Edirne F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı ziyaret etmek için Avrupa Birliği Türkiye Yurttaş Komisyonu'nun organizasyonu ile AP milletvekili Julie Ward, eski AP milletvekili Francis Wurtz, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nden Miren Edurne Gorrotxategi ve Ulla Sandbaek, İzlanda Parlamentosu eski Milletvekili Ögmundur Jonasson, Westminster Adalet ve Barış Komisyonu Başkanı Peder Joe Ryan, Uluslararası Toplumsal Ekoloji Enstitüsü Danışma Kurulu Üyeleri Dimitri Roussopoulos ve Federico Venturini ile Cambridge Üniversitesi Öğretim Üyesi Thomas Jeffrey Miley, HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Parti Meclis Üyesi Ayşe Berktay ve avukatlarla bugün cezaevi önüne geldi.
GÜVENLİK GÜÇLERİ İZİN VERMEDİ
Cezaevi önünde güvenlik önlemi alan jandarma ekipleri, heyetin Adalet Bakanlığı'ndan izinleri olmadığı gerekçesiyle girişlerine izin vermedi. Bunun üzerine Milletvekili Hüda Kaya, avukatlarla girdiği cezaevinde yetkilerle görüştükten sonra çıkışta, heyetin bakanlıktan izinleri bulunmadığı gerekçesiyle Demirtaş'la görüşmelerini izin verilmeyeceğini söyledi. Milletvekili Kaya, "Nizamiyeden öğrendiğimize göre bakanlıktan gelen cevap olumsuz denilerek görüşmeye izin verilmedi. Benim de bir milletvekili olarak görüşüme izin verilmedi. Ve şu anda biz de burada Türkiye'de yaşanan hukuksuzlukları milyonlarca insanın siyasi temsilciliğini gerçekleştiren HDP Eş Genel Başkanları ve milletvekillerimizin haksız, hukuksuz yere cezaevinde hapsedilmelerinin, bunun hiçbir yasada kanunda vicdanda hiçbir şekilde karşılığı olamamasına rağmen, aylardır tutsak edilmesine devam edilmesini yerinde tespit etmek amacıyla gelen heyetimizin, buradaki girişimi de karşılıksız bırakılmıştır bakanlık tarafından" dedi.
AĞIR İHSAN HAKLARI İHLALLERİ GÖRDÜM
Avrupa Parlamentosu İngiltere Milletvekili Julia Ward, Türkiye'de tutuklu sayısının her geçen gün arttığını öne sürüp, "Benim ülkemde seçmenlerim arasında çok sayıda Kürt akrabası olan seçmenlerim var. Geçen Ağustos ayından beri üçüncü kez Türkiye'ye geliyorum. Ve Kürdistan'daki durumla ilgili olarak dikkatimi kendi Kürt seçmenler tarafından çekildi. Onların çıkarlarını ve taleplerini temsil etmem gerekiyor. Diyarbakır, Sur ve Nusaybin'deki ağır insan hakları ihlallerini kendi gözlerimle gördüm. İnsan hakları, kadın hakları ve çocuk hakları aktivist olarak bu ülkenin geleceğiyle ilgili gerçekten endişeleniyorum. Türkiye'de tutuklu sayılarının sürekli artığını, öğretmenlerin, öğrencileri, akademisyenleri ve gazetecilerin içine alarak büyümeye devam ediyor. Burada demokrasi saldırdı altında" dedi.
Kürdistan ile neyin kastedildiğinin sorulması üzerine Ward, "Ben Diyarbakır bölgesinden geliyorum ve jeopolitik bir açıdan baktığımız zaman Kürt sorunu, onların yaşadıkları aktivite sorunu, tek bir sorun olmadığı belli. Ayrıca benim bu Türkiye'ye gelişimde yani o bölgeye gelişlerimde, Türkiye'nin güneyine gelişlerimde ben tanık oldum ki Erdoğan kendi halkıyla savaştı. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Ve terörle ilgili sorduğunuz soruda şu anda dünya çok şeyden korkuyor. Ama diyalog olması gerekiyor. Ve insanlar oy kullandığında, sayıldığına inanması gerekiyor. Benim HDP ile görüp öğrendiklerim, çok farklı insanları, çok farklı grupları eşit bir şekilde bir araya getirmenin bir yolunu bulmuşlar. Azınlıkların bir araya getirmenin, kadınları erkekleri eşitliğin sağlanmasının bir yolunu bulmuşlar. Ve bu genç insanlara umut veriyor" dedi.
Heyet, daha sonra cezaevi önünden ayrıldı.