Türkiye’de ki tek hırsız il Hakkâri’dir. Neden mi? Çünkü gece gündüz dönen fabrika çarklarına ödenen (500- 600- 1.000- 14.000 TL’lik faturalar az geliyor. Kendi değiştirdikleri, ulaşılması imkânsız, uzaylıların bile okumakta zorlandığı sayaçlara delinmiş, kaçak bağlanmış denilerek abone başına 1.000- 1.300 arası değişen kaçak bedeli açıklarını (borçlarını) kapatmaya yetmedi.
Bir yönetici ezberlemiş sözcükleri, anlatıla anlatıla gelen sakız yapılmış cümleleri, taşını pirincini ayırmadan ve de pişirmeden aşı sofraya koymasıyla, ortaya atılan iddiaları halka mal etmesi arasında hiçbir fark yok. Taraflar dinlenmeden karar vermek Hz. Ömer’in yöneticilik anlayışına terstir. İslam’a ters olan yöneticilik anlayışı da yanlıştır.
Sorarım size!
- Kaçağı önlemek için son birkaç yıldır kaç sayaç değiştirdiniz?
- Her seferinde hırsızlık bitecek denilerek sıfır sayaç ve sıfır elemanla borçlarınızı kapatmak için abonenin faturalarına ne kadar yüklediniz?
- … Dijital, akıllı sayaç ve en son uzaylı sayaçla denediğiniz hırsızlığınızı neden halka mal ediyorsunuz?
- Son sayaçları neden değiştirdiniz? Sarf ettiğiniz cümleyle söylüyorum Hakkâri halkını hırsızlıktan uzaklaştırmak için değil miydi? Sayaçlarınız işe yaramıyorsa ve bunlar faturalara yansıyorsa burada hırsız kim?
- Sayaçların hepsi direklerdeyse, direkler yüksek enerji hat taşıyorsa, enerjisi kesilmeden müdahale edilebilir mi? Edilmiyorsa elektrik faturalarını kabarık yazan yazdıran hırsız kim?
- Paçayı kurtarmak, mevki merdivenlerini yükseltmek için tüm halkı hırsız göstermek doğru mudur?
- Penceresi demir parmaklıklarla örülü, kapısı çelik ve kilitliyse buna rağmen hırsızlık yapılıyorsa hırsız kimdir?
- Yıllardır bu halkın sırtında yöneticilik yapanların % kaçı Hakkâri halkına bir katkısı, bir yatırımı oldu? Sadece yapanlar bu halkı eleştirebilir?
Selam ve dua ile…