Narin Güran cinayetinde ilk duruşma: Nevzat Bahtiyar susma hakkını kullandı
Kamuoyunun günlerce yakından takip ettiği, umutla iyi haber beklediği ancak kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetinde sanıklar ilk kez hakim karşısında.
Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan, cansız bedeni 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti davasının ilk duruşması bugün Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde, kimlik tespitiyle başladı. Tutuklu sanıklar askerler eşliğinde duruşma salonuna alındı. Narin Güran’ın babası Arif Güran da müşteki sıfatı ile duruşmada hazır bulundu.
TBB'DEN DAVAYA KATILIM TALEBİ
Kimlik tespitinin ardından konuşan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, yargılama sürecine katkıda bulunmak istediklerini belirtti. Davaya katılma talebinde bulunan Sağkan, "Soruşturmanın adil bir şekilde yürütülmesini istiyoruz" diye kaydetti. Tahir Elçi davasında katılma taleplerinin kabul edildiğini hatırlatan Sağkan, "Gerçekten insan haklarını savunmak TBB’ye görev olarak verilmişse böyle bir yargılamaya katkı sunmak için katılma talebimize izin verirseniz sevinirim” dedi.
GÜLEÇ: BULGULAR KARARTILDI
Diyarbakır Baro Başkanı Abdulkadir Güleç, "Narin Güran cinayeti vahşice işlenmiş cinayet, toplumun adalet duygusunu örseleyen vahim bir durum" dedi. Güleç, "Bizim toplum olarak Narin gibi çocukların ya da kadınların katledilmemesi için ne yapabilirizi tartışmamız gerekiyor" diye konuştu. Güleç, "Kamera kayıtlarına göre, Narin’in daraltılmış baz istasyonu çalışmasında, huzurda bulunan sanıkların 4’ü Narin Güran'ın evinde. Bu soruşturmada belli eksiklikler var. Bunu şuna bağlıyorum; adli kolluk yok, idari kolluk var. Olayın başından itibaren Narin’in kaybolma ihtimali üzerinde duruldu. Son görülme anı 15.15. İhbar yapılan saat akşam 20.00. Yani 5 saat sonra ihbar yapılıyor. 8 yaşında kız çocuğunun 5 saat bulunmaması akıllara başka şeyler getiriyor. Ben hukukçu olarak ilk duyduğumda Narin’in katledildiğini düşündüm. ‘Köyde herkes akraba ve kız çocuğu 5 saat bulunmuyorsa katledilmiştir’ dedim. 19 gün boyunca Narin’in bedenine ulaşılamadı. Narin’in cenazesinin saklandığı için, bütün bulgular ve DNA bulguları karartıldı. Bu bağlamda iddianamenin o tespitini önemsiyoruz. Baz istasyonu çalışmaları bizce de çok önemli. Toplumda bu tespitten kaynaklı siz ve mahkeme heyetinden toplumun vicdanını belirleyen hakkaniyetle karar beklemektedir” ifadelerini kullandı.
SANIK AVUKATLARI: KATILMA TALEBİNE ESNEK YAKLAŞILSIN
Sanık avukatları, cinayetin aydınlatılması için kendilerinin de çaba sarf ettiklerini söyledi. Katılma taleplerine karşı mahkemenin esnek davranmasını istediklerini belirten avukatlar, "Biz şu dengenin korunmasını istiyoruz. Sanığın AİHS 6’ncı madde kapsamında adil yargılanma hakkı vardır. Sanığın yeterli imkânı elde edebilmesi ve bu kolaylığın sağlanması gerektiği kuşkusuzdur. Bu denge de gözetilerek biz baronun ve hukuk örgütlerinin katılma talebinin daha esnek yapılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
BAROLARIN TALEBİ REDDEDİLDİ
Baroların taleplerini değerlendiren mahkeme başkanı, Amed Barosu'nun katılma talebini kabul etti. Diğer baroların katılma talebi reddedildi.
NEVZAT BAHTİYAR: SUSMA HAKKIM VAR MI?
Sanık Nevzat Bahtiyar, "Olay günü Salim’i (amca) su için aradım. Suyumuz kesilmişti” dedi. Bahtiyar, “Susma hakkım da var mı?” diye sordu. Mahkeme başkanı, “Var” dedi. Bahtiyar, mahkeme başkanının olayı anlatıp anlatmak istemediğine dair soruya "Yok” yanıtı verdi. Mahkeme başkanı, Bahtiyar’ın verdiği iki ifade olduğuna işaret ederek, hangi beyanının doğru olduğunu sordu. Bahtiyar, “Son verdiğim beyanım doğrudur” dedi.
BİRÇOK SORUYA ‘YOK’ DİYE YANIT VERDİ
Ardından Bahtiyar'ın ikinci ifadesi okunmaya başlandı. Bahtiyar, mahkeme başkanının ifade hakkındaki sorularının çoğuna "yok" diye yanıt verdi.
"Narin Güran’ın evine yaya olarak çıktım. Arabam aşağıdaydı. Salim Güran da o zaman yukarıdaydı, bizim evimizin üstündeydi. Burası ahırın orasıydı. Salim ve ben tek vardım. Salim dışında kimseyi orada görmedim. Salim Güran yukarıdaydı, ben aşağıda sulama yapıyordum. Salim Güran açıkta bekliyordu, arabası yoktu” şeklindeki beyanı okundu.
Mahkeme başkanı, daha önce Salim Güran’ın “Bana hemen arabaya bin ve beni takip et“ dediği yönündeki beyanlarını sordu. Bahtiyar, "Böyle bir şey yok” diye kaydetti. Mahkeme başkanı, "Peki savcılıkta niye böyle bir beyanda bulundu” diye sordu. Bahtiyar, “O zaman ben korkmuştum. Beni silahla tehdit ettiler” diye kaydetti.
'İLİŞKİ' İDDİASI
Bahtiyar, “Salim sana gel işin var dedi, sen oraya gittin. Sen o esnada evin içinde bağrış, çağrış, çocuğun ölümüne dair ses duydun mu?” sorusunu “Yok” şeklinde yanıtladı. Bahtiyar, “Eve girdim. Bir odaya gittim baktım Narin yatıyordu. Bana söyledi böyle bir olay var. Annesi ile ilişkim olduğu için. 'Ben ilişkideydim, Narin gördü, öldürdük' dediler bana” diye konuştu.
Bahtiyar, evde Narin’in cansız bedenini gördükten yaşananlara dair “Bana bunu götürüp kaybettireceksin. Bunu götür bir yere at dedi Salim” dedi.
ZIRHLI ARAÇLARLA GETİRİLDİLER
Duruşma için, ''iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanaN olan Narin’in annesi Yüksel Güran, amcası Salim Güran ve ağabeyi Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar ile soruşturma kapsamında diğer tutuklu 8 kişi ise tanık olarak dinlenmek üzere tutuklu bulundukları cezaevinden yoğun güvenlik önlemleri altında, çok sayıda zırhlı araç eşliğinde saat 07.00 sıralarında Diyarbakır Adliyesi’ne getirildi.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden aralarında amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar'ın da bulunduğu 12'si tutuklanmıştı.
Mahkemece hazırlanan tensip zaptında 4 sanığın yargılanacağı davanın ilk duruşmasına baba Arif Güran'ın "müşteki", aralarında tutuklu şüphelilerin de bulunduğu 21 kişinin ise "tanık" sıfatıyla katılması için "zorla getirme" kararı çıkarılmıştı.
BAKANLIK VE BARO MÜŞTEKİ KURUM
Duruşmaya Türkiye ve bölgeden birçok baro, kadın örgütü, siyasi parti temsilcileri, milletvekili ve gazetecinin yanı sıra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Barosu da "müşteki kurum" sıfatıyla katıldı.
Duruşma, yoğun katılım nedeniyle Diyarbakır Adliyesinde daha önce ağır ceza davalarının görüldüğü 300 kişilik salonda yapılıyor.
Yoğun ilgiden dolayı duruşma salonunun bulunduğu koridorda yığılma oldu. Şehir dışından gelen avukat sayısı fazla olduğu için mahkeme heyeti her barodan iki avukatın duruşmada hazır bulunmasını istedi.
ADLİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMA
CHP Kadın Kolları Başkanı Asu Kaya, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcisi Gülsüm Kav, Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı ve Amed Çocuk Çalışmaları Ağı, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Serra Bucak, DEM Parti Çocuk Çalışmaları Komisyonu adına Beritan Güneş ve HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş duruşma öncesi adliye önünde açıklama yaptı.
Serra Bucak açıklamasında şöyle konuştu:
"Bugün burada çocuk hakları aktivistleri, kadın çalışmaları aktivistleri, milletvekillerimiz ve yerel yönetimlerimizle bir aradayız ve bugün başlayacak olan Narin Güran cinayetinin ilk duruşmasını anbean takip etmek için ve bu dosyanın peşinde olduğumuzu, şeffaf, adil ve bağımsız bir yargılama açığa çıkana kadar ve sonuçlanana kadar, failler cezalarını bulana kadar bu davanın peşinde olduğumuzu açıklamak için ve narin şahsında katledilen tüm çocuklarla, öldürülen tüm çocuklarla, genç kadınlarla, kadınlarla dayanışma içinde olduğumuzu onların yaşam hakkını savunduğumuzu söylemek için, haykırmak için burada bir aradayız. Elbette bu cinayetler Narin‘le son bulmadı maalesef Narin‘den sonra Rojin Kabaiş’i kaybettik, daha sonra Şirin Elmas katledildi ve bunun devamı gelecek. Bunun devamının gelmemesi için bizlerin bir araya gelmesi tüm sivil toplumun, kent dinamiklerinin, yerel yönetimlerin, çocuk alanında eşitlik özgürlük alanında, toplumsal cinsiyet alanında birlikte çalışmalar yürütmek lazım. Bizler toplumun yarısıyız, kadınlar toplumun yarısı, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadına yönelik şiddetle mücadele, kadın cinayetlerini durdurma bunların hepsi hem yerel yönetimlerin hem seçilmiş milletvekillerimizin aktivistlerin en büyük sorumluluğu. Önümüzdeki süreçte bu sorumlulukla hep birlikte hareket edeceğiz, eylem planlarımızı açığa çıkartacağız."
ADLİYE ABLUKA ALTINDA
Kamuoyunun yakından takip ettiği dava için dünden beri adliye önünde yoğun güvenlik önlemleri alınıyor. Adliyeye çıkan yollar ve adliye önü polis bariyerleri ile kapatıldı.
4 ŞÜPHELİ HAKKINDA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENİYOR
Soruşturma kapsamında, tutuklu 12 şüpheliden 4'ü hakkında, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, aracında Narin'e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşu Nevzat Bahtiyar'ın HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre, olay anında aynı evde olduğunun tespit edildiği belirtilerek, 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
DAR ALAN BAZ ÇALIŞMASI İDDİANAMEDE
Hazırlanan iddianamede, olayın gerçekleştiği yerlerde bilirkişi ve jandarma personelinin fiili olarak ölçüm yaparak servis sağlayan ana ve ara bazları belirlediği, yapılan ölçümler ve baz istasyonu tespiti sonucu hazırlanan bilirkişi raporuna yer verilerek, 3 GSM operatörünün ana baz ve yan bazlarının tespitinin yapıldığı, daha sonra bu bölgelerde ekip olarak dar alan baz çalışması yapıldığı kaydedildi. Raporun genel değerlendirme kısmında “21.08.2024 günü anne Yüksel Güran’ın saat 14.28’de ikametinde olduğu aynı gün saat 16.39’a kadar kendi ikametinde bulunmaya devam ettiği, ikameti dışında bir yerde olmadığı değerlendirilmektedir. Salim Güran’ın 21.08.2024 günü saat 14.52 sıralarında ikametinden çıktığı, saat.15.19’a kadar Arif Güran’ın ikameti ve yakınlarında bulunduğu, saat 15.20’de Arif Güran’ın ikametine geldiği, giriş yaptığı, daha sonra evin arka tarafında bulunan ahır kısmına geçip geri Arif Güran’ın ikametine girdiği ve saat 16.10'a kadar Arif Güran’ın evinde ve müştemilatında olduğu, Nevzat Bahtiyar ile 21.08.2024 günü saat 15.10 ile saat 15.40 arası hareketlerinin uyumlu olduğu, birlikte oldukları değerlendirilmektedir. Enes Güran’ın 21.08.2024 günü saat 14.30 sıralarında kendi ikametinde bulunduğu ve aynı gün saat 15.41’den 15.51’e kadar ikametinde bulunmaya devam ettiği, saat 15.57 sıralarında Salim Güran’ın ikametine geçtiği, 16.06 sıralarına kadar Salim Güran’ın ikameti civarında bulunduğu değerlendirilmektedir. Nevzat Bahtiyar’ın 21.08.2024 günü saat 15.08’de Salim Güran ile telefon ile görüştükten sonra ikametinden ayrıldığı, Arif Güran’ın ikameti ve civarında olduğu, aynı gün saat 15.27 sıralarında Arif Güran’ın evine geldiği, evde bulunduğu, aynı gün saat 15.35’e kadar Arif Güran’ın ikametinde olduğu ve daha sonra ayrıldığı, saat 16.00 sıralarında Narin Güran’ın cesedinin bulunduğu yerde olduğu, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar isimli şahısların olay günü olan 21.08.2024 günü saat 15.10 ile saat 15.40 arası hareketlerinin uyumlu olduğu, birlikte olduğu değerlendirilmektedir” ifadeleri yer aldı.
SALİM GÜRAN’IN OLAY GÜNÜ DERE YATAĞINA GİTTİĞİ GÖRÜNTÜ DAVA DOSYASINDA
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Salim Güran’ın, Narin’in kaybolduğu 21 Ağustos'un gecesinde araçla, cesedin bulunduğu yere gittiği tespiti yer aldı. İddianamede; Narin Güran'ın cansız bedeninin bulunduğu yeri aile üyeleri ve şüphelilerin bilme ihtimali doğrultusunda, Eğertutmaz Deresi'ni gören kamera kayıtlarının ayrıntılı olarak incelendiği belirtilerek, olay günü bir aracın saat 22.35 sıralarında cesedin bulunduğu yere doğru hareket halinde olduğu, saat 22.48'de cesedin bulunduğu alanda durduğu, saat 22.55 sıralarında ise dönüşe geçtiğinin tespit edildiği, dar alan baz çalışmasına ilişkin bilirkişi raporu ve HTS analiz raporu kapsamında değerlendirildiğinde, kamera kayıtlarında cesedin bulunduğu yere gelen kişinin şüpheli Salim Güran olduğunun net bir şekilde tespit edildiği bilgisi yer aldı.
NARİN’İN CANSIZ BEDENİNİN TAŞINDIĞI GÖRÜNTÜ İDDİANAMEDE
İddianamede yer alan görüntülerde, Narin Güran'ın 21 Ağustos'ta saat 15.11'de kamera açısından çıkarak evine giden patikaya yöneldiği, bu saat sonrasına yoğunlaşıldığında Tavşantepe Mahallesi'nin karşı kısmında bulunan çiftliğe ait kameraya saat 15.41'de şüpheli bir kırmızı aracın girdiği ve aracın 15.44 sıralarında Eğertutmaz Deresi'nin yakınındaki toprak yolda durduğu, kamera saatine göre 38 dakika 11 saniye sonra Eğertutmaz Deresi'nden ayrıldığı, kamera kayıtlarının takibinde aracın Nevzat Bahtiyar'a ait olduğunun tespit edildiği yer aldı.
SALİM GÜRAN VE NEVZAT BAHTİYAR'IN ARAÇLARINDAKİ TOPRAK NUMUNELERİ BENZER
İddianamede, Salim Güran'ın aracında bulunan kıl numunesinin Narin'e ait olduğunun, Nevzat Bahtiyar'ın ahırında yapılan incelemede gübre çuvalları üzerindeki seri numaraları ile cesedin konulduğu gübre çuvalının seri numaralarının ardışık olduğunun ve çuvalların benzer olduklarının, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar’ın araçlarından alınan toprak numunelerinin benzer olduklarının tespiti yer aldı.
91 SÜRÜNTÜ ÖRNEĞİNDE DELİL BULUNAMADI
İddianamede, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu raporunda, otopsi sırasında Narin Güran'ın vücudundan alınan 91 sürüntü örneği, üzerinden çıkan kıyafet, çanta ve cansız bedeninin üzerinde bulunan 3 kaya parçası ile ağaç parçalarının incelendiği, herhangi bir bulguya rastlanmadığı, Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı’na gönderilen Nevzat Bahtiyar'ın aracında ve yapılan aramalarda el konulan 5 battaniyede yapılan incelemede de herhangi bir bulguya rastlanılmadığı, Narin'in evinden alınan halılar, yolluk parçaları, halı parçalarındaki incelemede de herhangi bir bulguya rastlanmadığı yer aldı.
OKSİJENSİZ BIRAKILARAK ÖLDÜRÜLMÜŞ
İddianamede, Narin'in cansız bedeni üzerinde yapılan ölü muayene ve otopsi işlemi sonrasında alınan iç organ numuneleri ve patolojik incelemeler neticesinde Adli Tıp Kurumu 1’inci İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan nihai rapora ilişkin de “Çocuğun ölümü 21 Ağustos'ta meydana gelmiştir. Çocuğun ağız-burun kapanması ve boyuna yönelik basıya bağlı oksijensiz bırakılması dışında başkaca bir travmatik tesirle öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı, çocuğun ölümünün 'Ağız burun kapanması ve boyuna bası sonucu oksijensiz bırakılmasına bağlı meydana gelmiş olduğu' hususu oy birliğiyle mütalaa edilmiştir” denildi.
SIK SIK TOPLANTI YAPMIŞLAR
İddianamede, kolluk görevlileri tarafından yürütülen devriye faaliyetleri sırasında aile üyelerinin sık sık toplantılar yaptığının belirlendiği, haklarında ayrıca soruşturma yürütülen Erhan ve Barış Güran'ın evlerine olaydan sonra güvenlik kamerası taktıkları, kamera kayıtlarının alınan imajlarının ilk incelemesinde özellikle gece saatlerinde aile üyelerinin bir araya geldikleri, kamera kayıtlarında ses özelliği bulunmasına karşın seslerin anlaşılabilir nitelikte bulunmadığı, bazı günlere ait görüntülerin bulunmadığı, TÜBİTAK'a gönderilen cihaz ile ilgili hazırlanan raporda, seslere ilişkin netleştirme işlemi yapılamadığı, silinen görüntülerden ise sadece bir kısmının kurtarılabildiği, gönderilen verilerin kolluk tarafından yapılan incelemesinde ses kayıtlarının genel itibarıyla anlaşılmadığı ve soruşturmaya yön verebilecek nitelikte olmadığı belirtildi.
KADINLAR ARASINDA TARTIŞMA
İddianamede, 8 Eylül'de saat 08.30 sıralarında Jandarma Sualtı Arama Kurtarma görevlileri tarafından Tavşantepe Mahallesi'nde Eğertutmaz Deresi’nde, derenin toprakla birleştiği kısımda 3 kaya parçasının altına sıkıştırılmış, çuvalda Narin’in cansız bedeninin bulunduğu, ilk incelemede sol bacak diz kısmında kopma olduğu, cesedin bulunduğu yerin yan tarafında kaval kemiğine benzer kemik parçası ve küçük parçacıklar bulunduğu yer aldı. Narin’in cansız bedeninin bulunduğu gün evlerinin olduğu bölgede kadınlar arasında tartışma yaşandığı kaydedilerek, “Melike Güran'ın topluluğa hitaben 'Biz bir şey yapmadık' dediği, Maşallah Güran'ın, karşısında Salim Güran’ın eşi Melek Güran olduğu sırada 'Herkes her şeyi biliyor, beni konuşturmayın' şeklinde bağırdığı, Birsen Güran'ın Narin'in annesi Yüksel Güran'a, 'Biz mi yaptık sanki üzerimize geliyorsunuz' şeklinde bağırdığı, Remziye Çabaş ve Yasemin Gül'ün ise 'Doğruyu konuşsaydınız bu aşamaya gelmezdi' şeklinde bağırdığı, Nesrin Güran'ın da Yüksel Güran'a doğru bağırdığı tespit edilerek, tutanak altına alındı” denildi.
ŞÜPHELER ÇADIRDA YAŞAYANLARA YÖNLENDİRİLMEYE ÇALIŞILDI
İddianamede, 22 Ağustos'ta Suriyelilerin kaldığı çadırların yakınında Narin’e ait olduğu iddia edilen kırmızı terlik bulunduğu, aile bireyleri tarafından terliğin numara bilgisi dahi sorulmadan Narin Güran'a ait olduğu söylenerek soruşturmanın, çadırda yaşayan kişilere yönlendirilmeye çalışıldığının tespit edildiği yer aldı. Ayrıca, Salim Güran’ın, muhtar olması dolayısıyla sürekli kolluk birimleriyle hareket ettiği, sergilediği şüpheli tavırların kolluk tarafından tutanak altına alındığı, aile bireylerinin alınan ifadelerinde Narin Güran'ın kaybolduğu ve son görüldüğü saatlere ilişkin çok sayıda çelişkili beyanın bulunduğu, arama çalışmalarının sekteye uğraması için 24 Ağustos günü saat 21.00 sıralarında rüzgarsız havada elektrik tellerinin birbirine temas etmesiyle yangın çıktığı, olayın meydana geldiği yerde Güran ailesine mensup kişilerin olması ve hava koşulları düşünüldüğünde dış bir müdahale olmaksızın yangının meydana gelmesinin çalışmaları etkilemek ve Narin'in bulunmasını engellemek amacıyla organize edildiğinin değerlendirildiği belirtildi.
‘BELİRLENEMEYEN BİR SEBEPLE, NARİN GÜRAN'I BOĞMAK SURETİYLE ÖLDÜRDÜKLERİ ANLAŞILMIŞTIR’
İddianamenin değerlendirme ve sonuç kısmında da şu ifadelere yer verildi:
“Dosyada bulunan kamera görüntüleri, ifade tutanakları, adli tıp raporları, olay yeri inceleme raporları, HTS kayıtları, HTS daraltılmış baz analiz raporu, kriminal raporlar, görüşme kayıtları, cep telefonları üzerinde yapılan inceleme neticesinde elde edilen veriler, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde izah olunan ve çelişkileriyle ortaya konulan sebeplerle şüpheliler soruşturmanın en başından itibaren çelişkili, hayatın olağan akışına aykırı, toplum düzeninin ve aile yaşantısının getirdiği genel kurallar ve teamüllere aykırı tutum ve davranışlar içerisinde olmuşlardır. İlk günden itibaren kayıp çocuk olarak ihbarda bulunarak ve Narin Güran'ın son görüldüğü saate ilişkin çelişkiler yaratarak bulunmasını ve olayın ortaya çıkmasını engelledikleri tespit edilmiştir. 21 Ağustos günü saat 15.11 sıralarında kamera açısına son kez giren ve evine doğru çıkan patikaya yönelen Narin'in eve ulaştığı saatte dosya kapsamında bulunan HTS analiz raporları, dar alan baz çalışmasına ilişkin bilirkişi raporu dikkate alındığında, tüm şüphelilerin ikamette bulunduğunun net bir biçimde ortaya konulması karşısında zaman ve mekan birliği içerisinde olan şüphelilerin fikir ve eylem birlikteliği içerisinde iştirak iradesiyle hareket ederek, öldürme eylemi üzerinde ortak hakimiyet kurarak belirlenemeyen bir sebep ve saikle Narin Güran'ı boğmak suretiyle öldürdükleri ve üzerlerine atılı suçu müşterek fail olarak işledikleri hususunda yeterli şüphenin oluştuğu kanaatine varıldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle şüphelilerin üzerlerine atılı 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmasına karar verilmesi talep olunur.”