Milliyet'ten Mehtap Gökdemir'in aktardığına göre, CHP tarafından hazırlanan Demokratik Hukuk Devleti İçin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem-Bağımsız ve Tarafsız Yargı Raporu’nda, 'siyasal partiler ve seçim yasaları hazırlığı' başlığı altında şu öneriler yer aldı:
Her iki yasa, siyasal davranış ve tercihlerin hukuki güvencesi olarak, esasen seçmenlerin iradelerinin demokratik biçimde temsili organa yansıyacak şekilde düzenlenmelidir. Bu yasalar, diğer yasalardan ayrı olarak, TBMM üye tamsayısının salt veya nitelikli çoğunluğu ile kabul edilmelidir.
Dağınık seçim yasaları, 'Seçim Kanunu' adı altında tek bir yasada birleştirilmelidir. Seçim barajı, demokratik olmadığı gibi yönetimde istikrarın da bir gereği değildir. Bu nedenle seçim barajı kaldırılmalıdır.
Siyasal partilerin ve seçimlerin finansmanı, çağdaş demokratik rejimlerin en ayrıntılı biçimde düzenlemeye tabi tuttukları alanlardır. Mali saydamlık ilkesi ve harcamalara ilişkin kuralların ihlali, partilere yaptırımı, milletvekilliğinin düşmesi ve aday olamama vb. etkili yaptırım uygulamalarını beraberinde getirmektedir.
Milletin vekilini genel başkanlar değil, millet seçmelidir. Önseçimler, tümüyle siyasal partilerin tercihlerine bırakılmamalı; sınırlı yüzdeler çerçevesinde kalsa da, bütün partiler için önseçim yükümlülüğünün öngörülmesi, örgüt içi demokrasinin işleyişi kadar, siyasal partilerin demokratik siyasal yaşamın vazgeçilmez ögeleri olmasının da bir gereğidir.
Yüksek Seçim Kurulu’nun bir yüksek yargı organı olarak yeniden yapılandırılması çerçevesinde, seçim yasası, seçim hukukunun belirli bir dönemde sayısal çoğunluğu elde etmiş siyasal partinin manipülasyonlarına olanak tanımayan bir biçimde düzenlenmelidir. Bu çerçevede, güvenilir, saydam ve denetime açık bir alt yapı oluşturularak, sandığa giderek oy kullanma yönteminin yanı sıra internet yoluyla da oy verme olanağı sağlanmalıdır.