Suriye’nin önemli şehirlerinden biri olan ve kritik bir dönemden geçen İdlib, neden küçük Afganistan olduğunu, gündemi takip eden hemen herkes az çok bilir. Ve neden pimi çekilmiş patlamaya hazır bir bomba olduğunu da. Çünkü ABD İdlibi terör üreten bir coğrafyaya dönüştürdü, terör örgütlerinin adeta yuvası olan bir yer haline getirilmiş vaziyette. Tıpkı yıllardır Afganistan’da ve Irakta olduğu gibi. İdlib neredeyse tüm radikal terör örgütlerini barındıran bir şer şebekesine döndü. Sürekli Türkiye’yi tehdit ediyor ve Türkiye bunun farkında. Onun için operasyon, müdahale masada bekliyor. İdlib en çok da İşid kamplarına ev sahipliği yapıyor onu da özellikle belirtelim. İşidin bittiği falan yok yani. Daha hiçbir şey bitmiş değil, Suriye’nin toprak bütünlüğünü de tehdit ediyor. Suriye’de Hataya 130 km uzaklıkta olan İdlib Türkiye’ye karşı büyük bir risk barındırıyor. Devamlı tacizlerin saldırıların haberleri gelmeye başlayınca Türkiye’de ister istemez müdahale planları devreye sokuldu. Açıktan olmasa da TSK sınırda çalışmalara hazırlıklara başladı bile. Fıratın batısı da doğusu gibi büyük bir tehdit Türkiye için.
ABD, yıllardır Afganistan’da nasıl terör bir mühendisliği yarattı, kaos, iç karışıklık ve iktidarsızlığı yürüttü aynısını Suriye’de de yaptı ve yapmaya devam da ediyor. ABD küçük Afganistan diye nitelendirdiğimiz İdlib’te terör örgütlerini hazırda bekletiyor maşa olarak kullanacağı fırsatı kolluyor. Bu arada Rusya da ABD’den bir farkı yok. Türkiye İdlibe müdahale eder mi, Rusya ve ABD’nin onayı olmadan da olmaz. Fıratın batısı Rusya’nın doğusu da ABD’nin kontrolünde. Hava sahaları da her iki devletin kontrolünde. İkisini bir şekilde ikna etmeli. Türkiye’nin eli kolu bağlı bir de NATO var işin içinde. Türkiye bunlara özellikle NATO’ya rağmen harekat başlatır mı. Türkiye 1974'te Kıbrıs Barış Harekatını ABD/NATO'ya rağmen yaptı. 1996'da Kardak'ta Türk bayrağı dalgalandı. Ama şimdi bu seçenek zor görünüyor. ABD operasyona karşıyız diyor. Rusya da karşı olası bir operasyona. Ama İdlibe karşı Tel Rıfat kartını oynaması kesin. Fıratın batısında PKK/PYD tehlikesi, doğuda radikal terör örgütlerinin tehditi devam ediyor. Tüm bu gelişlere, operasyonlara rağmen Türkiye Suriye yönetimiyle bu işi kökten çözebilir. Gelecekte de sınır güvenli dahil her şeyi mevcut Suriye yönetimiyle halletmekten başka çözüm yolu yok gibi görünüyor.
ABD ve Rusya Türkiye’nin sınırlarında terör yuvalarını besleyeme devam ediyor. Fıratın batısında Rusya Doğusunda ABD Suriye’yi kontrol ediyor. Suriye’nin geleceği ve güvenliği yine muamma. Sadece Afganistan’da değil nedense Türkiye’nin sınırlarında terör kampları ve yuvaları hiç bitmiyor.
Türkiye ne olursa olsun önlemini almalı ve sınırlarının güvenliğini sağlamalıdır.