Seçim sonuçlarını mercek altına alan HDP ve Yeşil Sol Parti’nin halk toplantılarıyla başlayan değerlendirme süreci devam ediyor. Şu sıralar bu toplantılardan çıkan sonuçların tartışıldığı çalıştaylar sürerken kongre kararlarının alınacağı konferans için de hazırlık yapılıyor.
Bundan sonraki süreçte HDP ve Yeşil Sol’u bölge konferansları ve genel konferansın ardından iki kritik kongre bekliyor. Buna göre 27 Ağustos’ta gerçekleşecek HDP kongresinde HDP’nin çalışmaları Yeşil Sol Parti’ye aktarılacak. Bu karar, gerçekleşen son Parti Meclisi toplantısının sonuç bildirgesinde şu ifadelerle netleştirildi:
“Değişim ve dönüşüm için HDP fikriyatına bağlı olmaya devam edeceğimizin, HDP’nin mücadeleci ruhunun ve birikiminin Yeşil Sol Parti’ye aktarılarak büyütülmesi kararının alındığı toplantımızda gelecek yol haritamızı geçmiş tarihsel deneyimlerimiz, mücadelemiz ve aylardır gerçekleştirilen buluşmalarda paylaşılan eleştirel bilgi ve deneyimler belirleyecektir.”
HDP kongresinin ardından eylül ayının sonunda da isim, tüzük ve eş genel başkan değişikliklerinin yapılacağı kritik Yeşil Sol Parti kongresi gerçekleşecek.
Bu kongreye giden süreçte seçim sonuçlarının değerlendirildiği ve önerilerin alındığı yüzlerce toplantı yapıldı. İl-ilçe toplantılarından ev ziyaretlerine, Parti Meclisi toplantılarından çalıştaylara geniş bir yelpazede düzenlenen bu toplantıların belki de en önemlileri halk toplantıları oldu. Bu buluşmalarda HDP, hem son seçimlere ilişkin eleştirileri ve önerileri not etti hem de özeleştirisini sundu. Sunulan eleştiri ve öneriler rapora dönüştürüldü.
HDP ve Yeşil Sol Parti’nin yaz boyunca düzenlediği halk toplantılarında ön plana çıkan eleştirilerden biri HDP fikriyatının parti yönetimi ve örgütleri tarafından anlaşılır kılınamaması oldu. HDP seçmeni, partinin bir Türkiye partisi olduğu gerçeğinin unutulmaması gerektiği uyarısını iletti.HDP'nin 'Kürt partisi' gibi algılandığının ve bu algının değişmesi gerektiğinin de ifade edildiği toplantılarda sıklıkla 'Üçüncü yol' iddiasına sahip çıkılması gerektiği vurgulandı.
Toplantılarda son seçimlerde atılan adımlara ilişkin eleştiriler de dillendirildi. Bu eleştirilerden en çok öne çıkanı, partinin ilk turda cumhurbaşkanı adayı çıkarmaması ve Millet İttifakı’nın adayının desteklenmesi oldu. HDP seçmeni, seçimlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun desteklenmesinin ‘HDP’nin CHP’ye angaje olduğu’ algısını yarattığını dile getirildi.
Son seçim başta olmak üzere yakın dönemdeki tüm seçimlerde adaylar belirlenirken ön seçim uygulamasının hayata geçirilmemiş olması da halk toplantılarının öne çıkan eleştiri konularından oldu. Toplantılarda adayların merkezi eğilim ile belirlenmesinin yerel dinamikleri ve örgütleri görünmez kıldığı ifade edilirken, bu durumun seçimde örgütlerin zayıf çalışma yürütmesinin önemli sebeplerinden biri olduğu dile getirildi.
Seçimlerden önce kurulan Emek ve Özgürlük İttifakı özelinde Türkiye sol ve sosyalist hareket ve partileriyle kurulan ittifaklara yönelik eleştiriler de toplantıların önemli gündem maddelerindendi. Bundan sonraki dönemde olası ittifak ve işbirliklerinin sandalye ve vekil sayısına göre değil, toplumsal mücadele dinamiklerine göre şekillenmesi istendi.
HDP’nin son yıllarda yürüttüğü politikalardaki yetersizliklere de dikkat çekilen toplantılarda partinin Kürtlerin karşı karşıya kaldığı saldırılara yönelik etkili bir mücadele yürütemediği yönünde eleştiriler dile getirildi. Ayrıca 'Kürdistanî' olarak tanımlanan siyasi parti ve yapılarla daha geniş ittifaklar kurulması talep edildi.
Bir başka eleştiri de Demokratik İslam değerlerinin sahiplenilmemesine yönelik oldu. Demokratik İslam’ın topluma anlatılamamasının Türkiye toplumunu geriye götürdüğü ve üçüncü yolun inşa sürecinde HDP’nin üzerine bu konuda önemli bir rol düştüğü kaydedildi.
Halk toplantılarında öne çıkan tüm eleştiri ve öneriler bir rapor haline dönüştürülerek Parti Meclisi’ne ve devam eden çalıştaylara sunuldu. Önümüzdeki süreçte gerçekleşecek konferanslarda ele alınacak olan bu rapor, kongrede alınacak kararlarda da etkili olacak.