İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından tehdit edildiğini söyledi.
Akşener’in konuşmasından önemli başlıklar şöyle;
- İki ortağın yarattığı sisteme bakın: Damat var ekonomi yok, Bahçeli var huzur yok, Erdoğan var istikrar yok. Bu modelden ülkeye hayır gelir mi? Ekonomiyi zam yağmuruyla düzeltmeye çalışıyorlar. 200 liralık banknotlarla basıldığında 133 dolar alınıyordu, şimdi 33 dolar alınıyor. Milletin canını çıkardınız.
- Cumartesi gecesi KHK ile Merkez Bankası Başkanını görevden aldılar. Sayın Erdoğan maalesef asıl görevden alması gereken damadını görevden almıyor. Zaten bu senenin başında Merkez Bankası’nın karını hazineye aktarmışlardı o parayı da seçim öncesi yemişler.
- Damat enflasyonda hedefi tutturduk diyor. Kıyamet kopsa dengeleniyoruz diyecek. Damada göre her şey 3.6 röntgen. Her şey ne çok iyi ne de felaket.
- 17 yıllık tiyatronun perdesi İstanbul’da kapandı. Millet son sözü söyledi. Bizi birbirimize düşman etmeye çalışanlar gidecek. Kimsenin izzetine şerefine söz etmeyeceğiz, ettirmeyeceğiz.
- Öyle Çaya şekere elektriğe mazota zam yapınca tarifeyi yüzde 15’ten, emekliye gelince yüzde 6’dan açıyorsunuz. Ne kadar eski siyasetçi varsa bankalara toplayıp ayda 20 bin lira maaş bağlayacaksın, emekliye gelince al sana 70 lira diyeceksin. Yazıklar olsun. Anlaşılıyor ki bu arkadaşlar ağızlarında gümüş kaşıkla doğmuşlar.
TEHDİT EDİLDİM
- Şimdi, kendi hayatımdan beş yıldır yaşadığım bazı konuları sizinle paylaşmak istiyorum. 7 Haziran 2015 seçimleri damadın kardeşinin yönettiği, Erdoğan’ın sahibi olduğu söylenen TV kanalında bir kadına yakışmayacak hareketlerinin bulunduğu bir kaseti duyumu var dendi. Kelimeler aynen böyle. Elbette kadınlar beni anlayacaktır. Lütfi Bey arayıp bildirdi bana. Önce bütün vücudun uyuştu. Sonra acaba bir hata mı var diye baktım. Ve 45 dk kendimi bilemedim. Dişlerim takır takır vurdu. Saklanmak istedim. Sonra kalktım, en HZ. Ali’yi severim; Allah’ım yardım et dedim. İnsanlar aradı, 5. dün bir bahçeli birini gönderdi ve dedi ki kasetlerle ilgili arkadaşlarımıza yönelik yapılan o kumpasların ödedik. Kendini üzmesin, kaseti olsa ne gam, onunla yolları ayırmayacağız. Eşimin yanında bu cümle ile karşılaştım.
- Ben mücadeleye devam ettim. Bugün aramızda bulunan ve kendisini Sayın Bahçeli’nin arayıp bu kadar bağırıp çağırmasın kampanyamızın projelerini örtüyor denilerek uyarıldım. Arkasından sistem yürüdü ama çok genç kadınlardan müthiş hikâyeler dinledim. O mobbinge uğrayan, sözlü ve fiziksel tacize uğrayan o kadınlar için sonuna kadar devam ettim. Bir kadın hâkim Erdoğan’dan korktuğu için bu üç itirafçıya beraat verdi.
- Sayın Erdoğan sizin iktidarınızda ailenizdeki her kadın ve Türkiye’de yaşayan her kadın için birinden duydum, bir kadına yakışmayacak hareketleri bulunan kaseti var demek serbest kaldı. Övünün! Sonra 1 Kasım seçimleri oldu. Sonra biz Sayın Özdağ, Aydın, Oğan bir yola çıktık. İmza toplayarak demokrasi mücadelesi bir kongre talebiyle yola çıktık. Bütün erkek arkadaşlarımıza çok çirkin iftiralar atıldı, biliyorum. Ama sadece bana cinsiyetim üzerinden, kadın olduğum için çok çirkin şeyler yapıldı. Bir arkadaşımızı Sayın Bahçeli çağırdı evimin önünde çekilmiş bir fotoğrafı gösterdi, 01 plakalı bir otomobil ile beni her türlü izlettiğini söyledi arkasından terbiyemin müsaade etmediği bir söz söyledi. Arkasından 19 Haziran Kongresi oldu. Torunumun gayri meşru olduğunu yazdı. Ve ben bu işi de hukuki olarak çok sıkı takip ettim. Sayın Erdoğan devri iktidarınızda polisleriniz IP numarasını bulamadılar, IP numarasını bulacak imkânlarının olmadığını söylediler. Bugün artık canı isteyen 9 aylık bebeğe gayri meşru demeyi serbest bıraktınız, övünün.
- Sayın Erdoğan bir gün devran döner aynı sözler sizin için söylenir, aynı hakaretler sizlere söylenir. Kısada 5 yıldır kadın olarak bedenim üzerinden analarımızın ruhları incindi. Annelerimize sövüldü, bize sövüldü, erkeklerimizin eşlerine sövüldü ama bir delikanlı gibi çıkıp yakamıza yapışan olmadı