İHD Hakkari Şubesi ve Kayıp Yakınları Yüksekova'da Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. İnsan Hakları Derneği (İHD) öncülüğünde ‘Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın’ talebiyle sürdürdükleri eylemlerin 159'uncu gününde 7 Haziran 1994 yılında Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde gözaltına alındıktan sonra haber alınamayan Mehmet Zeki Doğan'ın  akıbetini sordu.

Açıklama öncesi geçtiğimiz günlerde Bolu’da gerçekleşen yangın olayında hayatını kaybeden 79 vatandaşı anarak, "Haklarını korumak için yargı erki amasız fakatsız sorumluların kimliklerine bakılmaksızın gerekli adımları atmalı ve kanunların getirdiği hükümleri egale ederek alınması gereken tedbirleri almayan yöneticilerin ivedilikle yargılanmaları gerekmektedir. İnsan yaşamına saygı; kanunlar çerçevesinde belirlenmiş olan kriterlere uymakla başlar. Yaşamını yitiren 79 yurttaşımıza baş sağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. " dedi. 

Daha sonra İHD Hakkari Şube üyesi Avukat Eren Baskın, olay örgüsünü okudu.

Avukat Baskın, demokratik devletlerde bağımsız yargı yurttaşların haklarını korumakla görevli olduğunu belirterek, "Gelinen noktada yargı erki siyasetin bir tarafı gibi hareket etmekte, hükümetler ve genel siyasi kanılar çerçevesinde kanun ve anayasaya aykırı tutumlar sergilemektedir. Bizler, ‘kayıplar bulunsun failler yargılansın’ şiarı ile çıktığımız bu yolda hak hukuk adalet üçlemesinin de amansız takipçisi ve uygulayıcıları olma kararlığımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu hafta 31 yıl önce gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Mehmet Zeki Doğan  için adalet istiyoruz diyerek buluştuk. 37 yaşındaki Mehmet Zeki Doğan Hakkari/Çukurca’da yaşıyor ve on yılı aşkın süredir Çukurca Lisesi’nde kamu personeli statüsünde hizmetli olarak çalışıyordu. 7 Haziran 1994 tarihinde saat 23.00 sıralarında Özel Harekat Timleri liseye baskın düzenledi. Kapıyı kırarak içeri girip gece nöbetinde olan Mehmet Zeki Doğan’ı zorla bir panzere bindirerek götürdü. Ailesi olaya tanık olan mahallelilerden Mehmet Zeki Doğan’ın gözaltına alındığını öğrendi. Resmi makamlara başvurarak aldığı izin belgesiyle bölgede arama faaliyetine başladı. Çukurca halkının da katılımı ile gerçekleşen kapsamlı bir arama faaliyeti yürütüldü. Tanık beyanlarından yola çıkarak yapılan arama sonucunda Narlı Köyü Biyamen mevkiinde Zap suyu kenarında Mehmet Zeki’nin ayakkabıları ve ceketi bulundu. Giysilerin olduğu yerde kan izleri de vardı. Ancak aramalar sonuçsuz kaldı Mehmet Zeki Doğan’a ulaşılamadı. Kamu personeli olan Doğan, görev başındayken gözaltına alınıp kaybedilmesine rağmen, okul yönetimi ve Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından herhangi bir girişimde bulunulmadı ve ailesine bilgi verilmedi. Tanıkların Mehmet Zeki Doğan’ın gözaltına alındıktan sonra öldürülüp Zap suyuna atıldığı iddiaları karşısında resmi makamlar suskun kaldı. Herhangi bir başvuru olsun ya da olmasın, suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrendiğinde, “işin gerçeğini” araştırmaya başlamakla görevli savcılar sessiz kaldı. Bu güne kadar soruşturma ve kovuşturma mercileri, ceza muhakemesinin “maddi gerçeğe” ulaşma amacına uygun faaliyet göstermedi. 31 yıldır Doğan Ailesi’nin evlatlarının akıbetini öğrenmesi ve adalete ulaşması engellendi. Doğan Ailesi’nin hakikate ve adalete ulaşma hakkı önündeki engeller kaldırılsın! Devlet Mehmet Zeki Doğan’ın yaşam hakkını kamu gücünün müdahalesine karşı koruma yükümlülüğünü yerine getirsin! Mehmet Zeki Doğan’ın gözaltında kaybedilmesi ile ilgili gerçeği açığa çıkartmaya, sorumluların belirlenmesini ve cezalandırılmasını sağlamaya elverişli bir soruşturma derhal başlatılsın!  Yapılacak soruşturma bağımsız biçimde, kamu denetimine tabi olarak özenli ve süratli bir biçimde yürütülsün!" ifadelerini kullandı. 

DEM Parti Yüksekova ilçe Eş Başkanı Filiz Saygı'nın da katıldığı açıklama 1 dakikalık oturma eylemi ile son buldu.