Esenyurt'ta resmi nikahsız eşi ve 5 çocuğu ile birlikte yaşamını sürdüren inşaat işçisi Hüseyin Dükşen (52), çocuk yaştayken kaybettiği annesi ve babası gibi nüfus kayıtlarına göre yaşamadığını, kimliği için yıllarca mücadele vermesine rağmen sonuç alamadığını söyledi.
Muş'un Malazgirt İlçesi'ne bağlı Büyükkomşu Köyü'nde 1969 yılında dünyaya geldiğini, nüfus kayıtlarında yer almayan annesi Seray ve babası Haşim'i çocuk yaşta kaybettiğini belirten Hüseyin Dükşen, 20 yıl önce Esenyurt'a gelip yerleştiğini söyledi. Esenyurt'ta en az 5 bin kişinin kendisini tanıdığını ancak, nüfus kayıtlarına göre yaşamadığını anlatan inşaatlarda bulduğu kısa süreli işlerde sigortasız çalışan Hüseyin Dükşen, yaptığı tüm girişimlerin sonuç vermemesinden yakındı. Oturduğu Fatih Mahallesi Muhtarı Mehmet Yıldırım'dan yardım isteyen Dükşen, şöyle dedi:
"Nüfusta annem veya babamın kaydı yok. Bu nedenle benim de kaydım olmadı. Babam ve annem belli. Başkasının adına nüfusa yazılmayı da ben istemedim. İmam nikahı ile evlendiğim Menice Özer'den Ali Fırat (16), Muhammet (15), Nazlıcan (11), Ronay (9) ve Beritan (5) isimli çocuklarım oldu. Nüfusta baba olarak benim adım var ancak annelerinin adına kaybettirdik. 4'ü okula gidiyor. Kimliğim olamadığı için bugüne kadar sigortalı bir işte çalışamadım. Ben Türk vatandaşıyım ama kimliğim yok. Askerlik yapamadım. Koronavirüs salgını nedeniyle aşı olamadığım gibi birçok yer için istenen HES kodunu bile alamadım. Belediye otobüsü için kart bile çıkaramadım. 20 yıldır açtığım dava ve başvurulardan sonuç alamadım. Bütün umudum İçişleri Bakanı Süleyman Soylu veya Cumhurbaşkanımızın sesimi duyup bana artık bir kimlik çıkarmalarıdır. Yurt dışından gelen milyonlarca kişinin kimliği oldu benim ise kimliğim olmadı. Kimlik çıkarabilmek için yabancılar gibi bir ara Göç İdaresi'ne yönlendirdiler. O da olmadı. Ne olur artık sesim duyulsun. Kimliksiz yaşamak çok zor. Kullandığım telefon hattı bile eşimin adına kayıtlı. Aziz Nesin'in 'Yaşar ne yaşar ne yaşamaz' romanını duydum. Benim durumuma benziyormuş."
Fatih Mahallesi Muhtarı Mehmet Yıldırım, Hüseyin Dükşen ve ailesinin içinde bulunduğu durumu yakından bildiğini ancak, çözüm için elinden bir şey gelmediğini sorunun artık kısa sürede çözülmesini umduğunu söyledi.