İstanbul'da Ak Parti'nin oyların 38 ilçede yeniden sayılması için yaptığı başvuruyu nasıl değerlendirdiği yönündeki soru üzerine Erdoğan, "İstanbul'un neredeyse bütünü usulsüz. Bundan sonraki süreç yargı sürecidir. Bu işin patronu da Yüksek Seçim Kurulu'dur" diye konuştu.
Ak Parti'nin "örgütlü suçların yapıldığını" tespit ettiğini söyleyen Erdoğan şöyle konuştu:
"Vatandaşlar biz burada organize bazı suçların işlendiğini gördük, görüyoruz diyorlar. Bizler de siyasi parti olarak örgütlü bazı eylemlerin yapıldığını tespit etmiş durumdayız. Dolayısıyla YSK’ya giderken biz bu belgelerle, bilgilerle hatta hatta televizyon, kamera tespitleri var. Bütün bu tespitlerle beraber nerede, nasıl ne gibi yolsuzluklar yapılmış? Boş arazide, tarlalar adres olarak gösterilmek suretiyle, nasıl oylar kullanılmış, bundan daha delillendirilmiş bir şey olabilir mi? Bu adımı atacağız. Ortada 320 – 330 bin civarında geçersiz oy var. 'Bunun sayımını yapamayız diyorsanız' o zaman bunun ötesinde bir şey var. Yapılabilecek hukuk içerisinde bir şey var. Bunları bizim de YSK’dan beklemek en tabii hakkımızdır. Geçmişte Türkiye'de Yalova’da Ağrı’da bunların örnekleri var. Dünyada bırakın itirazları, Amerika’da yüzde 1 gibi bir sıkıntılı oy miktarı olsa bakıyorsunuz erken seçime gidiyor orada. Veyahut da erken demeyeyim, seçimin yenilenmesine gidiyor."
Erdoğan bir gazetecinin sorusu üzerine, "Örgütlü müdahalenin içinde savcılıklara duyurular var o ayrı konu, onu zaten savcılıklar bunun da gereğini o delillere dayalı olarak yapacaktır. İşin o boyutu ayrı. Bu işin hırsızlık boyutu var. Bir de sandıkta hırsızlıklar var. Şimdi biz YSK'ya gidiş, sandıktaki örgütlü müdahaleye yöneliktir. O ayrı bir iş ama o diğeri ise ayrı bir konu. Her iki kanaldan bu yürütülecektir. Temennim odur ki en ideal şekilde noktayı koyarız" dedi.
İstanbul'da seçimlerin ardından Ak Parti tarafından asılan pankartlara da değinen Erdoğan, pankartların yasalara aykırı olmadığını ifade etti. Erdoğan, "Ben bir genel başkanım. Ben adayımla birlikte teşekkür ettim İstanbul'un. Ben İstanbul halkına teşekkür ediyorum. Bay Kemal de adayıyla birlikte o pankartları koyabilir. Bizi bunlar rahatsız etmez, karşı taraf rahatsız olsa da, halka teşekkür etmekten daha doğal ne olabilir. Muhalefet de teşekkür eder, biz de teşekkür eder. Bundan dolayı da herhangi bir rahatsızlık duymayız" dedi.
Rusya ile işbirliğinin güçlenerek devam ettiğini söyleyen Erdoğan, "2010 yılında tesis ettiğimiz üst düzey işbirliği konsey toplantıları aynı şekilde, kurumsal bir özellik arz etmek suretiyle devam etmektedir. Bu toplantı sayın Putin ile yıl başından itibaren üçüncü defa yüz yüze görüşmeyi gerçekleştireceğimiz görüşme olacaktır" dedi.
Erdoğan Putin'le yapacağı görüşmede ikili ilişkilerin değerlendirileceğini, Suriye başta olmak üzere bölgesel ve küresel gelişmelerin ele alınacağını belirtti.
Erdoğan bir gazetecinin Fırat'ın doğusuna yapılması planlanan operasyona ilişkin sorusu üzerine, "O sır cümle var ya, o sır cümle aynen masadadır; bir gece ansızın gelmesi gereken veya gelinmesi gereken yere gelebiliriz" dedi.
Erdoğan bir başka gazetecinin İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun 'seçimleri kazanması halinde Batı Şeria'da bulunan yerleşimlerin ilhak edileceği' yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine, "Yaptığı her iş uluslararası hukuka aykırıdır. ABD'yi arkalarına alarak hep bu adımları atmışlardır. Amerika'nın dayatmasıyla bir kaç yer de bunlara uymuştur. BM ise buna uymamıştır. Aynı takım elbise ve kravatla çıkıp bu işi oldu bittiye getirmek istemektedirler. Ortadoğu'ya karanlık bire gelecek hazırlamaları kabul edilemez. Batı Şeria kesinlikle Filistinlilerin topraklarıdır" diye konuştu.