Daha önce yükselen enerji fiyatları nedeniyle elektrik faturalarını ödemeyeceğini açıklayan Kılıçdaroğlu bugün yaptığı konuşmada:
"21'inci yüzyılın Türkiyesi'nden bahsediyoruz. Uzun süredir bir kişinin hegemonyasındaki Türkiyesi'nde 3 milyon 449 bin 344 ailenin ve işyerinin ailenin elektiği kesildi. Vatandaş bunu yaşıyor, elektriğe gelen zamları görüyor. Onların temsilcisi olarak, onların yaşadığı sıkıntıyı yaşamak için bilinçli olarak elektrik faturamı ödemedim ve ödemiyorum. Ülke böyle bir noktaya geldiyse hepimizin tarihi bir sorumluluğu var." dedi ve ekledi:
"1 milyon 93 bin 581 hanenin de doğal gazı kışın ortasında kesildi. İktidar sahipleri bunun ne kadar farkında, her biri tek tek kesilince kimse takip etmez sanıyorlar ama biz halkın partisiyiz, her mağdurun yanında olmak bizim namus borcumuz."
TÜİK'in dün açıkladığı işsizlik verilerini yorumlayan Kılıçdaroğlu, "İşsizlik azaldı diye talimat veriyorlar, siz onu benim külahıma anlatın" dedi.
Sadece Adıyaman'da 78 kişinin alınacağı temizlik işçisi ilanına 17 bin 86 kişinin; Şanlıurfa'da 60 kişinin alınacağı temizlik işçicisi ilanına 53 bin 224 kişinin başvurduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, iktidarın "iş beğenmiyorlar" söyleminin geçerli olmadığını savundu.
CHP Genel Başkanı, "Hazır parayla idare ettiler, malları, mülkleri, bankaları, sigorta şirketleirni, hazine arazilerini satıp idare ettiler. Deniz bitti şimdi Türkiye'nin itibarını satıyorlar. Para için pul için" dedi.
"Kimse gazeteciye saldırıdan hapse girmedi"
Aydın'ın Kuşadası ilçesinde evinin önünde bir grubun saldırısına uğrayan Ergun Poyraz'a geçmiş olsun dileklerini ileten Kılıçdaroğlu, bugüne kadar gazetecilere saldıranların hapse girmediğini ama bir tweet yüzünden insanların ya da öğrencilerin hapse atıldığını belirtti.
CHP Genel başkanı, "Bu tür saldırılar olacaktır çünkü gerçekleri geniş kitlelerin öğrenmesini sitemiyorar." dedi.
TÜİK'e giderken hedefinin "Milyonlarca işçi, memur, emeklinin hakkını savunmak" olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu benzer şekilde Milii Eğitim Bakanlığına, "Genç arkadaşların hakkını hukunu aramak için" gittiğini söyledi.
Et ve Süt Kurumu ziyaretiyle ilgili olarak "çocuğun yeterli beslenmesi evrensel bir haktır" diyerek konuya giren Kılıçdaroğlu, "Bir kurumun başındaki kişi 'kuyrukları bitirmek için ete zam yaptık' diyorsa bunu sıradan bir basın toplantısı yaparak kamuoyu ile anlatırsanız bu doğru olmaz. Oraya gitmelisiniz. Orada açıklamalısınız. Haksızlığın ne olduğunu söylemelisiniz." dedi.
Kılıçdaroğlu Et ve Süt Kurumu ziyaretinin özellikle "fakir mahallelerde" olumlu karşılandığını söyledi.
Aydın Kasaplar Odası Başkanı İsmail Kadı'nın, "Hayvancılık sektörünün tepesindeki balyozun inmesi gerekiyor, milletin gücü kalmadı." sözlerini alıntılayan Kılıçdaroğlu, "balyozu göstermek için oraya gittim" dedi.
"TÜİK Şubat ayında kırmızı et üretim istatistiklerini yayımlamadı"
TÜİK'in kırmızı et üreitmi istatistiklerini Şubat 2020'den sonra yayımlamadığını açıklayan Kırıçdaroğlu, "Çünkü gerçekleri milletin bilmesini istemiyorlar. Bizim görevimiz buna dikkat çekmek." dedi.
CHP Genel Başkanı Et ve Süt Kurumu'nun 2019'da 32 milyon lira olan zararının 2021'de yüzde bin 300'lük artışla 422 milyon liraya çıktığını paylaştı.
Kılıçdaroğlu, Kurumun soğuk hava depolarında et saklanması için birim fiyatın 15 kuruştan 45 kuruşa çıkarıldığını hatırlattı. "Parayı kimlere verdiniz, bu kararı kim aldı?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Bir kurum yöneticileri tarafından bakanın da bilgisi dahilinde 200 trilyonluk bir soygunla karşı karşıya" dedi.
Genel Başkan, CHP'nin çabalarıyla fiyatların Denizli'de 15 kuruşa, Bursa, Ankara, Konya, Uşak, İstanbul, Ankara, Afyon'da 11-12 kuruş ve Sivas'ta 10 kuruşa indiğini söyledi.
"Devletin itibarını sattılar"
Cemal Kaşıkçı cinayeti dosyasının Suudi Arabistan'a iade edilmesiyle ilgili, "İstanbul'da Suudi Konsolosluğu'nda bir cinayet işlendi, ses kaydı alındı, dünyaya servis edildi her şey açık. Devletin egemenlik hakkını kullanan üç kurumdan biri de yargıdır, yargı kararını Türk milleti adına verir. İstanbul'da işlenen bir cinayetin Türk milleti adına karar vermesi gereken mahkemenin itibarını, egemenlik hakkını Suudi Arabistan'a devrediyorsun. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir rezalet görülmedi. Enayinin kim olduğu ortaya çıktı" dedi.
Kılıçdaroğlu bu kararın para için verildiğini iddia etti.
Partisinin seçim vaatlerini de sıralayan Kılıçdaroğlu iktidara gelmeleri halinde:
- Devlette israfa son vereceklerini, bürokraside israf yapapanları kapının önüne koyacaklarını,
- Straejik Planlana Teşkilatını yeniden kuracaklarını ve buraya devletin en liyakatlı memurlarını yerleştireceklerini
- Çiftçinin ve esanfın kredilerinin faizlerini sileceklerini., çiftçilere elektriği bedava yapacaklarını ve bunun için petrol, gaz ya da kömür yerine "bedava" güneş enerjisi kullanacaklarını,
- Döviz garantili işlemlerin tamamını TL'ye çevireceklerini
- Ecevit'in kurduğu Ekonomik Sosyal Konseyi işlevli hale getireceklerini, burada sorun yaşayan herkesi dinleyeceklerini ve çözüm üreteceklerini
- Kamuda mali disiplini sağlayacaklarını ve şeffaflığı sağlayacaklarını
- Varlık fonunu kaldıracaklarını,
- Ulusal vergi konseyi ile vergileri şeffaflaştıracaklarını,
- Dış politikayı Türkiye'nin itibarı üzerine 180 derece değiştirceklerini, en geç iki yıl içinde Suriyelilerin kendi özgür iradeleriyle ülkelerine dönmelerini sağlayacaklarını
söyledi.