Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kobanê soruşturmasına tepki gösterirken, iktidarın Millet İttifakı'nı dağıtma hesapları yaptığını dile getirdi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki gerginliğe dair, "Azerbaycan toprakları işgal altında olan bir devlet. Azerbaycan'ın haklılığını desteklemek durumundayız. Uluslararası hukuk Azerbaycan'ın haklı olduğunu söylüyor” diye konuştu.
‘SEÇİMLE GELEN SEÇİMLE GİTMELİ’
Sorunların demokrasiyle çözüleceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, kayyım atamalarına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Seçilenler sadece biz değiliz, belediye başkanları da seçiliyor. Farklı düşünüyor diye gazeteciyi, siyasetçiyi hapse atarsanız olmaz. Biz her koşulda demokrasiyi savunmak zorundayız. Baroların kendi seçimlerini yapmalarına yasak getirildi. Hukukçulara yasaya aykırı yasak uyguluyorsunuz. Bunun üzerinde de durmak gerek. Demokrasi bir başka özelliği de seçimle gelenlerin seçimle gitmesidir. Meşruiyetin kaynağı halktır. Seçimle gelen seçimle gitmelidir. Seçimle gelen belediye başkanı (Ayhan Bilgen) aynı olaydan hapis yatmış, AYM hak ihlali demiş. Eğer siz halkın oyunu alan bir kişiyi halkın iradesini bir tarafa atarak onu bulunduğu makamdan alıp kayyım atıyorsanız bu ülkede demokrasi yoktur. Üstelik seçimle gelen belediye başkanı daha önce aynı suçtan aynı olaydan ötürü gözaltına alınmış, hapis yatmış, çıkmışsa olay çok daha vahim durumdadır. Bunu sadece son olaylarla ilgili söylemiyorum.”
‘NEDEN 6 YIL BEKLEDİNİZ?’
HDP’ye yönelik 6 yıl sonra başlatılan “Kobanê soruşturması” kapsamındaki operasyona ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, “Bir yerde haksızlık varsa o haksızlık karşısında susana ne denir? Bir yerde insanlar milletin iradesini yok sayıyorsa ve itiraz etmiyorsanız, haksızlığa karşı durmayana dilsiz şeytan denir. Balyoz, Ergenekon olaylarını hatırlıyorsunuz değil mi? Kim haklı çıktı, biz çıktık. Neden 6 yıl beklediniz? Acaba biz Millet İttifakı’nı nasıl dağıtırız hinliğinin peşindeler. Haklıyla haksızlığı ayıracaktır bizim insanımız” diye belirtti.
‘ADALETSİZLİĞE SESİNİZİ YÜKSELTECEKSİNİZ’
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Davutoğlu istifa ettirildiğinde de aynı açıklamayı yaptık. Bir yerde adaletsizlik varsa adaletin standardı olmaz. Adaletsizlik kime karşı yapılmışsa sesinizi ona karşı yükselteceksiniz. Demokrasiler çifte standardı kabul etmez. Diyorlar ki, gözaltına alınanlar HDP'liler ya da başka partiden... Bir haksızlık varsa ve siz ona itiraz etmiyorsanız burada adaletsizlik var demiyorsanız o zaman haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır.”
SAĞLIK BAKANINA TEPKİ: DEVLET YALAN SÖYLER Mİ?
TTB’nin iktidar tarafından hedef alınmasına dair de konuşan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “TTB’ye her türlü eleştiriyi yaptılar. Sonra çıktı ki Sağlık Bakanı doğruları söylemiyor. Devlet yalan söyler mi? Asıl üzerinde durmamız gereken nokta bu. Gerekirse hiç bilgi vermezsiniz. Bilgi veriyorsanız doğruyu söyleyeceksiniz. Çok sayıda vatandaşımızı yaşamını yitirdi. Salgın döneminde 700 bine yakın dükkân kapatıldı. Dükkânların kapatılması doğruydu, pandemiyle mücadeleydi. Dükkânını kapatıyorsan sosyal devlet olarak mali olanakları sağlamak zorunda. Esnaf için sicil affı çıkarılmadı hâlâ.