University College London'ın Genetik Enstitüsü Müdürü Francois Balloux bu sorunun cevabı olarak "Neredeyse" diyor.
BBC'den James Cook'un haberine göre Prof. Balloux, bu kış Avrupa'da bazı dalgalanmalar öngörürken, Birleşik Krallık da dahil olmak üzere yüksek aşı oranlarına sahip ülkelerde virüsün pandemi aşamasının ilkbaharda sona ereceğinden "oldukça emin" olduğunu söylüyor ve "Tünelin ucundaki ışığı görüyoruz" tahmininde bulunuyor.
Söz konusu bu ışık ilk olarak geçtiğimiz kışın karanlığında, Birleşik Krallık'ın kitlesel aşılama kampanyasını başlatan ilk Batılı ülke olmasıyla parladı.
İskoçya'da Ocak ayında yeni dalganın pik noktaısnda günlük 65 kişi yaşamını yitirdi.
Pandemiyi takip eden bir web sitesi olan Our World in Data'ya göre, bu istatistik Birleşik Krallık'ı Kanada ve İspanya ile birlikte dünyanın en iyi korunan büyük ülkelerinden biri yapıyor.
Bu korunmanın etkileri ise dikkat çekici. Salgında vaka sayısı 30 Haziran'da geçtiğimiz kıştan beri ilk kez yeniden zirve yaptı. Ama günde 65 ölümlük istatistiklere asla ulaşılmadı. Hatta günlük ölüm sayısı ortalama sekizin üzerine de çıkmadı.
Sürü bağışıklılığına yaklaştık mı?
Peki bu, aşı veya enfeksiyonla üretilen antikorlar sayesinde artık birçok insanın Covid'e karşı korunmaya sahip olduğu ve artık virüsün bulacağı kimseyi bulamadığı "sürü bağışıklığına" yaklaştığımız anlamına mı geliyor?
Teksas Üniversitesi Covid-19 Modelleme Konsorsiyumu Direktörü Lauren Ancel Meyers'a göre "hayır".
BBC İskoçya kanalındaki The Nine programına konuşan Meyers, bulaşıcılık hızı yüksek Delta varyantının burada önemli rol oynadığını düşünüyor.
Ayrıca virüsün henüz aşılanmamış dünya nüfusunun yüzde 85'ine ve aşılansa da bazı kişilere yine de bulaşabilme potansiyeli olduğunu belirten Meyers, bu sebeple sürü bağışıklığına ulaşmanın şimdilik "muhtemelen imkansız" olduğunu söylüyor.
Dolayısıyla mevcut aşılar, virüsün daha önceki türleri ile sürü bağışıklığına ulaşmamızı sağlamış olsa da; öyle görünüyor ki Delta çok daha bulaşıcı.
Prof. Meyers, "Dünya çapında, Covid'in tamamen ortadan kalkmasına yetecek boyutta bir bağışıklığa sahip olmamız pek olası görünmüyor" diyor.
Prof. Balloux da virüsün dolaşımdaki mevsimsel 200 kadar solunum yolu virüsüne katılarak "endemik" hale geleceğini kabul ediyor, ancak bu aşamada daha hafif bir soğuk algınlığı mı yoksa ciddi bir grip mi olacağını söylemenin de zor olduğunu belirtiyor.
İskoçya için hastaneye yatışlarda ve ölümlerdeki dramatik düşüşün zaten görüldüğünü belirten Prof. Balloux, "Kulağa korkunç geldiğini biliyorum ama eninde sonunda virüs herkese, muhtemelen birden fazla kez bulaşacak" diyor ve şöyle devam ediyor:
"Bu aşılar çok iyi, ancak bulaşmayı tamamen engellemiyor."
Bu son nokta, ABD'nin Wisconsin eyaletindeki bilim insanlarının Delta varyantı ile enfekte olan aşılı bireylerin virüsü başkalarına geçirebileceğine dair bulgularını aktardığı bir makale tarafından da destekleniyor. (Ancak çalışma hakemli bir çalışma değil ve bu yüzden de biraz dikkatle ele alınmalı.)
Prof. Meyers, bu senaryodaki tehlikenin, mevcut aşıları yalnızca bulaşma açısından değil, aynı zamanda ciddi hastalık ve ölüme neden olma yeteneği açısından da geride bırakan başka bir varyantın ortaya çıkması olduğunu savunuyor.
Yeni varyant riskleri
"Virüs kendi ülkemizde ya da dünyanın diğer bölgelerinde ceplerimizde dolaştığı sürece, bugün kullandığımız aşıları alt edebilecek varyantların ortaya çıkma riskiyle karşı karşıya kalacağız" diye uyaran Prof. Meyers şunları söylüyor:
"Bu virüsün son derece değişken olduğunu ve daha hızlı yayılmasını, potansiyel olarak daha ölümcül olmasını, bağışıklık sistemimize yabancı görünmesini sağlayacak şekillerde değişebileceğini biliyoruz. Bunlar çok olası senaryolar."
Prof. Balloux ise o kadar endişeli değil. Virüsün evriminde "yavaş bir kayma"nın daha olası olduğunu düşünüyor ve şu anda "süper virüs" yaratan ani bir mutasyon olmayacağından "oldukça emin".
Her iki durumda da, giderek daha fazla yetişkinin aşılanmasıyla, virüsü ne ölçüde yaydıklarıyla ilgili sorularla çocuklara odaklanılıyor.
Birleşik Krallık'ta şu anda 16 ve 17 yaşındakiler de aşı olabiliyor. Okullarda pozitif bir testin çıkmasının ardından tüm okul sınıflarının karantinaya alınma şartı da gevşetiliyor.
ABD'de şu anda vakaların nispeten düşük aşılama oranlarına sahip Florida ve Teksas da dahil olmak üzere yaklaşık 50 milyon insanın yaşadığı eyaletlerde yoğunlaştığı başka bir artış var.
Meyers, memleketi Teksas'ın başkenti Austin'deki duruma atıfta bulunarak, "Hastanelerimiz ve [yoğun bakım ünitelerimiz] endişe verici bir oranda doluyor" diyor.
Ayrıca Meyers, şimdi ve gelecekte, bu tür dalgalanmalara karşı maske takma, toplu testler ve sosyal mesafeyi hızla sağlayarak hızlı bir biçimde uyum sağlamaya istekli, bilgili vatandaşlara sahip ülkelerin Covid ile en iyi başa çıkacak ülkeler olacağını söylüyor.
'Sağlık sistemi üzerindeki baskı artıyor'
Halk sağlığı uzmanları, İskoçya'da hastanelerdeki Covid hastası sayılarının 2020 bahar ayları ve Ocak 2021'e kıyasla daha düşük olmasına rağmen salgının sağlık hizmetleri üzerindeki baskısının yoğun olduğunu aktarıyor.
İngiltere Ulusal Sağlık Hizmetleri NHS'in sağlık koruma danışmanlarından Jackie Hyland, hastanelerin, ameliyathanelerin ve diğer hizmetlerin "çok yoğun" olduğunu söylüyor.
Sağlık ocaklarına kabul edilen hasta sayısının sınırlanmasıyla acil servislere başvuruların çok arttığını belirten Dr. Hyland, "Birçok yönden, tüm sistem aslında durma noktasına geldi. Önceden işler zordu ama şimdi olağanüstü zor" diyor.
Virüsün endemik hale geleceğini tahmin eden Dr. Hyland, vakaları tespit etmek ve kontrol altına almak için insanların düzenli olarak test yaptırmaları ve Covid aşısı yaptırmaları gerektiğini de sözlerine ekliyor.
Etkili bir aşılamanın bir taahhütten çok rüya olduğu pandemin ilk karanlık günlerinden, Covid ile başa çıkmak için çok daha iyi bir yerde olduğumuz yeni bir aşamaya geçiyoruz gibi görünüyor.
Yani Covid henüz bitmemiş olsa da, öyle görünüyor ki umut var.
Prof Meyers, "Tıbbi kaynaklara da bilgiye de sahibiz" diyor.