Aylar önce “Hakkari Üniversitesi” başlıklı yazımda üniversitenin atağa geçtiğini, fiziki yapısının hızla düzeldiğini, Zeynel Bey Yerleşkesi adı verilen kampüs alanında çalışmaların hızlandığını ve böyle giderse en geç bir yıl içerisinde teslim edilebileceğinden bahsetmiştim.
Bu gün gelinen nokta, yanılmadığımızı gösteriyor.
Bilirsiniz, Ziya Paşa'nın bir sözü vardır. “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz” ve “Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde” yani bu güzel sözde ifade edildiği gibi “yöneticiyi öne çıkaran faktör, laf değil icraattır.Yani az laf, çok iş demektir.
İşte Hakkari üniversitesinde son üç yılda tam olarak bu gerçekleşti. Büyük pontulu reklamlar yerini etkili ve hızlı çalışmalar bıraktı.
Üniversitenin her alanda atağa geçmesinin mimarı, emektarı, vizyoner yöneticiliği ile örnek olan Rektör Sayın Prof. Dr. Ömer Pakiş’tir.
Rektör Pakiş önceki dönemden tamamen bir enkaz devralmış, Prof.Dr. Ebubekir Ceylan’nın Hakkari üniversitesini bitirme noktasına getiren çabaları sonucunda bir kül yığınına dönüşmüşken, Rektör Pakiş üniversiteyi yeniden küllerinden var etmeyi başardı.
Rektör Ceylan zamanında Hakkari Üniversitesi fiziki yapı tamamen dağıldı. Kiralık binalardan çıkarılan idari hizmet birimleri inşaat alanına ve çamur deryasına sokuldu. İhaleler durduruldu, akademik kadro dağıtıldı ve bölümler birer birer kapanmaya başladı. İdari personel arasında mobbing uygulamaları, büyük bir güvensizlik, moral bozukluğu oluştu. Yolunu bulan üniversiteden kaçmaya başladı. Hal böyle iken üniversite kapanma noktasına getirildi;
Kadir Has Vakfı tarafından beş yıldızlı otel konseptinde yaptırılan bina kaderine terk edildi. Milyonluk yatırım çürümeye terk edilirken, akademik alanlarda da üniversite kapanma noktasına getirildi.
Böylece gerçek anlamda bir enkaz devralan Rektör Prof. Dr. Ömer Pakiş yıllarca atıl durumda olan sosyal tesislerin; misafirhanesi, spor tesisleri, kafeteryası, bahçe ve peyzajı ile akademik ve idari personellerin rahatça barınabileceği ve vakit geçirebileceği bir tesis haline getirilmesini sağladı.
Yıllarca atıl durumda olan ve Hakkari’nin ilim irfan yuvası olan Meydan Medresesinin, Hakkari Üniversitesi’ne tahsis edildiğinden hemen sonra Rektör Pakiş’in talimatı ile restorasyon çalışmalarına başlandı. Hakkari’ye Meydan Medresesi-Kent Arşivi ve Etnografya Müzesi kazandırılarak kültür alanında da hizmet verilmesinin mimarı oldu.
Zeynel Bey Yerleşkesi Kampüs alanının fiziki durumu bitme noktasına geldi ve önümüzdeki birkaç gün içerisinde açılışı yapılacak. Birinci etap binaları modern ve muhteşem manzarası ile bu seneden itibaren gelecek olan öğrenci, akademik ve idari personellerini ağırlayabilecektir.
Üniversitenin fiziki yapısı yanında akademik ve idari kadrosunun da güçlendirilmesi, bilimsel sempozyumların ve çalışmaların yapılması, Üniversitenin ve Hakkari’nin tanıtımı noktasında fuar benzeri çalışmalar ve envanter çalışmalarının yapılmasına hız verdi.
Evet “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.”
Devraldığı enkazı kısa sürede modern fiziki yapısı, etkili sempozyumları ve bilimsel çalışmaları ile gerçek bir üniversite haline getiren Rektör Prof. Dr. Ömer Pakiş, akademisyen kadrosunun nitelik ve sayısal olarak ta güçlenmesi için etkili çalışmalar yürütüyor.
Hali hazırda Hakkari üniversitesinde 8 profesör, 9 doçent, 96 doktor öğretim üyesi, 109 öğretim görevlisi, 115 araştırma görevlisi var. Akademisyen kadronun görev aldığı 30 ön lisans, 23 lisans ve 7 yüksek lisans olmak üzere 60 programa ile öğrencilerimize hizmet sunulmaktadır.
Evet Hakkari üniversitesi hızla ilerliyor;
SPORCU DOSTU REKTÖR.
Ben burada özellikle de spor noktasında Rektör Pakiş’in spor kulüplerine, takımlara ve sporculara verdiği destekten bahsetmek istiyorum.
Malum üniversitelerin bir ayağı da bulunduğu illerde sosyal yapı içerisinde gençlere ve gençliğe vizyon oluşturma ve gençlerin topluma yararlı bireyler haline gelmesi noktasında çalışmalar yürütmektir.
Hakkari de spor faaliyetleri yürütüp te Üniversiteden destek almayan kulüp yok denecek kadar azdır. Özellikle de il dışı müsabaka ve şampiyonalara giden takımların ciddi destek aldığı kurumların başında üniversite geliyor.
Kadınlar birinci liginde oynayan kadın futbol takımımız, bölgesel ve ulusal liglerde faaliyet yürüten voleybol ve futbol takımlarımız, bireysel sporlarda ilimizi temsil eden sporcularımız her zaman Üniversitenin ve Rektör Pakiş’in desteğini arkalarında gördüler.
Geçen hafta, yani 25 – 30 Ekim 2020 tarihleri arasında Hakkari’de Zap nehrinde yapılan Türkiye Rafting şampiyonasında Hakkari’yi temsilen yarışan ve daha önceki müsabakalarda Türkiye derecelerini Hakkari’ye getiren Rafting takımlarımızın yetişmesinin yegane sebebi Hakkari üniversitesi ve Rektör Prof. Dr. Ömer Pakiş’tir.
Lakin Hakkari de Rafting sporuna başlayan kulüp ve sporcuların çalışacak Rafting botları, kask, can yeleği, kürek ve su elbiseleri yoktu. Söz konusu malzemeler sadece üniversite de mevcuttu. Takımlarımızın Rektör Pakiş’e müracaatları ile sporcularımızı çalıştıracak malzeme desteklerini esirgemediler.
Ayrıca Şampiyona günü bile Hakkari adına yarışan sporcuların giydiği can yelekleri ve kaskların bir kısmı üniversitenin verdiği malzemelerdi.
Her işin bir gizli kahramanı vardır. İşte Rafting sporunun memlekette gelişmesinin arkasında da, gizli kahraman Rektör Prof.Dr. Ömer Pakiş hocamızdır.
Kendilerine Kulübüm, sporcularım ve şampiyona da Hakkari adına yarışan bütün sporcular adına teşekkür ediyorum.
Ayrıca Hakkari de tarihte ilk defa kurulan “Arama Kurtarma Timi” yine üniversitemiz bünyesinde ve Rektör Pakiş’in destekleri ile kurulmuş, kısa sürede profesyonel ve etkili kurtarma operasyonlarına da imza atılmıştır.
EDİPLER DİYARI HAKKARİMİZİN GELECEK KUŞAKLARI, YENİDEN EDİPLERİN VE BİLİM ADAMLARININ YETİŞMESİNE ÖNCÜLÜK EDECEKTİR.