Türkiye’de koronavirüse karşı aşılanma kampanyaları devam ederken, milyonlarca kişi de sırası gelmesine rağmen aşı yaptırmıyor. Bunun üzerine geçen hafta Sağlık Bakanlığı; tiyatro, sinema, konser gibi toplu etkinlik alanları ve uçak ile şehirlerarası otobüs yolculuklarında "negatif PCR testi" şartı getirdi.
Aşılarını yaptırmayan yuttaşlar, etkinliklere ve seyahatlare katılmak için ücretlerini kendileri ödeyerek PCR testi yaptırmak zorundalar.
Ancak tüm bunlara rağmen aşı ve PCR karşıtlarının yaptıkları bazı uygulamalara akıl sır ermiyor. PCR testi yaptırmamak için aşı olan bir vatandaşın hastanenin bahçesinde, getirdiği sülüğü aşı yaptırdığı koluna yapıştırması "Pes" dedirtti. Haberglobal.com.tr'ye konuşan uzmanlar, bu tarz uygulamaların tehlikesine dikkat çekiyor.
Twitter’da hemşire olduğunu söyleyen bir yurttaş, PCR testi zorunluluğundan kurtulmak için aşı olmaya gelen bir vatandaşın, hastaneden çıkar çıkmaz aşı bölgesine sülük yapıştırdığını "Şu an hayatımın şokunu yaşıyorum” sözleriyle paylaştı.
Aşısını yaptığı yurttaşın aşıyı emmesi için sülük kullandığını belirten hemşire şu ifadeleri kullandı: “PCR testi vermemek için aşı yaptırmaya gelen vatandaşın aşısını yaptık. Çıktı bahçede koluna sülük yapıştırdı. Aşıyı emmesi için pes yaaa pes doğrusu. Bill Gates Türk insanın aklı ile baş edemez. Kendine gelsin.”
Haber Global'in haberine göre, aşıyı vücuttan çıkarmak için, sülük, hacamat ve çeşitli karışımlar kullananların olduğunu söyleyen Prof. Dr. Güner Sönmez, "Aşıyı bu şekilde vücuttan çıkarmanın imkanı yok. Mecburiyetten aşı olan insanların bir kısmının aşı olduktan sonra aşıyı çıkarmak için bazı gayretler içine girdiğini duyuyoruz" diye konuştu.
Aşı olduktan sonra hemen sülükçüye gidip kollarına sülük yapıştıranların olduğunu belirten Profesör Sönmez, bir takipçisinin kendisini aradığını ve Balıkesir'de bir kişinin bunu sektör haline getirdiğini söylediğini aktardı.
Profesör Sönmez, takipçisinin "Bu kişi yüksek bir meblağ karşılığında aşı olanlara evinde bir karışım hazırlayıp veriyor" dediğini söyleyerek, "Bunlar tamamen para tuzağı" ifadelerini kullandı.
Hücrelerin içerisine giren bir şeyin sülük ya da hacamatla çıkarılmasının mümkün olmayacağını aktaran Prof. Dr. Güner Sönmez, "Boşuna bir uğraş. Tamamen bilim dışı bir uygulama. Aşının vücuttan dışarı çıkarılmasına yaramayacağı gibi sadece paranızı kaybetmenize neden olur" şeklinde konuştu.
Aşının etkisinin azaltılamayacağını veya aşıyla verilen maddelerin inaktive edilemeyeceğine de dikkat çeken Prof. Sönmez şunları söyledi: "Sadece kendinizi kandırmış olursunuz. İnsanlar böyle yöntemlere başvurmasınlar."
Bu tür uygulamarın tamamen saçmalık olduğunu belirten Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Zencir de aşının vücuttan çıkarılmasının mümkün olmayacağını söyledi.
Profesör Zencir, "Bir şekilde bellek hücrelerini aktive etmeye çalışıyorsunuz yani vücuda mikrobu tanıtmış oluyorsunuz. Aşıdan bağımsız vücuda bir mikrop girdiğinde vücut onu tanır. Ne yaparsanız yapın siz bu tanımayı gerçekleştirmiş virüse 'Artık tanıma ' diyemezsiniz" dedi.
"Tüm kanı da boşaltsanız, tüm kemik iliğini de boşaltsanız o tanıma işi devam eder" diyen Prof. Zencir son olarak şunları söyledi: "Ortalama bir tıp eğitimi almış herhangi bir kişi, bunun mümkün olmadığını bilir. Buna inanmak bile çok sıkıntılı bir şey."