Koronavirüs salgının yayılması nedeniyle yaşanan ekonomik daralmanın olası etkilerinden korunmak için hükümet bazı tedbirleri açıklarken, tedbirlerin yaşanan sorunlara çözüm olamayacağı eleştirileri sürüyor. Hükümet, olası işsizliğe karşı, çalışanlara esnek çalışma modeli, kısa dönem çalışma ödeneği ve olası işten çıkarmaları önlemek için günlüğü 39 TL olmak üzere ücretsiz iznin yasallaşması için çalışma başlattı. Yasalarda yer almayan ücretsiz iznin, yasalaşmasını beraberinde getirecek olması nedeniyle muhalefet ve sendikaların tepkisine neden oldu. Önlemler, kayıtlı çalışanlarla sınırlı kalırken, güvencesiz işlerde çalışmak zorunda kalanları yönelik önlemlerin alınmaması hoşnutsuzluğu beraberinde getirdi. Güvencesiz işlerde çalışanlar, kendilerine yönelik de ekonomik tedbirlerin alınmasını istiyor.
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde, koronavirüs salgınına rağmen güvencesiz işlerde çalışmayı sürdürenler, yaşamlarını sürdürmek için çalışmak zorunda olduklarına işaret ederek, bu süreçte kendilerine yönelik düzenlemelerin de yapılmasını istedi.
MA'nın haberine göre, işsizlik nedeniyle güvencesiz işlerde çalıştıklarına işaret eden seyyar satıcılar, virüs nedeniyle kendilerinin işlerinin iyi gitmediğini kaydetti.
Kaldırıma kurduğu seyyar bir tezgahla tost satarak geçimini sağlayan Baver Çoban, bu süreçte işlerinin yüzde 75 azaldığını ifade ederek, "Bir cep harçlığı için gelip çalışıyoruz. Ailemizi geçindirmek veya çocuklarımıza bakmak gibi bir amaçla açmıyoruz maalesef. Elektrik, doğal gaz, su faturaları gibi giderleri karşılayamaz durumdayız. Müşterilerim fazlasıyla azaldı. Hiçbir esnaf kepenk açmıyor, en büyük işi okullar açıkken yapıyordum, şimdi okullar da kapalı. Yani iş potansiyelimin olduğu her alan kapalı şu an. Benim yaptığım yiyecekleri genelde gençler sever, onlar yer ama ortada genç kalmadı" diye konuştu.
Kendisi gibi güvencesiz işlerde çalışanların perişan bir durumda olduğunu dile getiren Çoban, "Millet gerçekten perişandır, hiç iş kalmadı piyasada. Normalde 12-13 saat çalışıyorum, bu süreçte en fazla dört saat çalışıyorum, iş yok çünkü. Bazen can sıkıntısından geliyorum olan müşterilerimi de kaybetmeyeyim diye, bazen de bir umut diyorum" ifadelerini kullandı.
Güvencesiz çalışanlara hükümetin çözüm üretmesi gerektiğine işaret eden Çoban, "Hükümetin bu işe bir el atması lazım, halkına vatandaşına yardım etmesi gerekir. Bir yere kadar dayanabiliriz. İnsanlar arasında bu durum tedirginliğe ve huzursuzluğa yol açıyor. Ben bu küçük mekanla 12 kişiye bakıyorum. Artık bakamaz durumdayım" şeklinde konuştu.
Küçük bir dükkanda tavuk döner işi yapan Zafer Ayyıldız, salgın sürecinde en çok kendilerinin etkilendiğini kaydederek, şunları söyledi: "Salgın sürecinden en çok bizler etkilendik. Şu an dörtte bir satıyoruz. Salgından önce 40 kilo tavuk satıyorken şimdi 10 kiloya düştü. İnsanlar dışarıdan yememeye başladı, çekinmeye başladılar. Kalabalık olduğu zaman iş yapardık ama şu an kimse yok dışarıda. Bu süreçte satış yapıyorsak çevreden dolayı yapıyoruz. Yabancı insanlar artık uğramıyor. Ekonomik durumumu az da olsa idame etmek, cepten yememek ve kira için çalışıyorum hala. Faturaları, giderleri karşılayamaz olduk. Bu sebepten yanımda eleman çalıştırmıyorum artık, yalnız başıma çalışıyorum. Elimizden geldiğince hijyene önem veriyoruz. Eldiven kullanarak çalışıyoruz."
Seyyar ciğer tezgahı kurarak geçimini sağlamaya çalışan Ferit Küntaş da şimdilik salgının kendilerini kısmen etkilediğini belirterek, bunun nedeninin, lokantaların kapatılması nedeniyle müşterinin kendilerine yönelmesi olarak açıkladı. Küntaş, şöyle konuştu: "Koronavirüs salgını bizi de kısmen etkiledi. Biz gündüzleri genelde açıyoruz bizim sabit müşterilerimiz var. Birçok mekan, lokanta gibi işletmeler kapalı olduğu için müşterilerin büyük bir çoğunluğu bizi tercih ediyor. Geceleri iş yoğunluğu düşüyor. Bu süreçten en fazla gece etkilendik, bu da yüzde 30-40 civarında. Sadece bu salgın sürecinde değil, normal günlerde de hijyene temizliğe önem veriyoruz. Bunu sabit müşterilerimiz iyi biliyor. Tabi bu dönemde daha fazla dikkat ediyoruz."