Şimdi diyeceksiniz ki hangi bilimsel çalışmalar?
Elbette ki Hakkari üniversitesinin yaptığı ve yürüttüğü bilimsel çalışmalar.
Malum artık üniversitemizin fiziki yapısı, Arapsaçına dönmüş inşaat alanı, bölüm ve fakültelerin açılamaması devrini geride bıraktık.
Artık ne oldu bu üniversitenin hali? Neden binaları bitmiyor? Fakülteler açılmıyor gibi haklı sitemlerimizi yaptığımız dönemler de geride kaldı.
Hal böyle olunca Üniversite artık bölgenin ekonomik, sosyal, kültürel, tarihi, biyoçeşitlilik, endemik türler vb gibi alanlarda çalışmalara hız vermeye başladı.
Birkaç kez üniversitenin fiziki yapısı hakkında yazılarımda sizlerle paylaşım yapmıştım.
Şimdi üniversitenin fiziki yapısını, kampüs alanını, derslik ve fakülteleri merak eden herkesi “Zeynel Bey Yerleşkesi” kampüs alanı misafirlerini ağırlamaya hazırdır;
Hakkari adına ve üniversitemiz adına geçmişte yaşanan sıkıntıların ve belirsizliklerin son bulmuş olması gerçek anlamda sevindiricidir.
Son dört yılda, bütün alanlarda üniversitenin kurumsal kimliğine ulaştırılması noktasında Rektör Prof. Dr. Ömer Pakiş’in üstün gayretleri her kes tarafından bilinmektedir.
Rektör Pakiş başladığı günden bu güne kadar, Hakkari üniversitesini gerçek bir üniversite kimliğine ulaştırma yolunda ciddi gayret sarf etti.
Kurduğu birimler, araştırma ve uygulama merkezleri ve bu merkezler bünyesinde, Hakkari de bulunan kurum ve kuruluşlarla koordineli çalışmalar yürütülmesini sağladı.
Kısa sürede etkili ve ilimiz adına önemli kazanımlara imza atıldı.
Türkiye’de 45 nci, Hakkari’de de ilk olan Milli Park ilanı ilimizin biyoçeşitliliği ve endemik türlerinin korunması anlamında çok önemli bir sonuçtur.
Hakkari’nin turizmine, sosyal yaşamına, kültürüne, bilimsel çalışmalarına ev sahipliği yapacak ve gerçek anlamda büyük katkı sağlayacak olan Cilo Buzulları ve Sat gölleri bölgesinin milli park ilan edilmesi üniversitenin önemli bir çalışmasıdır.
Hakkari valiliği, Hakkari Üniversitesi ve Doğa Koruma ve Milli Parklar şube müdürlüğünün ortaklaşa yürüttüğü tespit, alan çalışması ve raporlama çalışmalarında üniversiteden Doç. Dr. Mehmet Sait Taylan, Doç. Dr. Can Yılmaz, Dr. Öğrt. Üyesi Muzaffer Mükemre, ve Milli Parklar şube müdürlüğünden Kenan Çiftçi,nin hazırladıkları raporlar sonucunda Cumhurbaşkanlığı tarafından Cilo ve Sat bölgelerinin Milli Park ilan edildi;
Burada önemle vurgulamak istediğim bir konu da Hakkari için ilk milli parklar ilanı çalışmalarına 2006 da başlanmış, ancak sonrasında hiçbir gelişme olmamıştı. 2016 da yeniden başlayan çalışmalarda bizatihi alan çalışmasında yer almıştım.
Ayrıca yıllarca Cilo dağları, buzulları, Sat gölleri ve Hakkari dağlarında yaptığımız dağcılık ve fotoğraf çalışmalarımız da milli park ilanı noktasında iyi bir temel referans oluşturmuştu;
Bu bağlamda Rektör Prof. Dr. Ömer Pakiş özellikle de Hakkari yöresinin bakir doğası ve içerisinde barındırdığı biyoçeşitliliğinin araştırılması ve bilim dünyasına kazandırılması çalışmalarına hız verdi.
Yeni tespit ve bulunan türlerin literatüre geçmesi noktasında görevlendirdiği akademisyen kadrosu etkili çalışmalar yapmaya devam etti.
Yine üniversitemiz “Hakkari İli Amfibi ve Sürüngen Türleri üzerine yapılan projede, türlerin Morfolojik ve biyolojik tanımlanması kapsamında ülkemize yeni bir yılan türünün tanımlanması ve ilimiz endemiğine kazandırılması çalışması başarıyla sonuçlandı.
Rektör Prof. Dr. Ömer Pakiş öncülüğünde yürütülen çalışmalara her geçen gün yeni bir kayıt ortaya çıkıyor.
Üniversitenin öğretim üyelerinin yaptığı çalışmalarda, Hakkari de yeni bir böğü (sarıkız örümceği) türü keşfedilerek ülkemize, ilimize ve bilim dünyasına kazandırıldı.
Bir başka çalışmada, eklem bacaklılardan yeni bir akar cinsi tespit edildi bu cinse "starchia hakkariensis" adı verildi. Dünyada sadece on cinsinin tespit edildiği bu türün Hakkari’ye kazandırılması ise önemli bir adımdır.
Coğrafyasının tamamına yakını engebeli arazi, yüksek dağlar, derin vadiler ve buzulların olduğu bu coğrafyada biyoçeşitlilik alanında yeni birçok türün ortaya çıkacağı aşikardır.
Sözün özü ilimizde kurulduğu günden beri sürekli konuşulan inşaat alanı, fiziki yapısı ve beraber kurulan üniversitelere göre geri kalması konuları, artık yerini yeni buluşlar, akademik çalışmalar, araştırmalar, ilimize kazandırılan kitap ve envanterler, açılan birim ve bölümler konuşuluyor olması bundan sonraki hedeflere ulaşmasını da kolaylaştıracaktır.
Bir de yıllardır her ortamda savunduğum bir şey var ki, o da Hakkari coğrafyasında yeterli bir biyoçeşitlilik araştırmanın yapılmadığı konusudur. Özellikle buzullarda ve buzul göllerde yaşayan türler hakkında bir bilginin olduğunu düşünmüyorum.
Şimdi artık üniversite bu alanlarda etkin olmaya başladı.
Umuyoruz ki yakın zamanda Hakkari Üniversitesi ülkede ve bölgede yapacağı yeni buluş ve çalışmalarla sık sık adından söz etmesidir.
HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ BİZİM
HEP BİRLİKTE SAHİP ÇIKALIM.