Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başkent Millet Bahçesi'nde düzenlenen Yerel Yönetimler Gençlik Festivali'ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, ülkenin gençleri ve kadınlarının hayatın her alanında olduğu gibi siyasette de giderek daha fazla söz sahibi hale geldiğini belirtti.
AK Parti ile gençlerin 18 yaşında seçilme hakkını yakaladığını anımsatan Erdoğan, "2023 seçimlerinde 6 milyondan fazla gencimiz ilk defa oy kullanarak ülkesi ve kendi geleceği için siyasi irade ortaya koyacak. Önümüzdeki seçimlerin kilidi şu veya bu parti değil, gençlerimizdir. Bu bakımdan gençlerimizin hayalleri, beklentileri, düşünceleri tespit ve teklifleri bizim için hayati önemdedir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu ülkede terör var mıydı? Güneydoğu, Doğu Anadolu maalesef tamamıyla teröre mahkum edilmiş miydi? Şimdi artık terörü yok ettik. Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Besler Deresi'nde terörü yok ettik. Artık Doğu'da, Güney Doğu'da vatandaşlarım gece saatlerinde rahatlıkla sokaklara, mahalleye çıkabiliyor. AK Parti budur, Cumhur İttifakı budur ve güçlenerek yarınlara yürüyoruz" dedi.
Bugünün gençlerinin çok daha şanslı olduğunu, hem kolayca geçmişin birikimlerine ulaşma imkanına sahip hem de etkinlikler vesilesiyle yazarlar ve fikir insanlarıyla sık sık bir araya gelebildiklerini dile getiren Erdoğan, daha önemlisi gençlerin küresel düzeyde dolaşma imkanı veren bir iletişim altyapısı üzerinden geçmişte eşi benzeri olmayan, yepyeni ve zengin bir dünyayı kucaklayabildiğinin altını çizdi.
Erdoğan, gençlerin bunu yaparken Hazreti Mevlana'dan alınan ilhamla bir ayağını sıkı sıkıya kendi vatanına ve medeniyetine sabitlemesi, bu anlayışıyla gelenekten geleceğe, maziden atiye uzanan bir yolu takip etmesi gerektiğini aktararak şöyle devam etti:
"Biz kimsenin rengine, kimliğine, kişiliğine, şekline, karakterine bürünmeyeceğiz. Tam tersine kendi rengimizi, bölgemize ve tüm dünyaya vereceğiz. Bunun için önce hep birlikte kendi medeniyetimizi, tarihimizi, kültürümüzü, değerlerimizi en iyi şekilde öğreneceğiz. Sahip olduğumuz bu güçlü temelin üzerine bilimin, teknolojinin, tekniğin yardımıyla hayal ettiğimiz ortak geleceğimizi inşa edeceğiz.
İşte bunun için diyorum ki bizim ihtiyacımız olan kuşak Z kuşağı, Y kuşağı değil, TEKNOFEST kuşağıdır. İşte bunun için diyorum ki bizim ihtiyacımız olan nesil Asım'ın neslidir. Bizim ihtiyacımız olan gençlik, 'Kim var ' diye seslenilince sağına soluna bakmadan 'Ben varım' cevabını veren bir gençliktir. Bizim ihtiyacımız olan gençlik, işte burada olduğu gibi ülkesine, işte burada olduğu gibi ülkesine ve milletine gönülden bağlı, çağın tüm donanımlarıyla kuşanmış, istikamet sahibi, nereye gittiğinin bilincine sahip bir gençliktir. Biz gençleri harflerle kuşaklarla bölmüyoruz, A'sından Z'sine hepsini de kucaklayacak eserlerle, hizmetlerle, çalışmalarla bütünleştiriyoruz."
Ülkeye ve millete olduğu gibi gençlere de hiçbir hayrı dokunmayanların karşılaştıkları her sınamada foyalarının döküldüğüne dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Geçtiğimiz haftalarda bunun çeşitli örneklerine şahit olduk. Bir parti çıktı, Türkiye'nin Irak ve Suriye'ye yönelik sınır ötesi harekatları için gereken tezkereye Meclis'te 'hayır' dedi. Üstelik bununla kalmadı. 'Evet' diyenleri de ihanetle suçladı. Sonra aynı parti çıkıp Kandil'i yerle bir edeceğini, Suriye'de huzuru sağlayacağını iddia etti. Bunlar bölücü örgütün oyuncağı olan partinin güdümüne girme ayıbını, yalan, iftira ve çirkeflik çıtasını yükselterek gizli edebileceklerini sanıyorlar. Bay Kemal, senden hiçbir şey olmaz. Sen, 15 Temmuz gecesi Atatürk Havalimanı'nda FETÖ'cülerin yönettiği o tankların arasından nasıl kaçtıysan, nasıl oradan Bakırköy Belediyesi'ne gittiysen, sen bugün de aynısın.
Bir başkası, şehit yakınına söven densiz, terbiyesiz, utanmaz, arlanmaz milletvekiline sıkı sıkıya sarılarak gerçek yüzünü gösterdi. Bunların birbirinden farkı var mı Hepsi de birbirinin aynısı. Biz bunların hangi tıynette olduğunu zaten biliyorduk. Bu tür vesilelerle bütün milletimiz de görmüş oluyor. Ben sizlerden özür dileyerek bir şey söyleyeceğim. Şu İYİ Parti'nin başındaki kadın. Kardeşlerim bu kadın nasıl küfrediyor? Beni bağışlayın, söylemek istemezdim ama söyleyeceğim. Parlamento çatısının altında 'yavşaklar' diyecek kadar ileri giden bir kadın. Bunda ne edep var ne adap var. Ne olacak, başkanı bu şekilde küfrederse onun milletvekili ondan farklı olur mu Çünkü üzüm üzüme baka baka kararır. Sen bir kadınsın ya. Bir kadın nasıl oluyor da bu şekilde küfür ediyor. Bunların suyu kaynadı ama bunların suyunu tam manasıyla kaynatmaya var mıyız 2023'e hazır mıyız İnşallah Haziran 2023'te bu kazanı kaynatalım ve bunların işini bitirelim."