Gazete Duvar'dan Ferhat Yaşarın haberine göre, Diyarbakır Ergani Jandarma Komutanı Binbaşı Ahmet Eren’in korucu alımında rüşvet suçlamasıyla tutuklanmasına yol açan soruşturmayla ilgili iddianame hazırlandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 300 sayfalık iddianamede 9 kişi mağdur, iki kişinin ise şüpheli mağdur olarak yer aldı. İddianamede, tutuklu olan ve binbaşı rütbesinde olan Ahmet Eren’in Ergani Jandarma Komutanı olduğu dönemde korucu alımlarında kurduğu ‘rüşvet ağı' kapsamında 38 kişiye ‘rüşvet, rüşvete teşebbüs, irtikap, irtikaba teşebbüs’ suçlaması yöneltiliyor.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Binbaşı Ahmet Eren'i 2018-2019 yıllarında Ergani İlçe Jandarma Komutanı olarak görev yaptığı sırada gözaltına aldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca 12 Aralık 2022 tarihinde başlatılan operasyonda ayrıca Soner Eren, Ali Çalın, Yıldırım Anli, Ali Kaymaz, Esveri Taş, Lami Eken gözaltına alındı. 4 gün süren gözaltı sonrası beş kişi serbest bırakıldı, Binbaşı Ahmet Eren ve Soner Eren tutuklandı.

İki kişinin tutuklanmasına neden olan soruşturma, Genç Parti Ergani İlçe Başkanı Sedat Nebioğlu’nun güvenlik korucusu alımlarında "rüşvet" istendiğine yönelik ifadesinin ardından başladı. Nebioğlu ifadesinde, "Mehmet Tosun bize ‘ben 20 bin TL parayı Yüzbaşı Ahmet Eren’in arabasının torpidosuna koydum, benim oğlanı Yüzbaşı Ahmet Eren korucu yapacak’ diye anlattığını söyledi. Yaklaşık 1 ay kadar sonra Mehmet Tosun’un oğlu Sedat Tosun Ergani İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde korucu olarak işe başladı" dedi.

3 MİLYONLUK ARAÇ KULLANDIĞI TESPİT EDİLDİ 

Yapılan araştırmada Sedat Tosun’un 2018 yılından itibaren Ergani İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde güvenlik korucusu olarak görev yaptığı, Jandarma Komutanı Ahmet Eren hakkında 2018 yılında benzer konularla ilgili isimsiz şikayet mektubu alındığı ve hakkında idari tahkikat yürütüldüğü, 2019 yılı genel atamalarında Konya İl Jandarma Komutanlığı emrine atandığı, Nisan 2019 ayından itibaren Sakine Kaymaz adına kayıtlı değeri bugün yaklaşık 3 milyon TL olan 2018 model Nissan X-trail Jeep aracı kullandığı tespit edildi.

KOMUTANIN KAÇIRMA DOSYASI OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI

Soruşturma kapsamında ifadesi alınan Murat Altın, komutan Ahmet Eren’in 'rüşvet' ve 'görevi kötüye kullanma' suçlarını işleyerek birçok kişiden para alarak haksız kazanç sağladığını öne sürdü. Bu arada Ahmet Eren’in ‘Cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan dosyasının olduğu belirlendi. Bu ifadelerin ardından Binbaşı Eren gözaltına alınarak tutuklandı.

Ahmet Eren dışında başka şüphelilerin de birlikte hareket etmiş olabileceğini dikkate alan savcılık soruşturmayı genişletirken şüpheli şahıslar hakkında 'telefonlarının dinlenmesi ve kayda alınmasına’ karar verdi.

İLK TESPİT: 40 BİN LİRA RÜŞVET

Telefonların dinlenmesi sonrasında Mehmet Tosun’un, oğlu ve yeğeninin korucu olması için Ahmet Eren’e 40 bin lira rüşvet verdiği tespit edildi. 2017’deki bu rüşvet olayı üzerine tanıklar Sedat Nebioğlu, Sedat Tosun, Oğuzhan Tosun, Azettin İz, Süleyman Taban, Mehmet Sıddık Karataş’ın ifadeleri alındı.
Mehmet Sıddık Karadaş ifadesinde “Ahmet Eren ilçe Jandarma Komutanı olduğu dönemde Ergani ilçesinde korucu alımları oldu. Bu alınan korucular için Ahmet Eren Yüzbaşı'nın para aldığını duydum. Korucu alımlarıyla ilgili para aldığı net olarak bildiğim Mehmet Tosun isimli şahıstan para almasıdır"’ dedi.

RÜŞVET VEREN TOSUN: ETKİN PİŞMANLIKTAN YARARLANMAK İSTİYORUM

Binbaşı Ahmet Eren’e rüşvet vermekle suçlanan Mehmet Tosun da ifadesinde rüşvet verdiğini itiraf ederek etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini söyledi. Tosun ifadesinde "rüşvet" sürecini şöyle anlattı:
“Oğlum Sedat ve yeğenim Oğuzhan’ın korucu olması için Ergani İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Yüzbaşı Ahmet Eren ile bu konuyu konuştum. Eren de bana hitaben ‘senin oğlun Sedat’ın ve yeğenin Oğuzhan’ın korucu olması için adam başı 20 bin TL toplam 40 bin TL parayı bana ver, onları korucu yaparım’ dedi. Ben Ahmet Eren’e neden para vereyim ki zaten çocuklarım korucu olacak yeterliliktedir deyince Ahmet Eren bana, 'korucu alımlarında yetkili benim, para vermezsen çocuğun ve yeğenin çok başarılıda olsa onları korucu yapmam’ dedi. Ben birazda mecbur kaldım para vermeye. Aradan bir ay kadar süre geçtikten sonra ben 20 bin TL parayı hazırladım. Yanımda bulunan 20 bin TL para ile Jandarma Yüzbaşı Ahmet Eren’in aracına bindim. Parayı aracın iki koltuğunun arasındaki konsola koydum. Bu sırada araçta ikimiz yalnızdık. Yaklaşık 1 hafta kadar sonra 20 bin TL daha para hazırladım. İkamet ettiği binanın kapalı otoparkında buluştuk. Burada 20 bin TL parayı elden Ahmet Eren’e teslim ettim. Bu parayı verirken de ikimiz yalnızdık. Bir ay kadar süre geçtikten sonra oğlum Sedat ve yeğenim Oğuzhan Güvenlik Korucusu olarak Ergani İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde işe başladılar. Oğlum ve yeğenimin haberi olmadı.”

RÜŞVETİN AĞI GENİŞLİYOR

İddianameye göre Ahmet Eren, korucubaşı Mehmet Ferhat Yıldırım’ı korucubaşılıktan atmakla tehdit etti. Bu arada Yıldırım’a 5 bin lira vermesi halinde kendisine karışılmayacağı iletildi. Yıldırım da Eren’e 5 bin lira rüşvet ödedi. Yıldırım, ifadesinde, "Bu parayı aldıktan sonra bir daha bana karışmadı" dedi.

AHMET EREN: RÜŞVET ALMAK İMKANSIZDIR

Dönemin Ergani Jandarma Komutanı Ahmet Eren ise ifadesinde çelişkili bilgiler verdi. Mehmet Tosun'un oğlunu ve yeğenini 40 bin lira rüşvet karşılığında korucu yaptığı yönündeki suçlamayı, "Mehmet Tosun, Ergani İlçe Jandarma Komutanı olduğum dönemde samimi olduğum Abdullah Tosun’un akrabasıdır. Aramızda kesinlikle para alışverişi olmadı" sözleriyle reddetti.

Ergani İlçe Jandarma Komutanı olduğu dönemde iki defa toplamda 31 güvenlik korucusu alındığını, Sedat Tosun’un son alınan 20 korucu içerisinde bulunduğunu söyleyen Eren, spor mülakatının kamera eşliğinde yapıldığını, alımlarda dönemin kaymakamı ve ilçe emniyet müdürünün bulunduğunu öne sürdü. Eren, "Objektif alımın yapıldığı bir yerde daha alım yapılmadan ‘senin çocuğunu ben korucu yapacağım’ diyerek rüşvet almak imkansızdır" iddiasında bulundu.

'MEHMET DEĞİL ABDULLAH İLE SAMİMİYDİM'

Tutuklanan Eren ifadesinde, Mehmet Tosun’un beyanlarını reddetti, “Mehmet Tosun bana iftira atmıştır. Benim samimiyetim Mehmet Tosun ile değil akrabası olan Abdullah Tosun'laydı" savunmasını yaptı. Bunun üzerine Abdullah Tosun ifadeye çağrıldı. Tosun, "Eski İlçe Jandarma Komutanı Ahmet Eren’in korucu alımlarında kişi başından 15 bin lira aldığını duydum. Bunun dışında herhangi bir olaya şahit olmadım duymadım" dedi.

SAVCILIK: YETERLİ DELİLLER VAR

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, "Yukarıdaki açıklamalar ve dosya kapsamında toplanan delil, bilgi ve belgelerden; özellikle şüpheli olan Mehmet Tosun'un diğer şüpheli olan Ahmet Eren'e rüşvet verdiği yönündeki ikrarı ile Sedat Nebioğlu'nun tanık anlatımı göz önüne alındığında; şüpheli Mehmet Tosun'un oğlu ve yeğeni güvenlik korucusu olsun diye şüpheli Ahmet Eren'e 40 bin lira rüşvet verdiği hususunda şüpheliler hakkında kamu davası açılması için yeterli şüphe uyandıran delillerin bulunduğunun anlaşıldığı’’ ifadeleri kullanıldı.

İSİM İSİM VERİLEN RÜŞVETLER

Tutuklanan Binbaşı Ahmet Eren'in, Ergani’de Jandarma Komutanı olduğu dönemde kurduğu rüşvet ağı şöyle:

Korucu İsmail Bora, Ergani ilçesinde Sallar köyünde hırsızlık yaparken yakalandı ve açığa alındı. Korucubaşı olan Deniz Bora ise kardeşinin dosyasını kapatması için Ahmet Eren'e 10 bin lira rüşvet verdi. Böylece İsmail Bora tekrar görevine geri döndü. 

Ahmet Eren yine benzer şekilde Hamza Dağtekin'i koruculuktan atmakla tehdit ederek 8 bin lira rüşvet aldı. Fadıl Dağtekin, 'sorumlu olduğu bölgesinde bulunan kenevirden haberdar olmadığı' gerekçesiyle Ahmet Eren’in kendisine kızdığını ve 10 bin lira rüşvet istediğini anlattı.

Babasına ait arazide kenevir yakalatan Nafiz Yaşar gözaltına alındı. Bunun üzerine Ahmet Eren, Ergani Belediyesi’nde encümen olan Yaşar’ın dayısı Mehmet Sıddık Karadaş’ı yanına çağırarak Yaşar’ın ceza almaması için 45 bin lira rüşvet istedi. Bunun üzerine Eren’e 45 bin lira rüşvet verildi. Rüşvetin ardından Nafiz Yaşar tahliye edildi.

Ahmet Eren, korucubaşı yaptığı Mahmut Akın’ı görevden atmamak için 60 bin lira rüşvet istedi. Ancak istediğini alamayan Eren, bu kez Akın’ı korucubaşılıktan alarak yerine Ali Çalı'yı getirdi.

Mehmet Ferhat Yıldırım’ı koruculuktan atmamak için 5 bin lira rüşvet alan Eren, daha sonra başka bir korucubaşı olan Hayrettin Korkmaz’dan 70 bin lira rüşvet istedi.

Hasan Biçen, Ahmet Eren’e 25 bin lira rüşvet vererek korucu oldu. Mehmet Emin Güney, Ahmet Eren’e korucu olmak için 25 bin lira verdi. Berat Anlı, korucu olmak için Ahmet Eren’e 30 bin lira rüşvet verdi. Ömer Yılmaz, 30 bin lira vererek korucu oldu. Nihat Ayat, Ahmet Eren’e 5 bin lira rüşvet vererek gönüllü korucu oldu. Ali Kaymaz da 5 bin lira verip gönüllü korucu oldu. Kazım Taş ile Hamit Taş da 10’ar bin lira verip gönüllü olduğu dosyada yer aldı. Hasan Tekin, 5 bin lira verip gönüllü korucu oldu.

Mehmet Ergün, Ahmet Eren’e 8 bin lira rüşvet vererek korucubaşı oldu. Salih Aydoğan, Ahmet Eren’e 10 bin lira rüşvet vererek korucubaşılıkta kaldı. Ali Çalın, 35 bin lira verip korucubaşı oldu.

Mehmet Mete, 40 bin lira rüşvet verip korucubaşı oldu. Aynı Mehmet Mete bu kez korucubaşılıktan ayrılmamak için 60 bin lira daha verdi. Metin Işık, koruculuktan alınmamak için 25 bin lira rüşvet verdi. Hakan Şenol, 2 bin lira verip korucubaşı oldu. Vedat Damar 7 bin lira verip korucubaşı oldu.

Hilmi Aksoy ve Hikmet Aksoy, Ergani’de taş ocağı işletiyor. Ancak işletmelerine ruhsat almaları gerekiyordu. Bunun için Ahmet Eren’e ruhsat karşılığında Glock marka silah ve yaklaşık 500 bin lira para verdikleri öne sürüldü.

'DELİL KARARTMAK İÇİN 680 BİN TL ALDI'

Diyarbakır’da tutuklanan Ahmet Eren’in koruması ve aynı zamanda korucubaşı olan Abdurrahim Ernez, delil karartmaya ve rüşvetlere ilişkin savcılıkta detaylı bilgi verdi. Ernez, 2018 yılında Eken ailesi ile Çınar ailesi arasında çıkan silahlı kavgada 5 kişinin öldürülmesi ve Ergani Jandarma Komutanı Ahmet Eren’in bu olayda 'delil karartması için 680 bin lira rüşvet aldığını' anlattı.

Abdurrahim Erez, Ergani’de Çınar ve Eken aileleri arasında çatışmaya giden süreci ve sonrasında yaşananları şöyle anlattı: "Çınar ailesi, Eken ailesinin büyükbaş hayvan sürüsünü çaldı. Ahmet Eren o dönemde bu iki aileyi barıştırmak için Ergani’nin ileri gelenlerinden Mehmet Sıddık Karataş ve birkaç aileyi buluşturdu. Barıştırmayı yapan şahıslar Eken ailesi adına Neşat Eken’den 180 bin civarı para aldılar. Bu para alındıktan bir gün sonra Çınar ailesi hayvanların bir kısmını getirdi. Geri kalan hayvanları Eken ailesine teslim etmediler ve Ekenlerin göreceği şekilde çaldıkları hayvanlardan birini keserek karşılarında mangal yaptılar.

Mangal yakma olayından bir gün sonra Neşat’ın oğlu olan Ünal Eken öldürüldü. Ünal’ın vurulduğu yere yakın bir bölgede Şengör mezrasına doğru silah sesleri gelmesi üzerine Ahmet Eren dron kaldırtarak çatışmanın olduğu bölgeyi kamerayla gözetledi ve görüntüleri kaydettirdi. Jandarma olay yerinde yaptığı araştırmada Çınar ailesinden 4 kişinin silahla vurulduğunu tespit etti. Neşat Eken olaydan sonra dron görüntülerinin silinmesi ve kendisinin yakalanmaması karşılığında Ahmet Eren yüzbaşıya 500.000 TL para verdi.’’

PARA KARŞILIĞINDA TAYİN 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ayrıca, telefon konuşmalarını dinlediği Ahmet Eren’in, kendisi gibi subay olan Soner Eren ile birlikte rüşvet karşılığında tayin işlemlerini yaptığını da tespit etti. Soruşturmayı genişleten savcılık, tayin işlemleri yapıldığı sürede para hareketliliğini de takibe aldı. İddianamede yer alan tapelere göre Soner Eren, Diyarbakır İl Jandarma Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda çok sayıda askerin batıdaki illere tayin işlemlerini gerçekleştirdi. Tayin tamamlandıktan sonra Ahmet Eren’i arayan Soner Eren, "Gelecek paranın yarısını sana göndereceğim" dedi. Bunun üzerine konuşmanın yapıldığı tarihleri inceleyen savcılık, askerlerin, tayin yapıldıktan Soner Eren’e kendi hesaplarından para gönderdiklerini tespit etti.