaya geliyoruz, ayıkladıklarımızı da, ya kuruturuz ya da pekmezini yapıyoruz” diye konuştu