Yeni koronavirüsün (SARS-CoV-2) neden olduğu salgının dünya ekonomisine etkileri, 2008 yılında finans devi Lehman Brothers’ın iflasıyla birlikte yaşanan değişim sürecini akıllara getiriyor. İnsanlar finans sisteminde yaşanan çöküş ile birlikte, birdenbire, finans sisteminin ne kadar kırılgan olduğunu anlamıştı.
Dünya Ekonomisi Enstitüsü'nden (IfW) Gabriel Felbermayr'a göre, şimdi de yeni koronavirüs salgını ile şirketler, küresel üretim sisteminin ne kadar kırılgan olduğu gerçeği ile yüz yüze geliyor.
Finans krizinin, şirketlerin finansal yapılarını gözden geçirerek banka kredilerine bağımlılıklarını azaltmalarına yol açtığını hatırlatan Felbermayr, koronavirüs salgınının da benzer bir değişim sürecini tetikleyebileceği görüşünde.
Ekonomist Felbermayr, şirketlerin üretim merkezlerini yeniden Avrupa'ya taşıyarak, mesafeleri kısaltıp, üretim zincirlerinin dayanıklılığını artırmaya yönelebileceğini söyledi.
Oyun kurallarında değişim
Koronavirüsün daha fazla yayılmasını önlemek için alınan seyahat kısıtlaması, işletmelerin kapatılması gibi önlemlerden özellikle uluslararası alanda faaliyet gösteren, ihracata bağımlı şirketler zarar görüyor.
Fransa Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire, salgının Çin'e olan "sorumsuzca ve akılsızca bağımlılığı” gözler önüne serdiğine dikkat çekerek, bu sürecin küreselleşmenin oyun kurallarında değişime yol açabileceğini kaydetti.
Le Maire, özellikle sağlık ve otomotiv endüstrisindeki tedarik zincirinin gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyerek, "İlaç etken maddeleri için yüzde 80 hatta yüzde 85 oranında Çin'e bağımlı olmayı sürdüremeyiz” açıklamasını yaptı.
Çin'deki Avrupa Ticaret Odası Başkanı Jörg Wuttke, koronavirüs salgınının ekonomiye etkilerinin "tahminlerinin ötesinde” olduğunu aktardı. "Bana dört bir yandan yardım çığlıkları ulaşıyor” diyen Wuttke, Çin'de faaliyet gösteren çok sayıdaki orta ölçekli şirketin iflasın eşliğinde olduğu bilgisini paylaştı.
Salgın nedeniyle, Cosco ve Maersk gibi büyük deniz nakliyat şirketleri faaliyetlerini, nakliyatlarını sınırlandırmak zorunda kaldı. "Bunun sonucunda yakında Avrupa'daki çok sayıda ürün yavaş yavaş temin piyasada bulunamayacak” diyen Rutte, bunun Mart ayı itibariyle başta ilaç sanayisi olmak üzere pek çok sektörü etkileyebileceğini kaydetti.
DW'ye konuşan Federal Malzeme Yönetimi, Satın Alma ve Lojistik Birliği'nin (BME) Çin Sorumlusu Riccardo Kurto, pek çok şirketin tedarik zincirindeki aksamaların tespiti ve önlem alınması için özel birimler oluşturduğunu anlatırken, "Kimi şirketler bize Çin üreticilerle birlikte acil eylem planı geliştirdikleri, bu yolla yaşanacak tedarik ve teslimat sıkıntısının aşılmaya çalışıldığı bilgisini aktarıyor” diye konuştu.
Lufthansa Cargo şirketinin sözcüsü Çin'e ilave nakliye uçuşları öngörüldüğünü, 1 Mart itibarıyla haftada 8 kargo uçuşu gerçekleştirileceğini duyurdu.
Lufthansa, koronavirüsü nedeniyle Çin'e yolcu uçuşlarını durdurmuştu. Kargo şirketi haftada 15 olan Çin'e gidiş-dönüş uçuşlarını önce haftada beşe düşürmüş ardından yediye çıkartmıştı.
Almanya için büyük önem taşıyan otomotiv sanayisi Brexit'in yanı sıra Çin ile ABD arasındaki ticaret savaşı nedeniyle zaten sarsılmıştı.
Otomotiv sektörü uzmanı Ferdinand Dudenhöffer kaleme aldığı yazıda, yeni koronavirüsün hızla yayılmasının sektör için oluşturduğu tehlikenin öngörülemez boyutta olduğuna, asıl sorunun üretim zincirindeki istikrarsızlaşma olmadığına dikkat çekerek, "Talep giderek azalıyor görüşünü kaydetti.
Dünya otomotiv pazarında gerileme yaşanacağını belirten Dudenhöffer'e göre bu yıl sadece 77 milyon taşıt satılacak. Bu, 2017 yılına kıyasla 7 milyon 500 bin daha az aracın satılabileceği anlamına geliyor. Münih merkezli Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü'nün (ifo) anketine göre de Alman otomotiv sanayisi, önümüzdeki aylarda otomotiv ihracatının ciddi oranda gerileyeceği görüşünde.
Alman Kalkınma Bankası’na (KfW) göre salgın nedeniyle Alman ekonomisindeki durgunluk yaz aylarına kadar devam edecek. 2020 yılı için gayri safi yurtiçi hasıla için artış öngörüsü artık sadece yüzde 0,8. Ama bankanın bu öngörüsünün dayanağı, salgının ağırlıklı merkezinin Çin olması ve birkaç hafta sonra da toparlanma sürecine girilmesi varsayımlarına dayanıyor.
KfW'nin başiktisatçısı Fritzi Köhler-Geib, salgının İtalya'ya etkisi nedeniyle kaygılı olduğuna dikkat çekerek, Alman sanayisini de etkileyecek olası gelişmeler ile ilgili endişesini şu ifadelerle aktardı:
"Korona salgınının daha uzun sürmesi ve dünyanın diğer bölgelerinde de etkili olması halinde, bunun Almanya sanayisini de etkileyecek şekilde, dış ticarete ve üretim zincirlerine çok daha ciddi etkide bulunması olasılığı artar.” (Deutsche Welle Türkçe)