İstanbul Küçükçekmece'de Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde beş ayda 115 kız çocuğunun hamile olduğu saptanması; bu gebeliklerin polise bildirilmediğini saptayıp savcılığa şikayette bulunan hastane görevlisi hakkında soruşturma başlatılması ve İstanbul Valiliği'nin iki görevli hakkında soruşturma izni vermemesini Meclis’e taşındı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, Van Milletvekili Bedia Özgökçe ve Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp, araştırma önergesi ile Başbakan Binali Yıldırım, Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın yanıtlaması istemiyle hazırlanan soru önergeleri verdi.
Meclis Araştırması talebi
Meral Danış Beştaş, Meclis Başkanlığı’na verdiği önerge ile Meclis Hastane’de yaşanılan olayın incelenmesi ve benzer başka vakaların olup olmadığını tespiti amacıyla Meclis Araştırması açılmasını talep etti.
Önergede şu ifadeler yer aldı:
“Çocuk Hakları bağlamında değerlendirildiğinde bu çok ağır bir suçtur. Yaşanan bu ağır suça ortak olmamak adına Meclis sorumluluk almalı ve Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşanan bu olayla birlikte çocuk istismarına ilişkin bir çalışma yapmalıdır. Çocuklar bir toplumun geleceğidir.
“Son yıllarda meydana gelen cinsel istismar olaylarının derinlemesine incelenmemesi, sorumluların cezasız bırakılarak korunması çocuklara ne denli büyük bir travma yaşatıldığını göstermektedir. Bu nedenle acilen bir komisyon kurulmalı ve bu soruna çare üretilmelidir.
Aile bakanına ve başbakana sorular
Danış-Beştaş ve Dirayet Dilan Taşdemir konuyla ilgili Fatma Betül Sayan Kaya’nın yanıtlaması istemiyle soru önergeleri verdi.
Danış Beştaş, “Hastanenin olayı savcılığa bildiren personel hakkında soruşturma başlatmış olması suça ortak olduğu anlamına gelmiyor mu?” diterek hastanenin neden suça ortak olduğunu, gizleme teşebbüsünün hangi garanti ve talimatla gerçekleştiğini sordu.
Son beş yılda hastane kayıtlarına yansıyan kaç çocuğun gebe olduğu bakanlık olarak çocuklara yönelik cinsel istismara karşı önlemleri öğrenmek istedi.
Son sorusunda ise Türkiye’nin tarafı olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 19. Maddesini hatırlattı:
“Taraf Devletler, çocuğun ana–babasının ya da onlardan yalnızca birinin, yasal vasi veya vasilerinin ya da bakımını üstlenen herhangi bir kişinin yanında iken bedensel veya zihinsel saldırı, şiddet veya suistimale, ihmal ya da ihmalkâr muameleye, ırza geçme dahil her türlü istismar ve kötü muameleye karşı korunması için; yasal, idari, toplumsal, eğitsel bütün önlemleri alırlar’ hükmümü amir olup neden sorumluluğunuzu yerine getirmiyorsunuz?”
Dirayet Taşdemir de Suriyeli çocuklara yönelik istismara dair çok sayıda vakanın basına yansıdığını belirterek bu konuda bakanlığın özel çalışma yapıp yapmadığını sorarken “Suriyeli çocukların cinsel şiddete maruz kalmasına karşı mücadele yürüten kadın örgütlerinin kapatılmasının, bu olayların artışı ve üzerinin örtülmesinde bir etkisi olduğunu düşünüyor musunuz?” dedi.
Sibel Yiğitalp ise konuyu Başbakan Binali Yıldırım’a verdiği soru önergesiyle gündeme getirdi. İddiaların doğruluğunu, yasal işlem yapılıp yapılmadığını, bunların yasal dayanaklarını öğrenmek istedi. Çocuk gebeliğinin bir yasal zorunluluk olarak ilgili kurumlara bildirilmemesi, açıkça çocuk istismarının üzerini örtmek ve suça ortak olmak değil midir?” diye sordu.
Van Milletvekili Bedia Özgökçe de Fatma Betül Sayan Kaya ve Sağlık Bakanı Ahmet Demircan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği önergelerde 2002 yılından 18 Ocak 2018’e kadar Türkiye’de 18 yaşın altında doğum yapan çocuk sayısı ve bu vakalarda başlatılan soruşturma sayısına yanıt istedi.
“Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sorumluların büyük bir titizlikle gizlediği 38’i ise 15 yaşından küçük olmak üzere 39’u Suriyeli 115 çocuğun hamile olarak hastaneye kaydının olması ancak adli mercilere gerekli başvuruların yapılamasını bir skandal olarak görüp istifa etmeyi düşünüyor musunuz?” diye sordu.
Ne olmuştu?
Hürriyet’ten Dinçer Gökçe’nin haberine göre, 1 Ocak 2017- 9 Mayıs 2017 arasında hastaneye gelen 115 kız çocuğunun hamile olduğu belirlendi. Bu çocukların yüzde 67’sini 15-18 yaş arası, yüzde 33’ü ise 15 yaşının altında kız çocukları oluşturuyor. Listede 2003 doğumlu iki kız çocuğu, 2002 doğumlu 11 kız çocuğu (yüzde 9,5) bulunuyor.
Hamile kız çocuklarının yüzde 34’ü Suriyeli mülteciler.
Hastanede görevli sosyal hizmet uzmanı Ş.İ.N. ve psikolog I.Ö., 12 Haziran 2017'de 15 yaşın altındaki hamileliklerin rıza aranmaksızın çocuğun cinsel istismarı kapsamında olduğunu belirterek, kız çocuklarının gebelikleriyle ilgili yasal bildirim sorumluluğunun yerine getirilmediğine dair tutanak tuttu.
Hastane yönetimi konuya ilişkin bir işlem yapmayınca, sosyal hizmet uzmanı Ş.İ.N. savcılığa ihbarda bulundu.
Savcılığın talebiyle, yasal bildirimde bulunmayan sorumlu başhekim yardımcısı Dr. A. A. ve sosyal hizmet uzmanı N.D. için soruşturma izni istendi.
İstanbul Valiliği, 4 Aralık 2017 tarihli yazısıyla iki görevli hakkında soruşturma izni vermedi. Valilik, adli görevin ihmal edilmediğini, görevi kötüye kullanma suçunun oluşmadığını belirtti.
Konuyu savcılığa bildiren Ş.İ.N. hakkında ise inceleme başlatıldı ve görev yeri iki kez değiştirildi. Avukat Erkan Akça, Valiliğin kararının iptali için İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz başvurusu yaptı.
Haberin yayınlanmasının ardından yazılı bir açıklama yapan Sağlık Bakanlığı, konunun daha önce incelendiğini söylerken "soruşturmaya gerek olmadığı" görüşünü tekrarladı.