Yaşlısı- genciyle, kızı kadınıyla değişim ve dönüşüm vaktidir. Yeniden dirilmenin zamanıdır. Aç kaldığımız insani değerlerimize; yeniden sarılmanın, kucaklaşmanın vaktidir…
Selamun Aleykum’le başlayalım, seven sevmeyen herkesi kucaklayan, bir ve birlikte dirliği doğuran, güven veren, selamete kavuşturan her yer ve her zaman SELAM kelamına öncelik verelim. Oğul babasına, öğretmen öğrencisine, komutan erine, vali halkına…
Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa onlara of bile deme! Onları azarlama! İkisine de gönül alıcı güzel sözler söyle. İsra /23
“Allah'ın rızası anne ve babanın rızasındadır. Allah'ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir.” (Tirmizî¸ (25) Birr¸ 3¸ Had. No: 1899). Hadis-i Şerif düşüncesiyle ebeveynlerimizin hak ettikleri hazineleri önlerine serelim. Kendimizi geleceğimize feda edelim. Varsın dünyevi bir iki eksiğimiz, mevki makamımız düşük olsun ama onlarda tebessümümüz eksik olmasın.
Hanelerimizde berekettin olmazsa olmazı olan SILAY-I RAHİM’E yapışalım. Komşu komşu, akraba akraba, apartman apartman, ev ev ziyaretlerle yaşama şevki, aşkı, sevgiyi, insana değer veren maziyi hatırla(ya)talım. Dünyaya yeniden kaybettiğimiz kucaklamayı öğretelim.
Mazimiz de namazlı bir anne babanın ev reisliğinde tek başına 10- 15 nüfuslu bir haneyi ibadette ki samimiyetin bereketiyle gül gibi geçindirenlerle; bugün secdeye varmayan, kıble yönünden bihaber ev reislerimizin, gençlerimizin; sabah akşam rahat nefes almadan çalışmalarına rağmen bir bebeğin ihtiyaçlarını zar zor temin etme yarışında yorgun ve bitkin düşenleri görelim.
Oğullarımızı okey salonlarından, kızlarımızı gecenin karanlığında sokaklardan toplayalım.
Nikâhsız flörtlerden, birlikteliklerden kaçalım; kaçalım ki büyük afetlerin gelmesine oluşmasına sebebiyet vermeyelim.
Hayâyı yeniden inşa edelim. Edelim ki huzur bulalım, boşanmaları durduralım…
Büyükler meclisinde sözün başında ve sonunda büyük bilginlerin sözü olsun.
Benliklerimizle, çokbilmişliklerimizle, okumuş lisans yapmış, nice mevki makamlar devirmiş, yükselmişte yükselmiş ama anlamamış, yaşamamış, okuduğunu hayatına idrak etmemiş, oturtamamışlara “geç” deyip geçelim.
Gelin gençlerimize sahip çıkalım. Gelin dünyevi doktorasına, mastırına, tezlerine emek verirken; uhrevi hayatlarına emekten çok değer, kıymet verelim. Verelim ki! Yarın ufak bir ailevi sarsıntıda kızımız valiziyle baba evinin kapı tokmağını vurmasın, öğrendiği sabrı yaşasın. Gençlerimiz her kuşun eti yenilir fikriyle sokaklarda – caddelerde, gizli - açık mekânlarda kollarında mankenler dolaşmasın…
Anne baba nasihatlerine bağıran, flörtle cirit atan, helal haram dairesini unutan gençlerimizin, anlık heveslerinin ardında pişmanlıklarına, perişanlıklarına ağlamaktır, üzülmektir, içim içim sızlamaktır, yanmaktır acımız… “Müminler ancak kardeştir”. Düsturumuzdur.
Selam ve dua ile…