Hakkari'de Şehit Selahattin İlköğretim Okulu'nun 2'nci sınıf öğrencisi Yusuf Eymen Velieceoğlu (8), 2 bin 557 öğrenci arasında, öğretmen gözetiminde yapılan, Kanada merkezli Caribou Matematik Organizasyonu'nda tüm soruları doğru yanıtlayarak, dünya şampiyonu oldu.
Tüm Türkiye geçen hafta bu güzel başarıyı konuştu. Gurur verici bir durum ve herhalde bu beklenmedik başarı karşısında gurur duymayan da yoktur. Eğitim eşitliğinin olmadığı ve koşullarının zor olduğu Hakkari gibi doğu illerinden birinde dünya matematik birincisi çıkması eminim herkes için sürpriz oldu. Hele ki bu Hakkari ise. Başta, başarılı öğrencimizi, anne babası ve öğretmenlerini tebrik ediyorum. Bu başarı güzel ama ya devamında ne olacak diye düşünmeden edemiyor insan. Zira eğitimde çok büyük sorunlarımız var. Haritanın tümüne odaklanmamız lazım. Bunun da en büyük sorunu ve Türkiye için kaybı beyin göçüdür. Şimdi dünya matematik birincisi Yusuf da ileride bu durumla karşı karşıya gelir mi onun garantisini veremem. Bu göçen beyinlerden biri de Yusuf olur mu onu zaman gösterecek.
Son yıllarda Türkiye’de özellikle eğitimin geldiği nokta itibariyle ve ekonomik dar boğaz, iş bulamama, imkansızlıklar, yetersiz olanaklar ile yeterince önem verilmeyen desteklenmeyen eğitimden dolayı Türkiye’nin adeta beyni göçüyor. Yanlış politikalar, yerine bir türlü oturtulmayan eğitim sistemi yüzünden her kesimden ve alanda özellikle de genç beyinler göçüyor bu topraklardan. Sokakta kime sorarsanız sorun Türkiye’nin öncelikli meselesi ve sorunu ilk başta eğitim geliyor. Peki genç beyinler dahil Türkiye’nin beyni ya da şöyle soralım Türkiye’de beyinler niye göç ediyor? Genel olarak bahsettik ama işin aslında neler var. Başta ekonomik sorunlar eğitim sorununu da soğuruyor. Plansız projesiz ve bir temele dayanmayan geleceğe hitap etmeyen bir eğitim deneme tahtasına dönen politikası ve stratejisi izleniyor yürütülüyor. Türkiye’nin eğitim konusunda kanayan yara atanamayan öğretmen soru var, bununla beraber eğitim kalitesi düşük, müfredat derslik sayısının azlığı ile sınav endeksli eğitim ve meslek profili dershane /özel öğretim sorunu var. Son yıllarda bir eğitim furyasına dönen ve çerez dükkanı açar gibi açılan özel okul ve kalitesizliğini de belirtelim. Hukuk, tıp, mühendislik, iktisadi ve idari bilimler, fen ve teknoloji gibi bir çok dalda ve alanda öğrenciler Türkiye’de geleceğini göremediği için ve yeteri eğitimi kalitelisi, desteği ortamı ve başarıyı özellikle de iş olanaklarını ve kendini geliştirmeyi yetersiz bulduğu için göç ediyor.
Beyin göçü sorununun temelinde üniversitedeki eğitim kalitesiyle başlıyor. Nedeni basit, dünyada ilk beş yüz üniversitede arasında ya hiç yokuz ya da zar zor bir iki üniversitemiz girebiliyor listeye. Bunun tek açıklaması var eğitim kalitemiz ve başarı çıtası yerle yeksan. Öğrenciler hemen her alanda eğitim ve mesleğinde gelecekte Türkiye’de kendi geleceğini göremiyor. Şu ana kadar üniversite mezunu öğrenciler yüksek lisans ve doktora eğitimi için yurt dışına gidiyordu ama durum öyle bir noktaya geldi ki, artık lise mezunları daha iyi bir eğitim için yurt dışına çıkıyor. Bu Türk eğitim sistemi için bir dram değil de nedir. Okuma oranı ve okuduğunu anlama kategorisinde bile dünyada iyi yerde değiliz. PİSA verilerine göre eğitim kalitemiz düşük ve çıta iyi değil, kıyaslanan OECD ülkeleri arasındaki sıralamada iyi yerde değiliz. Bu okullardaki eğitim başarısıyla doğrudan ilgili, sınav başarısı, okuma oranı, okuduğunu anlama kavrama, ders ve alanlara müfredata sınıf düzeyindeki bu araştırma tespit ve analizde Türkiye’deki eğitim kalitesi ve düzeyi istenilen yerde hiç değil. Bilim yuvaları deniliyor ama sanki bu yuvaya gereken önem verilmiyor.
Özetle genç beyinler Türkiye’den göç ediyor ve görülüyor ki, Türkiye elindeki elmasın farkında değil. Geleceğe yön verecek beyinleri kaybediyoruz onlara sahip çıkan değerini bilen devletlerin ilim bilim kültür ve geleceğine katkı sağlıyoruz.