Türkiye'nin pek çok üründe dışa bağımlı olduğu biliniyor. Ancak sağlık alanında kullanılan malzemelerin ithal ediliyor olması, farklı sorunları da beraberinde getiriyor.
Tıbbi ürünlerde dışa bağımlılık, halk sağlığını tehlikeye attığı gibi güvenlik riski de oluşturabiliyor. Tıpkı son dönemde olduğu gibi...
Medikal ürünlerde fiyatı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) belirliyor. Belli bir fiyatın üzerinde ürün alınmasına karşı çıkıyor ve ihale şartı koşuyor.
Independet Türkçe'den Lale Elmacıoğlu'nun haberine göre, yükselen döviz kuru, ithal ürün tedarikini durma noktasına getiriyor. Bu durum nedeniyle ülke genelinde bazı ameliyatlar güçlükle yapılıyor.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve İstanbul Tabip Odası'ndan (İTO) görüş aldığımız isimlere göre en büyük kriz ortopedi, beyin cerrahisi ve kardiyolojide yaşanıyor.
Uzmanlar, tıbbi teknolojide yüzde 85 olarak ifade edilen dışa bağımlığın önüne geçilmesi ve yerli üretimin teşvik edilmesi çağrısı yapıyor
"Kritik önemdeki ameliyatlar yapılamaz hale geldi"
Medikal ürün tedarikinde yaşanan sıkıntıları konuştuğumuz Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, yaşananları 20 yıl önceki ekonomik kriz dönemine benzetti.
Dolar kurundaki artış nedeniyle 2001 krizinde medikal firmaların çoğunun iflas ettiğini hatırlatan Vedat Bulut, şimdilerde ise 5 derneğin ortak karar alarak 6 Aralık'tan itibaren kamuya malzeme vermeyeceğine ilişkin kararını aktardı. Bulut, "2001'deki kriz 2 yıl sürdü. 10 firmadan 7’si battı, yüzde 30’u ayakta kalabildi. Benzer durumun yaşanmaması için acilen harekete geçilmeli" dedi.
"Ortez, protez ve implant bulunamıyor"
Kritik ameliyatların yapılamaz hale geldiğini ifade eden Prof. Dr. Bulut, "Ortez, protez ve implant vermeyeceklerini ilettiler. Özellikle beyin cerrahisi ve ortopedi ameliyatları durma noktasına geldi. Kalça protezi, beyin operasyonları için malzeme yok, kirik önem duyulan ameliyatlar yapılamaz hale geldi. Pek çok hastane ellerindeki son malzemeleri kullanıyor. Yeni ameliyatlar erteleniyor, elinde malzeme kalan az sayıdaki hastanede ameliyatlar yapılmaya devam ediyor ancak yeniler durdu" şeklinde konuştu.
"En az 2 ayda bir SGK fiyat güncellemeli"
"Çözüm yolu nedir?" diye sorduğumuz Vedat Bulut, kurdaki dalgalanmaya dikkati çekti ve "Öncelikle 6 ayda bir ya da yılda bir fiyat güncellemesiyle bu iş olmaz" yorumunu yaptı.
En az 2 ayda bir SGK'nın fiyat güncellemesi yaparak ve piyasa koşullarının uygun hale getirilmesi gerektiğini savunan Bulut, 3. basamak sağlık hizmeti olarak adlandırılan üniversite hastanelerinin büyük cari açık verdiğini ve hizmetlerin aksadığını vurguladı.
"Tedarikçiler azalırsa sağlık sistemi çöker"
Fiyatların bir an önce dolar kuruna göre güncellenmesi durumunda sorunun çözüleceğini savunan Prof. Dr. Bulut, tıbbi ürün tedarikçileri azalırsa sistemin çökeceğini ifade etti.
"Türkiye tıbbi teknolojide yüzde 85 dışa bağımlı"
Türkiye'nin medikal üretimini içeren tıbbi teknolojide yüzde 85 oranında dışa bağımlı olduğuna değinen Vedat Bulut, yerli üretim için desteğin şart olduğunu vurguladı.
"Firmalar paralarını alamadığı için mal vermiyor"
İstanbul Tabip Odası (İTO) Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu da SGK'nın tıbbi malzemeler için belirlediği fiyatın "yetersiz" olduğunu ifade ederek, mevcut sıkıntıların yeni değil, 2-3 yılda beri var olduğunu ve son haftalarda kurdaki "aşırı" yükseliş sebebiyle had safhaya geldiğini aktardı.
Tıbbi malzeme sıkıntısının üniversite hastanelerinde başlayarak kamu hastanelerine sıçradığını aktaran Osman Küçükosmanoğlu, firmaların paralarını alamamaları nedeniyle malzeme vermekten ve ihalelere girmekten geri durduğunu dile getirdi.
Yıl sonuna doğru kamu kurumlarının bütçelerinin iyice tükendiğini, kasaların boşaldığını ve yılbaşı ile sonu arasındaki kur farkından da kaynaklanan nedenlerden ötürü sıkıntıların büyüdüğünü belirten Küçükosmanoğlu, bu sene sorunların daha belirgin hale gelerek "krize dönüştüğü" yorumunu yaptı.
Sağlıkta bu kadar dışa bağımlı olmanın tehlikeye neden olduğunu belirten Prof. Dr. Küçükosmanoğlu, maddi gücü yetebilen çok kısıtlı bir kesimin özel hastanelere gittiğini çünkü bu hastanelerde SGK’nın belirlediği fiyatın farkının hastadan alabildiğini ancak kamu hastanelerinde buna izin verilmediğini de aktardı.
"Ortopedide kullanılan protezler, beyin cerrahisinde kullanılan ürünler, kardiyolojideki kalp pilleri temin edilemiyor"
En çok hangi branşlardaki operasyonlarda sıkıntı çekildiğini de sorduğumuz Küçükosmanoğlu; ortopedi, beyin cerrahisi ve kardiyoloji bölümlerini işaret ederek, "Dışarıdan malzeme alınan, özellikle ortopedide kullanılan protezler, beyin cerrahisinde kullanılan ürünler, kulak, burun, boğaz için cihazlar, kardiyolojideki kalp pilleri ve şok cihazları gibi ürünler artık temin edilemiyor" ifadelerini kullandı.
Sorunun çözümünün SGK'nın döviz kuru ile ilgili planlama yapmasından geçebileceğini belirten Prof. Dr. Küçükosmanoğlu, "Aşırı dalgalanma etkili. 3 ay sonra parasını alacak firma, o dönemde dövizin ne olacağını bilemiyor" yorumunu yaptı.
"Tedarikteki sorun hekimlere sağlıkta şiddet olarak dönebiliyor"
İvedilikle harekete geçilmesi çağrısı yapan Prof. Dr. Küçükosmanoğlu, sözlerini bir başka soruna işaret ederek noktaladı:
"Tedarikteki sorun hekimlere sağlıkta şiddet olarak dönebiliyor. Yaşananlardan kekimler sorumlu tutuluyor. Sağlık Bakanlığı'nın, Maliye Bakanlığı'nın, özetle siyasi iktidarın bu sorunu acilen çözmesi gerekiyor."