Halk TV'de konuşan İnce'nin açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Hepimiz seçimin ikinci tura kalacağını düşünüyorduk. YSK'nın bizi rahatsız edecek bir karar aldı mı diye sorduğumda olmadığını söylediler. Avukatları oraya çağırmanın anlamı yoktu. 16 Nisan'da olduğu gibi bir şey yapılmadı.
Bana 'sıradan biri' diyenler her şeyin sorumlusudur. Bana o gece gerekli bilgi akışı sağlanmadı.
Anadolu'da 100 milletvekili geziyor. 'İmzanı geri al' diye baskı yapıyorlar. Bunları sadece Genel Başkan'a gösteririm. Ses kayıtları, mesajlar var. Bu 100 milletvekili illerde ne arıyor, rahibi mi, ekonomiyi mi anlatıyorlar?
"Partinin oyu yüzde 15'e düşerse senin adaylığın ne işe yarayacak?"
Ben şimdiden uyarıyorum, tehlikeyi görüyorum. Yerel seçimler var, belediyelerin yarısını kaybediyoruz. Belediye başkanlarına, meclis üyelerine sesleniyorum. Partinin oyu yüzde 15'e düşerse senin adaylığın ne işe yarayacak? Ancak masraf olacak.
Kadınlara sesleniyorum; yüzde 33 kadın kotası var. Ama kadın milletvekili oranı yüzde 12, CHP kendi Anayasası'na uymuyor.
Partinin oyu yüzde 15'e düşerse senin adaylığın bir işe yaramaz.
Yeni bir kişi, yeni bir yönetim anlayışı, yeni bir kadro olmalıdır.
"İmza vermeyen delegeleri notere davet ediyorum."
Bir kişi sandıktan sorumlu genel başkan yardımcısı olmalı. Sandık görevlilerin bir statüsü olmalı. Bu 3 ayda olacak iş değil. Şimdiden yapılmalı. 1250 delegemimiz bu akşam şuna karar verecek; 'bizim hedefimizi Türkiye'yi mi, yoksa CHP'yi mi yönetmek, ya da Beşiktaş, Çankaya, Kadıköy'ü yönetmek mi yoksa Erzurum Büyükşehir Belediyesi'ni de kazanmak mı?
Herkes gözünü Çankaya'ya, Konak'a, Beşiktaş'a, Narlıdere'ye dikmiş.
Antidemokratik tüzük maddelerinin hepsini kaldıracağız.
AKP'nin tüzüğü ile CHP'nin tüzüğü aynı.
9 Eylül günü 1 milyon genç üye kampanyasını başlatacağız.
9 seçimdir aynı şeyi yapıp, farklı sonuç alamayız.
"Yarın 1250 arkadaşımız imza vermezse, ben çekilirim kenara"
Bu gidişle Mart'ta kamyon duvara çarpacak. 8-9 ay zamanımız var. Bana 'yerel seçime kadar bekle, sonra CHP Genel Başkanı' olursun diyorlar. Ortada bir yaralı var. Buna serum takalım diyorum. Bunu tedavi edebiliriz, zamanımız var.
İmza vermeyen delegeleri notere davet ediyorum, kurultay yapmaya mecburuz.
Koltuk derdinde değilim. Türkiye'nin, CHP'nin önündeki engelleri söylüyorum.
Millete CHP'nin başını eğdirmedim.
51 günde yüzde 30 barajını geçtik.
'Yerel seçimler var kurultay yapılmaz' diyorlar, İyi Parti, AK Parti yapıyor, biz neden yapmıyoruz? 500, 600 imza ile değil 900-1000 imza ile olmalı. Hepsini yarın saat 10:00'da Noter'lere çağırıyorum. Yarın 1250 arkadaşımız imza vermezse, ben çekilirim kenara. 50 günde neler yaptık, 500 günde neler yapabiliriz, varın siz düşünün. Yapacağımıza, başaracağımıza inanıyorum. Yapabileceğimize inanıyorum. Türkiye'nin kaderi 1250 delegenin vicdanına bağlı.
"Genel Başkan olursam da Cumhurbaşkanı adayı olacağım."
Çatışma olacaksa olur, çatışmadan korkmam ben. 188 bin ıslak imzalı tutanak olacak elinizde, YSK ile sonuçlar uymuyorsa, bakıyorsanız oyla çalınıyor, işte o zaman sokağa çıkılır, ben de sokağa çıkın derim.
Sokağa soralım, değişimi gerçekleştirelim mi?
Bilgiler Genel Merkezde olduğu için onların açıklama yapması gerekir.
Genel Başkan olursam da Cumhurbaşkanı adayı olacağım.
Kim imzasını çektiyse takip edeceğim.
Özgür Özel milletvekili olduğu şehirde 18 delegenin 18'i imza vermiş. Ama Özgür Özel, "Kurultaya gerek yok " diyor.
"1250'nin 1250'si imza verirse daha doğru olur"
1250 delegenin hepsi imza versin. 1000 delege, 900 delege imza versin. Şöyle mi oldu ağzımdan “1250 delege imza vermezse kenara çekilirim.” Böyle bir söz mü çıktı ağzımdan? Öyle demedim.1250’nin 1250’si de imza verirse daha doğru olur bu. 1000 olsun. Ben 1000 imza bekliyorum. 800-900 olsun. Tartışmalı bir durum olmasın.