HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamlarda bulundu.
Afrin'e ilişkin konuşan Buldan'ın şunları söyledi:
"Afrin'e başlatılan bir işgal girişimidir. Orada doğup büyüyenler yaşadıkları yeri terk etmek zorunda kalmışlardır. Afrin'lilerin evleri talan ediliyor ve yağmalanıyor. Bu da ÖSO tarafından gerçekleştiriliyor. Afrin ilhak etmeye çalışan bir zihniyet var. Afrinlilerin yerine başkalarını yerleştirmenin yolunu arayarak, oraya vali atamaya çalışıyorlar. Birleşmiş Milletler’i talan, yağma ve insanlık suçlarını önlemeye çağırıyoruz" diye konuştu.
“ÖCALAN, ‘BELKİ BURAYA SON GELİŞİNİZ’ DEMİŞTİ”
Konuşmasında, İmralı’da gerçekleştirdikleri son görüşmeye dair da açıklamalarda bulunan Buldan, Abdullah Öcalan’la 5 Nisan 2015 tarihinden bu yana kimsenin görüşemediğini belirterek, şunları söyledi: “5 Nisan tarihi benim ve Sırrı Süreyya Önder’in İmralı Cezaevi’nde yaptığımız görüşmede Sayın Öcalan’ın özellikle ifade ettiği noktalara değinmek isterim. Her görüşmemizde Sayın Öcalan’ın ifade etiği, bu sorun bu masada çözülmezse eğer muhataplarımız dışa açılacak ve bu ülke bir kriz, bir kaos yaşayacaktır. Evet, özellikle Sayın Öcalan ile son yaptığımız görüşmede bize ifade ettiği şuydu: ‘Buraya belki de son gelişiniz. Çünkü görünen o ki muhataplarımız sorunun çözümünde adım atmıyor ve ilerleme sağlanmıyor.’ Elbette ki 7 Haziran ve 1 Kasım arasında yaşananlara da dikkat çekmek gerekiyor. Ceylanpınar, Suruç ve Ankara katliamları, Sur’da, Cizre’de ve Gever’de yaşanan katliamlar, tecrit olmasaydı elbette ki yaşanmayacaktı. 5 Nisan tarihinde Sayın Öcalan’a uygulanan tecrit hayata geçmemiş olsaydı darbe mekaniği devreye girmeyecekti. Tecrit yaşanmamış olsaydı, tecrit uygulanmamış olsaydı bugün OHAL ilan edilmemiş olacaktı. Ve bu ülke, KHK’lerle yönetilmemiş olacaktı.”