Ailede annenin erkek abi ve kardeşlerine dayı denir. Devlet kurum veya birimlerin de sözü yetkisi ve nazı geçenlerin devlettin imkânlarını haksız yere, kul hakkına girerek yakınlarına, dostlarına peşkeş çekenlere halk dilinde torpilin(dayın) varsa veya dayınla işin kebap denilmektedir. Bir dönemlerin Ankara’da dayın var mı? Söylemleri gibi.
Sayın Valim! Düşüncelerde ki bu tapuyu kırmak için; evet zaman alır ama devletle halkı, vatandaşla devlet temsilcisini karşı karşıya getirmek, birbirlerine düşürmek için malumunuz tüm ülke genelinde kurumlar ve birimler yerli köstebeklerle doludur.
Devletin şefkat eli her yere ve herkese adil olarak ulaşması gerekirken; hizmet adına bölgeler, noktalar ve mekânlar arasında sümbül dağı büyüklüğünde fark oluşuyor.
Bu yıl Berçelan yaylalarında günlerce iş makinaları iş görürken devletin imkânlarıyla yaylacılarımıza ulaşım ve yerleşim alanlarında güzel olanaklar sunarken; yine Otluca Köyü yukarısından Karadağ eteklerine kadar dere boyunca imkânsızı başararak açılan yeni yolun hem ilkbaharın güzelliklerinde pancara giden halkımız için hem de oralardan faydalanan yaylacılarımız, çiftçilerimiz, Berivanlarımız için güzel ve geç kalınmış takdire şayan bir hizmet diyoruz.
Lakin aynı bölgelerden de aşağıda kalan Hakkâri Merkeze sadece 5- 6 Km uzakta Otluca Köyü Tümsek Mahallesi neden hizmetten mahrum bırakılıyor. Hizmetlerin halka gitmesine set olan köstebek kim(ler) doğrusu merak ediyoruz. Berçelan yaylaları ve yukarı Otluca Köylerinin ortasında kalan, Otluca Dağ ve Komando Tuğay Komutanlığının tel örgüsüne yapışık Otluca Köyü Tümsek Mahallesi yayla yolu neden güvenlik gerekçesiyle hep devre dışı bırakılıyor? 1 Km’yi geçmeyen yeni yol için neden yer yer 8 ile 9 km dolanmaktadır? Yaz ayları boyunca yaklaşık 100 genç insanla yaylada ter dökerek emek verilen hizmetin daha kolay ve kısa zamanda ve daha az bir masrafla (biçilen otların kiralanan araçlarla taşınması, Berivanların yaylada aylarca koyun sağmak için uzun yolların çilesine ve ücretine) katlanmaları için neden o küçük hizmet çok görülüyor?
Berçelan yaylaları ve kör nokta olan dereden Karadağ eteklerine açılan yollar mı, yoksa askeri tel örgüye yapışık, karakolun ayak dibinde, 7/24 termal kameralarla gözetlenen ve yayladan başka çıkışı olmayan yol mu güvensiz? Buna gerekçe gösterenler ve set olanlardan bihaber olduğunuzdan da eminiz.
Devletimizin tüketimden üretime geçişi için çiftçiye, yaylacılara her türlü kolaylığı sağlayan anlayışın önüne set olan yerli kalkınmayı sabote eden yerli köstebek(ler) kim?
Yetkililerin taleplere cevap verirken hizmet görmek isteyen halka mı yoksa sözü geçenlere mi danışıldı?
Bu tür hizmetlerin yapılmasında kimlerin haberdar edilmesi, kimlerin onayı alınması ve kimlere danışılması gerektiğini bilmeden, danışmadan kararlar verilmesi hangi halka hizmet anlayışını tarif eder? Bu sadece dile gelen bir sorundur, dilsiz nice dilsizlikler (raflarda kaybolan dilekçeler) var…
Bir ilin en üst makamı ve söz geçireni olarak sizleri haberdar eder. Ekibinizle beraber cumhuriyet tarihinde Hakkâri halkımıza en güzel hizmeti sunan sizlerden:
Son 5-10 yıla ait geriye dönük Hakkâri Merkezde tüm ihalelerin ve verilen dilekçelerin olumlu olumsuz değerlendirilenlerin karşılaştırılması, ihalelerde ki haksız kazançların ve Hakkâri halkına darbe vurulan kalitesiz hizmetlerin, vurdumduymazlıkların araştırılması için bir araştırma komisyonunun kurulması…
Sayın valim! Ayaklarından engelli bir vatandaş olarak yıllardır olumsuz sonuçlar alınmasına rağmen pes etmeden bu yıl olacak umuduyla Mart ayından beri dilekçelerle beraber birim birim dolaşarak, dakikalarca kapıları kapalı makam önlerinde ve yol üstünde o sıcaklıkta ulaşım araçlarını beklemekle, umut bağladığımız hizmet için netice olumsuz olmuştur. Ama hala umut varım. Çünkü bunlardan bihaber ama her vatandaşın ayağına giden hizmet götüren sizin gibiler hala var.
Talep edilen yollar için tarafınızdan gönderilecek bir ekibin keşif yapmasını talep ediyoruz.
Görev, sorumluluk ve yöneticilik işin ehline verilmeli ki! Vatandaşın gönlü rahat, hizmeti tam, devletin ömrü uzun olsun…
Selam ve dua ile…