Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un açıklamalarıyla yeniden alevlenen “FETÖ’nün siyasi ayağı” tartışmaları sürerken HDP’den de AK Parti’ye tepki geldi. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, ‘siyasi ayağın’ AK Parti olduğunu söyledi.
HDP’nin Meclis grubunda konuşan Pervin Buldan, önce Van’daki çığ felaketi ve mültecilerin donarak ölümüne değindi. Buldan, “Bahçesaray’da onlarca insanımızın hayatını kaybetmesinin nedeni çığ değil, çığa karşı gerekli önlemlerin zamanında alınmamış olmasıdır. O bölgeye en az 10 kar tünelinin yapılması gerekirken bir türlü yapılmamaktadır. Bahçesaray’da sadece bir tane kar tüneli vardır, o da, çığ riskinin az olduğu hiç çığ düşmeyen Karabet bölgesindedir. Ahlat’a Saray yapmak için Meclis’ten kanun çıkarmaya çalışan, İstanbul’a rant kanalı yapmak için seferber olan, her yere kalekol, güvenlik barajı yapan AKP iktidarı, vatandaşlarımızın hayatı söz konusu olduğunda ise kılını kıpırdatmıyor” diye konuştu.
Çığ felaketi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kırıkkale’deki miting konuşmasına da değinen Buldan, “Bahçesaray’da insanlar çığ altındayken AKP genel başkanı Kırıkkale’de TOKİ pazarlaması yapıyor. Bir can pazarı yaşanırken bu ülkeyi yöneten AKP genel başkanı böyle bir hadsizlik yapacak kadar vicdansızlaşıyor. Şov peşinde, rant peşinde, algı peşinde koşan bu iktidarın politikaları insanı yaşatmaz, öldürür” dedi.
Buldan daha sonra, 7 Şubat 2016’da Cizre bodrumlarında 177 insanın yakılarak öldürüldüğünü söyleyerek, “Ablukalar süresince ilçe yerle bir edildi, toplam 282 insan hayatını kaybetti. Buradan bir kez daha Mehmet Tunç ve Asya Yüksel başta olmak üzere bodrum vahşetinde yaşamını yitirenleri huzurlarınızda saygıyla anıyorum. Cizre’de vahşet bodrumlarında yaşananlar mevcut iktidarın siyasi iradesiyle ve sorumluluğunda gerçekleşti. ‘Gerekirse askerlere havyar gönderin’, kaymakamlarla yaptığı toplantıda ‘Mevzuata takılmayın, ne gerekiyorsa yapın’ diyen AKP iktidarıdır” ifadelerini kullandı.
“Cizre vahşetinin sahipleri bugün Gezi direnişini yargılamaya çalışıyor” diye devam eden Pervin buldan, Gazi davasında yargılananlar için müebbet hapis cezası istendiğine dikkat çekti. Buldan, şöyle devam etti: “Ali İsmailleri, Berkinleri, Ethemleri, Abdullahları katledenlere ceza vereceklerine suçsuz insanlara ceza istiyorlar. Gezi, ezilen yoksul halkların demokratik bir direnişiydi. Toplumun adalet ve özgürlük talebiydi. Demokrasi tarihinin yüz akıydı. Hakkâri ile Edirne’nin buluştuğu yerdi Gezi. Cizre’den İzmir’e kurulan köprü olmuştu. Ne Gezi’nin ne de Cizre’nin ortak mücadele ruhunu, dayanışmasını bitiremeyecekler.”
“Gezi davasını açanlar cemaatin savcılarıydı. Davayı sürdüren ve müebbet isteyenler ise şu an AKP’nin savcılarıdır. Cizre’de, Sur’da, Nusaybin’de şehirleri yakıp yıkanlar 15 Temmuz darbe girişiminden dolayı içeride. Ama onlara emri veren ve yargılanmaktan kurtaran ise yine bu iktidardır. Şimdi, son günlerde 15 Temmuz darbe girişiminin, FETÖ’nün siyasi ayağı tartışılıyor. İktidar ayak oyunlarıyla siyasi ayak olduğu gerçeğini gizlemeye çalışıyor. İstedikleri kadar reddetsinler, FETÖ’nün siyasi ayağı da, siyasi kolu da, siyasi beyni de AKP’dir, AKP iktidarıdır. Bunların hepsi dava arkadaşıdır.”
“Dava arkadaşlıkları Demirtaş-Yüksekdağ davasında devam ediyor. Kürt kentlerinin yakılıp yıkılmasında devam ettiği gibi. Darbenin cemaatin siyasi ayağının araştırılması için Mecliste defalarca verilen araştırma önergeleri AKP-MHP çoğunluğuyla reddedildi. Siyasi ayak ortaya çıkmasın istiyorlar. Bunların hepsi suç ortakları ve birbirinin suçlarını biliyorlar. Aralarında bazen çıkar çatışması olabilir ama hepsi birdir. FETÖ’nün siyasi ayağı değilseniz, cemaat savcılarının açtığı Ergenekon davalarını bir bir düşürürken neden KCK davalarını düşürmediğinizi buradan size sormak isteriz. Demirtaş, Yüksekdağ ve diğer tüm arkadaşlarımız FETÖ-AKP ortak kumpasıyla rehin tutulmuyor mu? Cemaat savcılarının uyduruk fezlekeleriyle dokunulmazlıklarımızı kaldıran siz değil miydiniz? FETÖ ile birlikte demokrasi güçlerine yönelik her türlü saldırıyı gerçekleştirirken, bugün Kürt halkının iradesine karşı aynı yöntemleri kullanmaya devam eden sizin iktidarınız değil midir? (DUVAR)