Hakkari Emek ve Demokrasi Platformu üyesi meslek kuruluşları, sendika ve sivil toplum örgütü temsilcileri, kentte önceki gün bir düğüne yapılan baskında ‘Örgüt Propagandası’ yaptıkları gerekçesi ile 4 mahalli sanatçının tutuklanması üzerine basın açıklaması yaptı.
Platform adına açıklama yapan İHD Hakkari Şube Başkanı Musa Bor, Hakkâri’deki bir düğün organizasyonuna katılan müzisyenlerin gözaltına alınıp tutuklanmasına tepki gösterdi.
Söz konusu düğünde söylenen şarkıların propaganda suçunun unsurlarını taşımadığını savunan Bor, “Nitekim tutuklama, isnat edilen suçun vasfına ve unsurlarına karşı aşırı ve ölçüsüz bir tedbir olmuştur. Bu noktada müzisyenler hakkında verilen tutuklama kararı hukuka aykırılık oluşturmaktadır” dedi.
Son zamanlarda farklı şehirlerde de Kürtçe şarkı söyleyip halay çekenlere karşı gözaltı ve tutuklamalar yapıldığını hatırlatan Bor, “Yapılan tüm bu baskı ve uygulamalar Kürt kültürüne olan tahammülsüzlüğün bir sonucudur. Kürtçe diline ve Kürt kültürüne karşı bu tahammülsüzlük ve baskılar, Kürt halkının kendi kimliğini ifade etme hakkını da engellemektedir. Yine Kürt diline karşı Van ve Diyarbakır’da Büyükşehir Belediyeleri tarafından yaya yollarına Kürtçe yazılan ‘’Peşiye Peya’’ yazıları üzerine tahrip edici eylemler gerçekleştirilmiş, bu yazıların üzerine ‘’Türkiye Türktür Türk Kalacak’’ şeklinde yazılar yazılmıştır. Bu eylemlerden de anlaşılacağı üzere Kürtçeye karşı bir saldırı durumu ve tahammülsüzlük söz konusudur” ifadelerini kullandı.
Bor açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Tüm bu olanlar birlikte değerlendirildiğinde Kürt halkının dilinin kültürünün şarkılarının saldırıya uğraması, sosyal medyada hedef haline getirilmesi kabul edilemez bir durumdur. Bugün Kürt halkı üzerinde uygulanan bu uygulamaların tümü toplumsal barışı da zedelemektedir. Biran önce bu uygulamalardan vazgeçilmesi gerekmektedir. Kürt halkı kendi kimliğini özgürce ifade edebilmeli ve kültürel mirasını herhangi bir baskıya maruz kalmadan dilediğince yaşamalıdır. Bu demokratik bir hukuk devleti olmanın gereğidir. Kürtçeye ve Kürt halkının değerlerine tahammülsüzlüğü kınıyor, tüm bu hukuksuz ve keyfi uygulamalardan derhal vazgeçilmesi gerektiğini ve suç oluşturmayan fiilleri nedeniyle tutuklanan kişilerin derhal serbest bırakılması noktasında çağrıda bulunuyoruz.”