CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun çocuk istismarı için parlamentoda grubu bulunan siyasi partilerden oluşan bir komisyon kurulması önerisi TBMM başkanı İsmail Kahraman tarafından reddedildi.
MHP’nin, çocuk istismarının önlenmesi için Meclis’e verdiği araştırma komisyonu kurulması önergesi, muhalefet partilerinin “Evet” oyuna karşı AKP’lilerin “Hayır” oyu vermesi nedeniyle reddedildi. Mhp’nin kendi içerisinde de oy verme tartışması çıktı. Özellikle sosyal medyadan alınan tepkilerle daha sonra Ak Parti vekilleri de evet oyu verdi ve komisyon zor da olsa kuruldu.
'Çocuk istismarı' raporu bir yıl sonra TBMM'ye geldi; görüşmelere AKP'den 15, CHP'den 40 milletvekili katıldı! ( 20 şubat 2017 )
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis toplantısında Chp’nin önerisi ile ‘uyuşturucu ile mücadele komisyonu kurulması talebi ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu Kurulması Talebi ‘ Ak parti ve Mhp nin hayır oyları ile reddedildi. ( 24 Nisan 2019)
Sanırım daha fazla örneğe ihtiyacımız yok, tabi dilerseniz çok daha fazlasını gözler önüne serebilirim. Bir yandan çocuk istismarı, bir yandan uyuşturucu ile mücadele, bir yandan toplumsal cinsiyet eşitliği! Hayatlarımızın en önemli konuları ‘seçtiğimiz temsilciler ‘ tarafından önemsiz durumlarmış gibi konuşulmaya, araştırmaya, çalışma yapmaya değer görülmüyor. Amacım partiler üzerinden siyaset yapmak değil amacım neyin kim tarafından yapıldığını göstermek ve seçilen temsilcilerin-vekillerin yaptıklarını gözler önüne sermek.
Genel ve yerel seçimlerde oy kullandıktan sonra seçtiğimiz kişileri takip ediyor muyuz ? Beni temsil etsinler diye oy verdim ama gerçekten beni temsil ediyor mu diye sorup, ne yaptıklarını izliyor muyuz? Eğer bu sorumun cevabı evet ise durum daha vahimdir. Nasıl olur da ‘ Çocuk istismarını araştırmak için sunulan öneriye hayır diyenlere sesimizi yükseltmiyoruz ?’. Peki ya uyuşturucu ile mücadeleye hayır diyenlere nasıl olur da ‘ siz kim oluyorsunuz da bu öneriye karşı çıkıyorsunuz ‘ demiyoruz ?
Cümlelerimi nasıl seçeceğimi bilemiyorum, çok üzgünüm, çok kırgınım ve çok kızgınım. Neredeyse her gün çocuk istismarı haberleri duyuyoruz, 3 yaşında, 5 yaşında, 6 yaşında hatta kundaktaki bebeğe! 23 Nisan günü 5 yaşında bir kız çocuğuna daha istismarda bulunuldu ve ‘çocuk’ yoğun bakıma alındı. 5 yaşında ! 5 yaşında ! Bunun ne demek olduğunu yetkililer ne zaman anlayacaklar ! Pedofili deyip geçiştirecek miyiz yoksa toplumsal çürümenin belirtileri olduğunu farkedip harekete geçecek miyiz ? Veya birkaç gün, belki de bir hafta kızıp sonra unutacak mıyız ? Üzgünüm ama bu soruyu soruyorum çünkü 12 yaşındaki çocuğa istismarda bulunan fail serbest bırakıldı, İki çocuğuna istismarda bulunduğunu itiraf eden babanın cezası ertelendi, cinsel istismar ile suçlanan öğretmen yargılama bitmeden göreve başlamıştı, 3.5 yaşında ki ırmak bebek tecavüze uğrayıp öldürülmüştü, 9 yaşındaki Seda Nur tecavüze uğrayıp öldürülmüştü…. Liste çok uzun ve her geçen gün artıyor.
TÜİK verilerine göre, Türkiye’de cinsel istismara maruz kalan çocuk sayısı her geçen gün artıyor. 2014 yılında 74 bin 64 olan istismar mağduru çocuk sayısı 2016 yılında 83 bin 552’ye yükseldi.
Evet kabul edelim, yozlaştık, çürüdük.
Suçları işleyenler kadar onlara ses çıkarmayan, alışan sessiz kalan bizler de suçluyuz, seçtiğimiz vekiller de suçlu. Yaşanan vakaların sayısı mı artıyor yoksa görünür bir hal mı aldı bu da ayrı bir soru tabi. Tabi beraberinde başka sorular da getiriyor, önceleri neden ses çıkarmadık veya vakalar artıyorsa neden bu konuya dair önlemlerin alınması için çalışmadık, seçtiğimiz vekillerin – temsilcilerin çalışmalarını istemedik. Özeleştiri yapma vaktimiz geldi.
İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafından yapılan “Genel Nüfusta Tütün, Alkol ve Madde Kullanımına Yönelik Tutum ve Davranış” araştırmasını tamamlandı. (2018)
Hayatında en az bir kere uyuşturucu madde kullananların yaş gruplarına göre dağılımı da şöyle belirlenmiş:
* 15-24 yaş grubu yüzde 35.4
* 24-24 yaş grubu yüzde 30
* 35-44 yaş grubu yüzde 18.3
* 45-54 yaş grubu yüzde 7.8
* 55-64 yaş grubu yüzde 8.5
Genç grupta uyuşturucu kullanımı diğer yaş gruplarına oranla fazla çıkıyor olması kimseyi tedirgin etmiyor mu ? Çocuk yaştakilerin hayatlarının henüz ilk adımlarını atarken ‘uyuşturucu baronlarının’ çemberine düşüyor olmalarını normal karşılamadığımızı söyleyin lütfen, normal karşılamıyorsak neden bununla mücadele etmeye ret verenlere tepki göstermiyoruz.
Bu yazım tamamen var olan sorunlara artık gerçek bir tepki vermemizin gerektiği ile ilgilidir. Benim elimden bir şey gelmez deme, bu sorunları koordineli bir şekilde çözmesi için kendilerine güç ve yetki verdiğimiz kişilere ‘ seçildikleri makamların hakkını vermeleri gerektiğini ‘hatırlatalım. Bir olursak, toplumsal faydayı düşünürsek inanın her şey daha güzel olacak.
Gerek TBMM vekilleri gerekse belediye meclisleri peşlerine düştükleri siyasi kavgaların, rantların bedellerini bize ödetemezler. Aldıkları maaştan, edindikleri konuma kadar her şeyi bize borçlular !