Türkiye'deki vaka artışında ilk 5'te yer alan Diyarbakır'da koronavirüsün hızına yetişilmiyor.
Çin'in Vuhan'ı olarak adlandırılan Diyarbakır'da günde 1200 test yapılıyor.
Bu testlerin ortalama 400 ile 500'ü pozitif çıkarken, yoğun vaka artışı kentteki hastaneleri kilitliyor.
İki pandemi hastanesinden biri olan Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 70'i yoğun bakım olmak üzere 300'e yakın Kovid-19 hastası tedavi görüyor.
Boş oda kalmayınca hastane yönetimi iki ameliyat salonundan birini yoğun bakıma dönüştürdü.
Independent Türkçe'nin haberine göre, Kentteki sağlık çalışanları büyük bir fedakarlıkla hastaları tedavi etmek için canı pahasına mücadele ederken, dışarıda ise kurallara uyulmaması tepkiye neden oluyor.
Vali Münir Karaloğlu başkanlığında toplanan İl Hıfzıssıhha Kurulu, salgının yayılmasını önlemek amacıyla geçtiğimiz gün toplanarak önemli kararlar aldı.
Bu kararlar arasında düğünlerin saat 19.30-22:30 arasında yapılması, gelin ve damat dışında davetlilerin oyun oynamaması, kafeterya, restoran gibi ruhsatında düğün salonu ibaresi olmayan tüm yerlerde düğünlerin yapılması yasaklandı.
Ancak alınan bu kararlara rağmen kentte halay durdurulamıyor.
Independent Türkçe olarak alarm zillerinin çalındığı Diyarbakır'da, artan vaka artışlarını ve çözüm önerilerini STK, siyasi parti ve kanat önderleri ile konuştuk.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, kentin ilk durumdan daha kötü bir durumda olduğunu belirterek, "Kentimiz ne yazık ki bu ciddiyetin farkında değil. Dünyada hızla yayılan bir dalga var. Ama burada 3 temel konuyu hayata geçirme konusunda başarılı olamıyoruz. Bu başarısızlığın sonucu insanlarımız ölüyor" dedi.
Kaya, "Bakın iş kaybı yaşıyoruz, birçok kurumumuzda işler yavaşlamak zorunda kaldı. Çünkü bulaş riski çok arttı, çember öyle daraldı ki artık ister istemez en iyi hizmet yerine yalnızca hizmet verme noktasına geldik. Bunun tek bir nedeni var, maske ve sosyal izalasyon konusunda maalesef başarılı olamıyoruz. Pandemi kurulunda düğün ve mevlit gibi geleneksel etkinliklerin hiç olmasa doğru yürütülmesi yönünde kararlar almaya çalışıyoruz ama aldığımız kararlar uygulanmıyor" tepkisinde bulundu.
Tedbirlere uymayan işletmelerle ilgili radikal kararlar alacaklarını belirten Kaya, "Böyle devam ederse genel bir yasağa gitmek zorunda kalacağız. Genel yasağa gidilmesi durumunda ticaret etkinlikler, düğünler ve taziyelerin tamamen yasaklanması gündeme gelir. Buna geçmeden önceki son evredeyiz. Grup grup hem düğün salonları hem de esnafı gezerek durumun ciddiyetini anlatmaya çalışıyoruz. Bu şekilde günlük bulaş hızını düşürmemiz lazım. Çünkü şuan kentteki hastanelerin çoğu sıkıntı yaşıyor, ölüm sayılarında artış var, bunları görmemiz lazım" şeklinde konuştu.
"Alınan kararlara uyulursa yüzde yüz mesafe kat edebiliriz" diyen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
Eğer bunu yapmazsak, bu tedbirlere uymayanlarla ilgili cezai işlemler başlatacağız. Şimdiye kadar uyarı üzerinden yol almaya çalışıyorduk, ama görünen o ki cezai işlem olmadan sorun çözülmüyor. İstemediğimiz bir şey ama bu şekilde yol alamıyoruz. Doğrusu bu gidişle düğün sahipleri ve kafelerin kapatılması sürecine gidilecek. Bunun başka yolu yok. Sağlığımızı tehdit eden bu uygulamalara müsaade etmeyeceğiz.
Ticaret Odası'na ait Fuar ve Kongre Merkezi'nin sahra hastanesine dönüştürülmesi ile ilgili de konuşan Kaya, "Kış ayına doğru gidilirken tablonun daha vahim bir boyuta ulaşacağı belli. Hastanelerin yetmemesi durumunda tabiî ki oranın hazır hale getirilmesi için çalışma başlatırız" dedi.
Diyarbakır Tabipler Odası Başkanı Elif Turan ise, filasyon çalışmalarının artırılmasını isteyerek, "Bunları tespit ettikten sonra onlarında izolasyonunu sağlamaz gerekiyor. Her seferinde yaygın test yapılması gerektiğini söylüyoruz. Çünkü, hasta yoktur hastalık vardır. Herkeste aynı belirtileri gösterecek diye bir kaide yoktur. Bazıları hiç semptom göstermeden de hastalığa yakalanabilir" ifadelerini kullandı.
Turan, “Adına normalleşme dediğimiz süreç ile birlikte tedbirlerin kaldırılması ile birlikte vaka sayılarında ciddi bir artış oldu. Ondan sonra AVM, cafe ve düğün salonlarının açılması bunlar toplumsal hareketliliği artıran şeylerdir. Bu virüs yakın temas ile bulaştığı için ve toplumsal yakınlaşma arttığı için maalesef bulaşımın önüne geçemeyiz. Daha radikal tedbirler alınmazsa bunun önüne geçilmez. Halay ve dansa kısıtlama getirerek sorun çözülmez” şeklinde konuştu.
Koronavirüsün yayılmasına yönelik önlemlerin yetersiz olduğunu savunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özel, sokağa çıkma yasağın ile salgının kentte kontrol altına alınabileceğini belirtti.
Özel, "Bu nedenle en kısa zamanda 14 günlük sokağa çıkma yasağının ilan edilmesi lazım. Evet birtakım önlemler alınıyor; ama bunlar yeterli değil. Yasak ile birlikte hasta olanlar tespit edilir, bu şekilde bulaş önlenecek. Maske yasağı var ama uyan yok. Bununda yolu cezadan geçer. Ceza olmayınca insanlar durumu ciddiye almıyor" dedi.
AK Parti eski Diyarbakır İl Başkanı ve kanaat önderi Muhammed Akar ise, zorunlu haller hariç 14 gün boyunca yasak ilan edilmesini istedi.
Akar, "Mart ve nisan ayındaki uygulamalar gelmeden sorun çözülmez. Hala millet halay çekiyor. Tedbirler sert olacak. Milleti rica ile ikna edemezsin. Bu şekilde sonuç alınamaz. Hani'de bir evde 7 kişi karantinada, ayın evin diğer tarafta insanlar toplanmış halay çekiyor. Sert tedbirler getirmezsen vatandaş bunu uygulamaz. Tek yolu kamu gücü ile yasakların gelmesi ve bunların takip edilmesi lazım. Köydeki muhtarlara talimat verilmeli, düğün ve taziye olursa bunu bildirmeli, bildirmiyorsa muhtara soruşturma açılmalı. Sıkı denetimler alınmalı" şeklinde konuştu.
Normalleşme öncesi Diyarbakır'da ciddi tedbirlerin alındığını hatırlatan Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Engin Yeşil, alınan tedbirler ile birlikte vaka sayıları şimdiye göre çok düşük olduğunu fakat normalleşme adımları ile birlikte tedbirlerin gevşemesi sonrasında Diyarbakırlılarda korona salgınının geçtiği şeklinde bir algı oluştuğunu söyledi.
Yeşil, "Valilik ve İl Pandemi Kurulunun belirlemiş olduğu kurallara uyulmadığı için vaka sayılarında artış oldu. Kentimizde ne yazık ki maske, mesafe ve temizlik kurallarına uyulmuyor. Tüm uyarılara rağmen düğünlerde halay çekildiğini görüyoruz. Bunun yanı sıra taziye geleneği devam ediyor" şeklinde konuştu.
Testi pozitif çıkan bazı vatandaşların bu durumu gizlediğini, temaslı kişileri ilgili kurumlara bildirmediğini ifade eden Yeşil, "Bu vatandaşlarımız ne yazık ki hiç bir şey yokmuş gibi dışarıda geziyor. Kentteki hastanelerde yer kalmadı. Bu konuda Sağlık Bakanlığı acilen tedbir almalı. Hatta zaman geçmeden sahra hastanesi kurulmalı" dedi.