Trakya’da kışın yağışsız geçmesi, yaz aylarında da yeterince yağış alınamaması nedeniyle bölgede özellikle çeltik tarlalarının sulanmasında kullanılan Tunca Nehri’nde debi, dip seviyeleri gördü. Yağış alamayan ayçiçek tarlalarında üretici verim kaybı yaşarken, ay sonunda hasadı başlayacak çeltik için ise tedirginlik yaşamaya başladı. Özellikle en çok suya ihtiyacı olan dönemde, Tunca Nehri’nde yeterli su olmadığı için çeltik tarlalarını sulayamadıklarını belirten üretici son umudunu ise Bulgaristan’dan salınacak suya bağladı.
Trakya'da yaşanan kuraklıktan en çok etkilenen Edirne'de DSİ verileri üreticiyi tedirgin ediyor. DSİ verilerine göre bölgede bulunan 6 baraj ve 31 gölette 2019 yılına yüzde 40 doluluk oranıyla girildiği, bu yıl ise aynı baraj ve göletlerde su seviyesinin yüzde 20'ye düştüğü bilgisi paylaşıldı. Tarım arazilerini sulayan göletlerin bazıları sulama yapılmasına yasaklanırken kaçak sulamalar ile göletlerin su seviyelerinin oldukça düştüğü ifade edildi. Yetkililer yaptıkları denetimlerde, kaçak sulamanın önüne geçilemediği göletler bölgesinde zaman zaman elektrik kesintileri uyguluyor. Su seviyesi kritik derecede düşen göletlerde balık ölümleri de yaşandığı iddia ediliyor.
Tunca Nehri’nin su seviyesinin oldukça düşük olduğunu, kuraklıktan dolayı zor bir yıl geçirdiklerini söyleyen Hatipköy Muhtarı Fatih Kıyga, “Gördüğünüz gibi Tunca Nehri’nde kuraklıktan dolayı çok sıkıntı yaşadık bu yıl. Bunu özellikle bayır çiftçiliğinde de yaşadık. Buğdayda yaklaşık 150- 200 kilo, Ayçiçeğinde de 100 kiloyu geçen ürünümüz olmadı. Normalde bu rakamların iki katı olması gerekiyordu. Kış kuraklığından dolayı buğdaylarımız verim düşüklüğü yaşadı, yaz kuraklığından dolayı da ayçiçeklerimiz verim düşüklüğü yaşadı. Şimdi tek derdimiz çeltiklerimiz susuz kalmasın. Tunca Nehri'ndeki debi düşüklüğünden dolayı da çeltikte çok ciddi anlamda sıkıntı yaşanıyor. Zaman zaman pompalarımızı kapatmak zorunda kalıyoruz su gitmeyen köylere su gitmesi için” dedi.
Yaşanan kuraklığın iklimsel nedenlerden kaynaklandığını dile getiren Muhtar Kıyga, tek umutlarının Bulgaristan’dan salınacak suya bağlı olduğunu kaydetti. Kıyga, “Bulgaristan’dan su salınmadığı takdirde bunun önüne geçilmez diye düşünüyorum. Daha önceki yıllarda Bulgar hükümeti daha fazla su salıyordu, şimdi o kadar yok. Daha önce 1990 yılında böyle bir kuraklık olduğunu söylüyor büyüklerimiz. O nedenle sıkıntılıyız. Şu anda biz yetkililerimizden en azından Bulgaristan’dan, çeltiğin 20 günlük ihtiyacı kadar su salınmasını istiyoruz. Bu su salınırsa çeltiklerimizde sorun yaşamayız” diye konuştu.
Hatipköy’de uzun yıllar çiftçilik yapan Yılmaz Özcan ise en son bu şekilde 1990 yılında kuraklık yaşadıklarını ifade ederek, “Havalar bu şekilde kurak gittiği zaman Tunca Nehri kuruyor. 1990 yılında böyle olmuştu daha önce. O yıldan sonra ilk kez bu yıl oldu. 90 yılında yürüyerek nehirden karşıya geçiyorduk. Şimdi de aynı, bir farkı yok. Biliyorsunuz su varsa verim olur, su yoksa verim olmaz. Bayırda çeltik tarlası olan arkadaşlarımız var, su yetiştiremiyorlar” ifadelerini kullandı.
Buğday ve çeltik eken Hatipköy üreticilerinden Nurdoğan Kıyga ise kuraklıktan dolayı yarı yarıya verim kaybı yaşadıklarını dile getirdi. Kıyga, "Buğdayda 150- 200 kilo ürün biçtik. Geçtiğimiz yıla bakıldığında yarı yarıya verim kaybı var. Ayçiçeğinde bugüne kadar hasat yapan arkadaşlarımız 90- 100 kilo arasında biçtiler. Onda da aynı şekilde yarı yarıya verim kaybı var. Kuraklık zaten genelde her yerde var. Tunca Nehri’nde ne yazık ki su da yok. Şu anda 300- 350 dönüm çeltiğim var. Her zaman tarlamı sulayamıyorum. Aşağıdaki köylere su gitmesi için bizim pompalarımızın elektriğini kesiyorlar. Dolayısıyla biz de susuz kalıyoruz. Durum kötü ne yazık ki. Devletten yardım bekliyoruz” şeklinde konuştu.