Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu'nda, öğretmenler ve eğitim yöneticilerine verilen iftar programına katıldı.
Korona virüsü (Covid-19) salgını nedeniyle ramazanların biraz buruk geçtiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Salgın sürecinde toplumumuzun tüm kesimleri gibi öğretmen ve öğrencilerimiz de hiç alışık olmadıkları günler yaşadılar. Sizlerin de olağanüstü çabalarıyla gerek çevrim içi gerekse yüz yüze olarak eğitim öğretim faaliyetlerini aksatmadan devam ettirdik. Bundan dolayı da başta Milli Eğitim Bakanımıza, milli eğitim camiamızın diğer mensuplarına ve siz saygıdeğer hocalarımıza özellikle şahsım, milletim adına çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
'GÖREV YAPAN ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 75'İ BİZİM DÖNEMİMİZDE ATANDI'
"Bana bir harf öğretenin, kırk yıl kölesi olurum diyen bir medeniyetin mensupları olarak hocaların, muallimlerin hakkının ödenemeyeceğinin farkında olduklarını" belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Öğretmenlerimizi maarif davamızın sancaktarları, eğitim öğretim sistemimizin kilit taşları olarak görüyoruz. Öğretmenlerimiz aynı zamanda millet olarak geleceğimizi emanet ettiğimiz eli öpülesi insanlardır. Bu anlayışla son 20 yılda, öğretmenlerimizin mesleklerini huzuru kalple yapabilmeleri için yoğun çaba harcıyoruz. Eğitim ortamlarımızı insani, fiziki, bilimsel ve teknolojik bakımdan geçmişle mukayese edilemeyecek standartlara kavuşturduk. Ülkemizin dört bir yanında 351 bin yeni derslik inşa ederek, okullarımıza 729 bin yeni öğretmen atayarak öğrenmeyi zorlaştıran kalabalık sınıf sorununa son verdik. Halihazırda görev yapan öğretmenlerimizin, altını çiziyorum, yüzde 75'i bizim dönemimizde atandı."
'BİZ BODRUM KATLARINDA BEDEN EĞİTİMİ DERSİ YAPARDIK'
"Yıllar içerisinde öğrenci sayısı en çok artan ülke olmamıza rağmen bu başarıyı elde ettik" diyen Erdoğan, "İster istemez nefsimle konuşuyorum, biz bodrum katlarında şu andaki sınıflarımız gibi 50-60 metrekarelik yerlerde beden eğitimi dersi yapardık ama şimdi okullarımız birbirleriyle yarışıyorlar, spor salonları gayet güzel bir şekilde inşa ediliyor, yapılıyor ve bunlara aynen devam edeceğiz. İstiyoruz ki bu tür salonlardan hakikaten her branşta çok güçlü, sportmen öğrenciler yetiştirelim" şeklinde konuştu.
'TÜRKİYE, AVRUPA2DA ÖĞRETMEN MAAŞLARINI EN ÇOK İYİLEŞTİREN ÜLKE'
"Kütüphanesiz okul kalmayacak" projesi kapsamında 2 ayda 16 bin 361 yeni kütüphane inşa ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, derslerin daha verimli bir şekilde işlenebilmesini temin etmek için 503 bin sınıfa etkileşimli tahta kurduklarını anlattı.
Erdoğan, "Yeni atamaların ve artan derslik sayısının yanı sıra öğretmenlerimizin mali ve özlük hakları konusunda da gözle görülür ilerlemeler kaydettik. Türkiye, Avrupa'da son 20 yılda öğretmen maaşlarını en çok iyileştiren, zorunlu ders saatini de en düşük tutan ülkedir. OECD'nin verilerine göre, Avrupa ülkeleri içerisinde en az stres yaşayan öğretmenler de bizim öğretmenlerimiz" diye konuştu.
'MESLEK KANUNU İLE 60 YILLIK HAYALİ GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRDÜK'
Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun TBMM'de kabul edildiğini hatırlatan Erdoğan, "Öğretmenlik mesleği gibi mukaddes bir vazifede kariyer hedefi ve basamaklarının olmaması ciddi bir eksiklikti. Şubat ayında yasalaşan kanunla hem bu eksikliği giderdik hem de öğretmenlerimizin 60 yıllık hayalini gerçeğe dönüştürdük. Böylece Türk eğitim tarihinde ilk kez öğretmenlerimizi müstakil bir meslek kanununa kavuşturmuş olduk" dedi.
'MANEVİ YÖNÜ İHMAL EDİLMİŞ BİR EĞİTİM TOPLUMU İFSAT EDECEKTİR'
"Eğitim öğretimin amacının, sadece başarılı bir mühendis, doktor, girişimci, hukukçu, akademisyen, siyasetçi ve bürokrat yetiştirmek olmadığını" söyleyen Erdoğan, "Eğitim öğretimin öncelikli hedefi, tüm bunlarla birlikte evlatlarımızın iyi birer insan ve iyi birer vatandaş olarak da yetişmelerini sağlamaktır. Diğer türlü yapılan onca yatırımın, verilen onca emeğin, gösterilen onca çabanın heba olması tehdidiyle karşılaşmamız muhtemeldir. Manevi boyutu eksik bir kalkınma nasıl bizi felakete sürüklerse, manevi yönü ihmal edilmiş bir eğitim öğretim de toplumumuzu ifsat edecektir" ifadelerini kullandı.
Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla gençlerin, yabancı kültürlerin daha çok etkisine girdiğinin görüldüğünü savunan Erdoğan, "Öğretmene karşı en küçük saygısızlığa dahi müsamaha göstermeyen bir milletin çocuklarının da aynı değerlerle büyümesi, yetişmesi davranması gerekir. Son günlerde şahit olduğumuz kimi müessif hadiseler, millet olarak bu konuda daha fazla hassasiyet göstermemiz gerektiğini ortaya koyuyor. Öğretmenlerimizin de anne-baba seviyesinde saygı gösterilmesini, el üstünde tutulmalarını hep birlikte sağlamalıyız" dedi.