Kasım 2019’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerinin tarihinde sürpriz bir değişiklik olmazsa, ilk sandık yerel seçimler için kurulacak. Mart 2019’da yapılacak yerel seçimler için tüm partiler hazırlıklarını başlattı.
16 Nisan referandum sonuçlarını dikkate alan AK Parti ve CHP özellikle büyükşehirlerde kıyasıya bir yarışa hazırlanıyor. HDP’nin yerel seçimlerde ana gündemi ise seçilmiş belediye başkanlarının yerine atanan kayyımlar olacak.
Duvar'dan Nergis Demirkaya'nın haberine göre, AK Parti’nin bölgedeki oylarında yüzde 5 düşüş olduğunu söyleyen HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, “Yerel seçimler Kürtler için adeta onur seçimi olacak” dedi.
ÖNCELİK OHAL’İN KALDIRILMASI
Öncelikle demokratik ve güvenli bir seçim ortamı için OHAL’in kaldırılmasını isteyen HDP diğer yandan seçim çalışmalarına da başladı. Parti organlarında gündeme alınmaya başlanan seçim sürecine yönelik çalışmaları HDP Sözcüsü Bilgen ile konuştuk.
Erken seçim olasılıklarını dikkate aldıklarını, ama bir yandan da “yerel seçim zamanında olacak” gibi hazırlıklara başladıklarını anlatan Bilgen’e kayyımlar sürecinin nasıl bir etki yaratacağını sorduk. “Kayyımlar hizmet üretiyor” şeklinde yapılan propagandayı eleştiren Bilgen şunları söyledi:
“DBP’li belediyelerin çalışmalarının engellendiği, projelerinin durdurulduğu, bütçelerinin bir şekilde bloke edildiği çok sayıda örnek var. Şimdi kayyımlar bütçe kullanımı ve başka konularda rahat hareket ediyorsa bu bir ayrımcılık yapıldığını gösterir. İkincisi, Kürt sorunu ile ilgili tek nokta belediyelerin hizmet vermesi midir? Kürt halkının iradesi yok sayılıyor, seçtikleri görevden alınıyor, cezaevine atılıyor. Kayyımlar, bir vesayet rejiminin Kürtlere reva görülmesi, Kürtlerin buna layık görülmesidir.”
‘CUMHURİYET TARİHİNDE ÖRNEĞİ YOK’
Bilgen, şöyle devam etti: “Kayyım yerine en azından mevcut prosedüre uyularak Belediye Meclisi içinden seçimlerle yeni başkanların belirlendiği örnekler varken DBP’li belediyelere bunun bile yapılmaması, ‘Siz seçemezsiniz, sizin seçebilecek rüştünüz yok, sizin seçtiğiniz de tehlikelidir, düşmandır’ yaklaşımıdır. Bu son derece onur kırıcıdır. Dolayısıyla Kürtler açısından gelecek seçimlerin belirleyici faktörü şüphesiz tek başına bir indirgemeci anlayışla bir yere kilitlemek doğru değil ama bu seçimler adeta bir onur seçimi olacak. Cumhuriyet tarihinde örneği görülmemiş bir kayyımla yönetme tercihine karşı güçlü, kararlı bir iradenin ortaya çıkması son derece normaldir.”
‘HDP OYLARINDA DÜŞÜŞÜ YOK’
Yerel seçimlerle ilgili anketlerin son derece umut verici olduğunu anlatan Bilgen, mahalle değişiklikleri yapılan 1-2 ilçe dışında bir oy düşüşünün görülmediğini, aksine artış olan yerler bulunduğunu söyledi. “DBP’li, HDP’li belediye başkanı seçerseniz görevden alınır” gibi bir propagandanın veya “Kayyımlar daha güzel hizmet veriyor” gibi bir anlayışın sahada hiçbir karşılığı olmayacağını belirten Bilgen, şöyle dedi:
“Bir halkın iradesi yok sayılıyorken, demokrasinin kırıntısı, asgarisi bile oradaki seçmene çok görülüyorken, iradeyi yok saymaya devam etme eğilimi ve mevcut durumu meşrulaştırmaya dair propaganda dilinin başarı şansı yok. Kürtler son derece politik. Bize oy verenler kadar vermeyenler de kayyım uygulamasına karşı. Kaldı ki, Irak referandumu ile ilgili hükümetin tutumu, Kobani, Afrin politikaları da seçmeni etkileyecektir.”
‘AK PARTİ OYLARINDA YÜZDE 5 DÜŞÜŞ VAR’
Bilgen’e HDP’ye gelen anketleri de sorduk, şu yanıtı verdi: “Bize gelen araştırmalar AKP’nin yüzde 5 oy kaybettiği yönünde. Bu önemli. Bölgede diğer partilerin çok büyük bir oy potansiyeli yok. AKP ve bizim aramızda bir tablo üzerinden konuşuyoruz. Bu tablo şunu gösteriyor: İnsanlar hizmetin bir lütuf gibi sunulmasını istemiyor, bunu kabul etmiyorlar. Zaten hakları olanın onlara başka yöntemlerle sunulması başlı başına ayrımcılık. AKP çok iddialı ise kayyımları aday gösterir, halk da kayyımlardan memnunsa onları seçer” dedi.
SEÇMEN ADAY BELİRLEMEDE ETKİLİ OLMAK İSTİYOR
Çok sayıda yerel yöneticisi tutuklu bulunan HDP ve DBP’nin nasıl bir seçim çalışması yürüteceği de önemli bir soru işareti. Yaşanan baskı ve engellemelerin tersi sonuçlar doğuracağı görüşünde olan Bilgen, “Seçimler belediyeyi kim yönetecek meselesi değil demokrasi mi kazanacak vesayet rejimi mi kurumsallaşacak arasında bir tercih” dedi.
Yerel seçimlerde aday gösterilecek isimlerle ilgili henüz bir çalışma yapılmadığını söyleyen Bilgen, “Bizim açımızdan bu süreç kişilerden ibaret değil. İsim tartışması için de çok erken. Ama şunu söyleyebiliriz. Seçmen aday belirleme süreçlerinde daha katılımcı olmak istiyor. Bu da daha güçlü bir toplumsal siyaset yapmanın zeminini getirmesi açısından sevindirici” dedi.
‘İŞBİRLİĞİ KAPILARI AÇIK’
Yerel seçimlerde ittifak tartışmalarını da değerlendiren Bilgen bu konuda da şunları söyledi: “Bizim daha önce belediye kazandığımız yerlerde kimseye ihtiyacımız yok gibi bir yaklaşım içinde olmayız. Farklı siyasal eğilimler, farklı Kürt hareketleri, parti veya toplumsal hareketlerle, mümkün olduğu kadar kapsayan bir tarz geliştireceğiz. Batıda metropollerde de HDP olarak iddiamız, birlikte yaşadığımız şehirleri birlikte yönetmek. Bir önemli nokta da eğer yerel seçim zamanında olursa, burada ortaya çıkacak tablo tüm muhalefet açısından sonraki seçimler için güven ve umut sembolü olacaktır. Bu sınavı muhalefet vermek zorunda. Yerellerde demokratik yönetim, belediyecilik, yolsuzlukla mücadele duyarlılığı gibi konularda işbirliği yapmanın kapısını kapatmıyoruz.”