İçişleri Bakanlığı tarafından 3 Haziran'da görevden alınarak yerine kayyım atanan Hakkari Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış hakkında "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" ve "Kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşleri düzenleyen veya yönetenlerle bunların hareketlerine katılma" iddialarıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü. Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Akış, Hakkari 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Akış’ın avukatları, ailesi ve Hakkari Belediye Eşbaşkanı Viyan Tekçe de duruşmada hazır bulundu. Akış’ın yakın akrabaları dışında kimsenin duruşmayı izlemesine izin verilmedi.
'KONUŞMALARIM SUÇ DEĞİL'
Kimlik tespitinin ardından savcı, Akış hakkında her iki maddeden ceza talebinde bulundu. Ardından savunma yapan Akış, iddianamedeki yürüyüşün yasak olmadığını ve kendisine bildirilen bir yasaklama kararının olmadığını söyledi. Yürüyüş nedeniyle sadece kendisi hakkında soruşturma açıldığına dikkati çeken Akış, "Delil yaratma yolu ile iddianame hazırlanmıştır. Bu durum mağduriyet yaratmaktadır. Emniyet gösteri bittikten sonra gelip teşekkür etti. Hakkâri’nin her yerinde kamera kayıtlar var. Kolluk, gelenleri Işıklı köyüne kadar takip etti. Madem yasak varsa bu yasağa rağmen bu gösterinin yapılmasına göz yumanlar hakkında neden soruşturma açılmadı?" diye sordu.
Yürüyüşte yaptığı Kürtçe konuşmasının çevirisinin hatalı yapıldığını aktaran Akış, "Benim tutuklu bulunmamın sebebi TAPE kayıtlarımın yanlış çevirisinden kaynaklıdır. Konuşmalarımın içeriğini yanlış çeviren kişiler, Kürtçeyi çok iyi bilmedikleri belli oluyor. Konuşmalarımda herhangi yasa dışı bir şey yok. Şuan bile savunmamı Kürtçe yapmak istiyorum ama yine yanlış çeviri yapılacak diye konuşmadım. Konuşmalarımın tüm içeriği barış, adalet, düşünce özgürlüğü ve ekonomik krizdir. Bunlar hiçbir zaman suç değildir. Bunları benim dışında herkes dile getiriyor. Ben konuşunca 20 yıl hapis cezası alıyorum, insan canına kastedenler ise 4 ila 15 yıl arası ceza alıyor. İddia makamına soruyorum; bunun neresi vicdanidir, bu mu adalet? Mesele Kürtler olunca, mesele DEM Parti olunca her şey değişiyor" ifadelerini kullandı.
'SORUŞTURMA HUKUKSUZ'
Kimsenin talimatıyla hareket etmediğini belirten Akış, şunları söyledi: "Kimsenin bana akıl ve talimat vermesine gerek yok. Ben DEM Parti üyesi ve belediye eşbaşkanıyım. Ben partinin gönderdiği kararı esas aldım ve konuşma yaptım. Hani Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletiydi. Demokrasi nerede? Bizim her söylememiz, her davranışımız suç olarak değerlendirilmiştir. Mütalaanın dayanağı yoktur. Bana yapılan büyük bir hukuksuzluk ve skandaldır. Kayyımın temeli, bu dayanaksız ve hukuksuz soruşturma ile atıldı. Beraatımı talep ediyorum."
AVUKATLAR: DOSYAYA KOLLUK YÖN VERDİ
Akış’ın avukatları ise, müvekkillerinin partinin genelgesi kapsamında konuştuğunu ve konuşmaların farklı taraflara çekilerek iddianame hazırlandığını kaydetti. Avukatlar, müvekkilleri hakkında açılan soruşturmanın belediye başkanı olmasından kaynaklı olduğunu kaydetti. Avukatlar, "Dosyanın bu hale gelmesine kolluk yön vermiştir" diye kaydetti. Avukatlar, dosyanın Van Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Ceza Dairesi'nde incelemede olan dosyayla birleştirilmesini istedi.
VİDEO KAYDI TALEBİNE RET
Avukatlar, ayrıca iddianamedeki yürüyüşe dair Güvenlik Şube'nin kamera kayıtlarının dosyaya eklenmesini istedi. Mahkeme heyeti, Akış’ın yaptığı açıklamaların bir kısmının yazıya dökülmesi ve olay tutanaklarının dosyada mevcut olması nedeniyle talebi reddetti.
Mahkeme, esas hakkında savunmalar için duruşmayı 20 Kasım’a erteledi.