Döviz kurundaki aşırı artış, TL’nin hızlı kan kaybı, yüksek faiz başta olmak üzere ekonomik verilerdeki bozulmalar iflasları arttırdı. Türkiye’nin en büyük ayakkabı fabrikaları Hotiç ve Yeşli Kundura’nın konkordato ilan ederken, Diyarbakır’dan da benzer haberler geliyor. Kentte temizlik, gıda ve inşaat gibi farklı sektörlerde yer alan bazı şirketler, borçlarını ödeyemez hale gelince Asliye Hukuk Mahkemesi’ne konkordato (borç yapılandırması) başvurusu yaptı.
Mezopotamya Ajansı‘nın Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) verilerinden derlediği habere göre 50’den fazla şirket konkordato başvurusu yaptı. Diyarbakır Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (DSMMMO) Başkanı Mustafa Vural da, konkordato başvurusunda bulunan şirketlerin resmen olmasa da aslında iflas durumuna geldiğini söyledi. Konkordato yani iflas ertelemenin ‘ben iflas ettim, bana bir şans verilirse şirketi kurtarabilirim’ demek anlamına geldiğini ifade eden Vural, “Bir şirket, borçları alacaklarından fazla ve finansal verileri bozulmuş ise iflasını istemekle yükümlüdür. Şirketin kendi iflasını istememiş olması, icra ve iflas yasasına göre suçtur ve bundan sorumlu olanlar hapis cezası ile cezalandırırlar. Yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle şirketlerin iflasının ilan edilmesi öncesinde başvuracakları hukuksal yoldur” dedi.
‘YENİ İFLASLAR KAÇINILMAZ’
Vural, kurdaki dalgalanmanın devam etmesi halinde şirket batışlarının kaçınılmaz olduğunu da vurguladı ve ekledi: “Dövizli borçlanmalarda işletmeleri bekleyen ciddi tehlikeler var. Eğer kazancınız döviz ise dövizle borçlanabilirsiniz, problem yok. Ancak ürettiğiniz mal veya hizmet satışı TL ise ve bunun karşılığında dövizle borçlanmışsanız sizin batışınız kaçınılmazdır. Krizler hemen etkilerini göstermezler. İşletmelere doğrudan yansıması birkaç aydan sonra netleşir. 3-6 ay aralığında gerçek tablolar ortaya çıkacak. Bundan dolayı 50 değil belki 5 yüz belki de bin 5 yüz sayıları ile karşı karşıya kalma ihtimalimiz yüksek. Bizi daha kötü günler bekliyor.”
Özellikle inşaat sektöründe derin bir kriz yaşandığını ifade eden Vural, özellikle demir çelik fiyatlarına yüzde 50 oranında zam yapılmasının sektörü ‘çok kötü’ vurduğunu belirtti.